Adalet Bakanı Tunç duyurdu: Sahte e-imza skandalında 199 kişiye dava açıldı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü sahte e-imza soruşturmasında kamu kurumlarının bilişim sistemlerine izinsiz erişim sağlayan şüpheliler hakkında kamu davası açıldı. Soruşturmada 37 kişi tutuklandı, 150 şüpheli adli kontrolle serbest bırakıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 13 Ağustos 2024 tarihinde başlatılan soruşturma kapsamında bazı kamu kurumlarının bilişim sistemlerine yetkisiz erişim sağlandığı, bu erişimlerde sahte elektronik imzaların kullanıldığı tespit edildi. Olayın ortaya çıkmasının ardından başlatılan soruşturma yaklaşık 1 yıldır büyük bir titizlikle sürdürülüyor.
DELİLLER TEK TEK İNCELENDİ
Şüphelilerin tespitine yönelik olarak elektronik materyal inceleme raporları, HTS kayıtları, baz sinyal verileri, LOG kayıtları, IP ve port bilgileri, kolluk araştırma tutanakları ve diğer deliller ayrıntılı şekilde değerlendirildi. Bu incelemeler sonucunda bazı kamu görevlilerine ait elektronik imzaların sahte olarak üretildiği ve bu imzalarla kamu sistemlerine erişilerek sahte kayıtlar oluşturulduğu ortaya çıkarıldı.
Soruşturma süresince kamu kurumlarıyla etkin bilgi paylaşımı yapılarak, suç işlenmesinin önlenmesi ve olası zararların önüne geçilmesi sağlandı. Gizlilik içerisinde yürütülen soruşturmada, elde edilen deliller doğrultusunda farklı tarihlerde yakalama ve gözaltı işlemleri gerçekleştirildi.
199 ŞÜPHELİ HAKKINDA KAMU DAVASI AÇILDI
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç soruşturmanın tamamlanmasının ardından 21 Mayıs 2025 tarihinde kamu davası açıldığını duyurdu.
Toplamda 220 kişi hakkında adli işlem yapıldı, 199 şüpheli hakkında kamu davası açıldı, 37 kişi hakkında tutuklama kararı verildi ve 150 kişi hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı.
“GÜVENİ KORUMAK EN TEMEL SORUMLULUĞUMUZDUR”
Yapılan açıklamada, “Kamu hizmetlerinin güvenilirliğiyle, milletimizin kamu kurumlarına duyduğu itimat bizim için hayati önemdedir. Bu güveni korumak, her türlü suistimale ve hukuksuzluğa karşı etkili şekilde mücadele yürütmek en temel sorumluluğumuzdur” ifadeleri yer aldı.
Soruşturma kapsamında yürütülen hukuki sürece dair, kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyon amaçlı açıklamalara itibar edilmemesi gerektiği vurgulandı. Açıklamada, “Suç teşkil eden, kamu düzenini bozan, devlet kurumlarının saygınlığını zedelemeye yönelik her türlü eylem karşısında, hukukun üstünlüğü ilkesi doğrultusunda gerekli tüm adımlar gecikmeksizin atılmaktadır” denildi.