Cumhurbaşkanlığı’ndan ‘yeni model’ suç duyurusu

Cumhurbaşkanlığı’nın hakkında suç duyurusunda bulunduğu, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ın avukatı Turgut Kazan, yeni model suç duyurusu ile karşı karşıya olduklarını söyleyerek, “ Candan’a karşı yapılan suç duyurusu kesinlikle görevi kötüye kullanma ve adil yargılanmayı etkileme eylemidir” dedi.

Cumhurbaşkanlığı’ndan ‘yeni model’ suç duyurusu

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ın Kaçak Saraya ilişkin basına ve kamuoyun yapmış olduğu açıklamalardan sonra Cumhurbaşkanlığı hakaret ve iftira nedeniyle suç duyurusunda bulundu. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan konuya ilişkin bugün Ankara Adliyesinde ifade verdi. Candan’la dayanışma için yapılan basın toplantısına CHP milletvekilleri, Murat Emir, Nihat Yeşil, Necati Yılmaz, Ali Haydar Hakverdi, Gülay Yedekçi, ve çok sayıda STK temsilcisi katıldı. Milli sporcu, ilk kadın basketbolcu olan Gülseren Gönül de dayanışma için basın toplantısına katılan isimler arasında yer aldı.

Candan’ın avukatlığını üstlenen Türkiye’nin sayılı ceza avukatlarından Turgut Kazan basın mensuplarına yaptığı açıklamada; “Bu bir ifade özgürlüğüdür, gizli bir iş yapılmamış, herkesin ve kamuoyunun gözleri önünde bir açıklama yapılmıştır. Şimdi burada yeni model bir suç duyurusu yapılmıştır. Cumhurbaşkanlığı’na hakaret suçu çok önemli bir suç sayılıyor. 23 Haziran’da TV’lerde haber, gazetelerde haber, çok önemli bir suç olduğu iddia edilirken her yerde basın savcılığı var, suç saymıyor ki hiçbir işlem yapılmıyor. Ama Cumhurbaşkanlığı’nın böyle bir şeye hiç hoşgörüsü yok. Mademki savcılar demokrasiye uygun davranıyor, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği suç duyurusunda bulunuyor. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği nereye suç duyurusunda bulunacağını bilir ama savcılık yerine Adalet Bakanlığı’na suç duyurusunda bulunuyor. Adalet Bakanlığı başlıklı yazı ile duyuru Savcılığa gönderiliyor yani iki kurum üzerinden baskı kuruluyor. Adalet Bakanlığı kovuşturma izni verecek olan makam olarak önce savcılık makamına sonra da yargılamayı yapacak olan makama karşı baskı kurmak amaçlanmıştır. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Teşkilat yasasına göre, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri’nin böyle bir suç duyurusunda bulunma ve bu yolu kullanma yetkisi yoktur. Bu suç duyurusu kesinlikle görevi kötüye kullanma ve adil yargılanmayı etkileme eylemidir. Her yurttaşın Devlet bütçesinden yapılan harcamayı eleştirme hakkı vardır. AİHM’e göre ifade özgürlüğü temel insan hakkıdır. Fransa’da 33 yıldır Cumhurbaşkanı’na hakaret davası açılmamıştır son olarak Sarkozy için geri zekalı pankartı taşınmasından kaynaklı ağır bir hakaret olması nedeniyle dava açılmıştır. 30 Euro para cezası mahkum ediliyor. 30 Euro’luk para cezası için bile AİHM şöyle der; Cumhurbaşkanlığı kişiliği ve makama saygı için verilecek ceza diğer insanlar için baskı olacak mı? Olmayacak mı? 30 Euro ile cezalandırırsanız insanlar ifade etmekten çekinebilir. Demokrasi korkuyu kaldırmaya çalışır amaç budur, Savcılıkta da bunu anlattık" ifadelerini kullandı.

Avukatının ardından söz alan TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ise “Mimarlar Odası olarak Atatürk Orman Çiftliği’nde, Atatürk’ün vasiyeti ve şartlı bağışına rağmen, hukuka rağmen yapılan kaçak sarayın hukuksuzluğuna dikkat çekmek için maliyetleri açıkladık. Hukuksuz bir sürece ilişkin eleştiri hakkımızı kullanıyoruz. O bina içerisinde yapılan her şey hukuksuzdur. Bizim vergilerimiz harcanmıştır. Bir binanın projesinden inşasına ve dekorasyonuna kadar yaklaşık maliyet çıkartmak bizim mesleğimizin gereği. Cumhurbaşkanı’nı tarafından hakkımda hem tazminat hem ceza davası açıldı, bugün ifademizi verdik. Burada destek için gelen tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum. AOÇ’deki tüm süreci topluma anlatmak, halka anlatmak bizim toplumsal sorumluluğumuz. TMMOB geleneği ile 60 yıllık birikim ile deneyimle mücadele ediyoruz. AOÇ mücadelesinde ne biliyorsak toplumla paylaşmaya devam edeceğiz, korkmuyoruz susmuyoruz ” şeklinde konuştu.

Mimarlar Odası Genel Sekreteri Fikret Oğuz ise “İleri demokrasi söylemleri ile yürütme erkini ele geçiren bir anlayış o günden bugüne kadar esasında Cumhuriyet kazanımları ile birlikte oluşturduğu hegomonyayı baskı için kullanmaktadır. Yürütme erki baskısını bir şekilde hayata geçirmiştir. Ancak Mimarlar Odası gibi tüm çalışmalarını kamu yararı ilkesi üzerine yürüten bir oda alarak hukuk normlarından yana olarak demokrasi mücadelesini vermeye devam edecektir,Mimarlar Odası Ankara Şubesinin ve tüm şubelerimizin çalışmalarının yanındayız.”

Saltanat’ta 1 Kasım’da son buldu

CHP Ankara Milletvekili Nihat Yeşil “Mimar arkadaşlarımızın vermiş olduğu demokrasi mücadelesini gördük Sayın Cumhurbaşkanı’nın bunları yapması doğal. İstediğim insanı yargılayabilirim düşüncesi hakim. Özel yasaları da tanımayarak tekrar ülkeyi seçim sürecine soktu. 1 Kasım saltanatın kaldırıldığı gündür. Bu saltanatta yine 1 Kasım’da son bulacaktır. Er veya geç bunun hesabı sorulacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak Demokrasinin sigortası olmayı ilke edindik. Bu nedenle de baskıya maruz kalan her sivil toplum örgütünün yanında olacağız.”

CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi: “Ankara’da özellikle mevcut belediye başkanı ve mevcut hükümetin doğaya karşı yaptığı talanda Mimarlar Odası omurgalı bir duruş sergilemiştir. Doğanın, çevrenin, Tarihi ve kültürel değerlerin yağmalanması karşısında aynı anlayışla durmaya devam edeceğine inanıyoruz.”

“Korkunun eli, zalimin yüreğidir”

CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz : “Bir hukuk katliamı yaşanıyor bunlar bizler için yeni değil siyasi iktidar meslek odaları üzerinde baskı kuruyor. Kim korkar zalim korkar ? Korkunun eli zalimin yüreğidir. Hukuku bir sopayı dönüştürme niyetindeler ama halkın elinde de bir sopa var O sopa da 1 Kasım’da sandıktır”

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir : “Temel hak ve özgürlüklerin başında yaşama hakkı gelir ve ifade özgürlüğü gelir. İktidar ve iktidar iradesini ipotek altına alan Cumhurbaşkanımız kendisine göre bir Türkiye dizayn etmeye çalışmakta. Mimarlar Odası Ankara Şubesi bu anlamda mücadele ediyor. Önemli bir süreçten geçiyoruz. Saraya tapanlara ve savaş kışkırtıcılığından siyasi rant peşinde olanlara 1 kasımda bu halk tarafından cevap verilecek. AOÇ’de Cumhuriyetle bir hesaplaşma var, Cumhuriyet değerleri ile bir hesaplaşma var. AOÇ ülkeye tarım yeşil anlamında hizmet üretmektedir. AOÇ üzerinden yapılacak saldırıların önlenmesi önemlidir”

“Emir büyük yerden”

CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi ise yargılama süreçlerine esprili bir üslupla yaklaşarak şunları söyledi: “Benim anladığım şudur Cumhurbaşkanından emir geldi, ama bu ülkede hukuk bağımsız, oradaki savcı takipsizlik kararı verecektir derdim, demek isterdim ama diyebiliyor muyum ? Maalesef diyemiyorum emir büyük yerden, şu saatten sonra Cumhurbaşkanı’nın yaptığı tüm hukuksuzluklarda biz bir daha ağzımızı açmayacağız, çok korktuk valla ”

Doç. Dr. Bülent Batuman ise “ son olarak yoğunlaşan baskılara baktığımızda Mimarlar Odası’nı üç oda ve içinde oturan üç yöneticiden ibaret zanneden anlayış söz konusu. Oysa Mimarlar Odası, başka meslek örgütleri ile piyasa ile kentlilerle ve mimarlığın başka aktörleri ile ve eğitim alanı ile sürekli etkileşim içerisinde. Bizler de üyesi olduğumuz yeri geldiğinde yöneticilik yaptığımız, öğrencilerimizle paylaştığımız yeri geldiğinde etkinliklerine katıldığımız mimar akademisyenler olarak Mimarlar Odası’nın bizim de örgütümüz olduğunu vurgulamak isteriz” dedi. Batuman mimar akademisyenler adına imzaya açılan bir destek basın açıklamasını da toplantı sırasında okudu.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan hakkında dava açılıp açılmayacağı önümüzdeki günlerde belli olacak.

ulusalkanal.com.tr