CHP ve DEVA Partisi HDP'ye kapıları açtı
Demirtaş mektubu ile ısıtılmak istenen Biden ittifakı için HDP'nin başlatacağı ''diyalog'' ziyaretlerine CHP ve DEVA partileri kapıları açtı. İttifak turları kapsamında görüşme yapan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, HDP'den talep geldiğinde görüşeceklerini açıkladı. HDP il binalarındakı PKK posterlerine açık tavır almaktan kaçınan iki isim Atlantik cephesinin Uygur kışkırtmasında ise birleşti.
Haber: Seda Akyüz - Kamera: Uğur Pideci
PKK'nın siyasi uzantısı HDP, terör örgütüne nefes aldıracak adımlar için siyasi partilere "diyalog turuna" çıkacak. İlk ziyaretini 1 Şubat tarihinde Saadet Partisi'ne yapacak. CHP ve DEVA Partisi de HDP'li yöneticileri ağırlamak için hazır.
Kemal Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili olarak, ''Meşru siyasi partiler ile elbette görüşülür. Hiçbir partiyi düşman görmüyoruz.'' dedi.
Ali Babacan da, ''Bugüne kadar bize ulaşmış resmi bir bilgi randevu talebi yok. Talep gelirse biz randevu veririz herhangi bir sorun yok.'' ifadelerini kullandı.
HDP'liler için kapıyı aralayan açıklamalar CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'dan geldi:
Kemal Kılıçdaroğlu, ''Siyasi partiler randevu istedikleri zaman elbette verilir.'' dedi.
CHP Genel Merkezi'nde bir araya gelen Kılıçdaroğlu ve Babacan görüşme sonrası kameralar karsısına geçti. İki lider, Ulusal Kanal'ın HDP ile PKK'nın bağına ilişkin soruları yanıtladı. İl ve ilçe binalarından PKK'ya ilişkin çıkan dokümanlar nedeniyle HDP'ye açık tavır almayan Babacan ve Kılıçdaroğlu, Diyarbakır annelerini de ziyaret etmeme tutumunu sürdürdü.
Ulusal Kanal Ankara Muhabiri Seda Akyüz'ün ''HDP'nin Diyarbakır binasından ve Esenyurt ilçe başkanlığına yapılan operasyonda terör örgütünü afişe eden görüntüler ortaya çıktı. Bu HDP binalarında çıkan görüntüleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Diyarbakır ailelerini ziyaret etmeyi düşünüyor musunuz?'' soruna Kemal Kılıçdaroğlu şöyle yanıt verdi:
''Her ailenin çocuğunu isteme hakkı vardır. Diyarbakır'daki annelerin talepleri kadar haklı bir talep olamaz. Elde edilen malzemeler için savcılar var gereğini yaparlar. Terörün yanında durulmasını doğru bulmam. İnsan hayatından daha değerli bir şey yoktur.''
Ali Babacan'da sorulan soruya, ''Herhangi bir örgütün Türkiye'deki siyaset üzerinde gölgesinin olmaması gerekir.'' şeklinde yanıt verdi.
Ulusal Kanal'ın bir diğer sorusu ise Uygur kışkırtması üzerinden oldu. İki lider de Atlantik cephesinin Uygur yalanlarını savundu:
Kemal Kılıçdaroğlu, ''Uygur Türklerine yapılanları doğru bulmuyoruz. Onlarla görüştüm, mağdur olanlarla. Bir insan hakkı ihlali varsa bu dünyanın ortak sorunudur.'' dedi.
Ali Babacan ise, ''Bir örgütün terör örgütü olup olmadığı kişilerin şahsi kanaati ile olmaz. Yargının tespiti ile olur.'' ifadelerini kullandı.
Babacan’ın bu sözlerinin ardından sorusuna ek yapmak isteyen Ulusal Kanal muhabirine ilginç bir çıkışta bulundu. Babacan, muhabirimizin Türkistan İslam Partisi'nin Türkiye tarafından da terör örgütü listesinde olduğunu hatırlatmasına araya girerek izin vermek istemedi:
''Biz sizi sabırla dinledik ancak siz aynı sabırla dinleyemiyorsunuz. İlkeler bazında konuşuyorum. Yargı ile karar verilir. Doğu Türkistan'da ağır insan hakları ihlallerinin olduğu uluslararası olarak tespit edilmiş bir gerçektir.''
