ABD'li The Atlantic dergisinden dikkat çeken analiz: ''ABD ve Batı, Avrasya karşısında güç kaybetti''
Amerikan The Atlantic Dergisi, Türkiye, Rusya, Çin, Venezuela ve Belarus liderlerini "Kötü adamlar kazanıyor" başlığıyla kapağına taşıdı. Dergi, 'Otokrasi A.Ş.' olarak tanımladığı Erdoğan, Putin, Şi, Lukaşenko ve Maduro'nun birbirlerini kollayarak, ABD ve Batı'ya karşı zafer kazandığını yazdı.
Dengeler değişti, Avrasya, Atlantik’e karşı gücüne güç katıyor.
ABD’nin köklü dış politika dergilerinden The Atlantic, Türkiye, Rusya, Çin, Venezuela ve Belarus liderlerini kapağına taşıdı. Anne Applebaum imzalı makalede, Avrasya ülkelerinin ABD ve Batı'ya karşı güç kazandıkları vurgulandı.
Derginin kapak fotoğrafında ise, “Kötü adamlar kazanıyor” başlığı altında 5 devlet başkanının yan yana fotoğrafları yer aldı; Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan…
Dergi, 5 liderin bir arada hareket etmesini “Otokrasi A.Ş” olarak tanımladı. 5 ülkenin birbirini kollayarak, Batı'ya karşı zafer kazandığı belirtilen makalede, özellikle ABD’nin eskisi kadar güçlü olmadığı vurgulandı.
Belarus örneği ile başlayan makalede, Rusya ve Çin’in Belarus'a yardım ederek, ekonomik ambargoları deldiği yorumu yapıldı.
Yazar Applebaum, Türkiye ile Çin arasında gelişen ilişkiye dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski Avrupa ve NATO müttefiklerine açıkça düşman hale geldiği, bunun sonucunda Çin'e yakınlaştığı yorumunu yaptı.
- Erdoğan'ın Çin dostluğuna, yatırımına ve teknolojisine olan ilgisi ve Çin propagandasını yansıtma isteği arttı. Çin Komünist Partisi'nin 100. yıl dönümünde, partisinin amiral gemisi gazetesi, 'Çin Komünist Partisi'nin 100 Yıllık Şanlı Tarihi ve Başarısının Sırları' başlığının altında uzun ve ciddi bir makale yayınladı. Türk medyasında, siyasetinde ve iş dünyasında Çin'e yakın güçlerin varlığı artıyor. Bu değişikliklerin yanı sıra Erdoğan hükümetinin Uygurlara yönelik politikası da değişti.
''AVRASYA'NIN YÜKSELİŞİNE KARŞI STRATEJİMİZ YOK''
Makalede, Batı’nın, Avrasya karşısında güç kaybettiği itirafına yer verildi. ABD ve Avrupa’nın bu ülkelere karşı müdahalelerinin artık eskisi gibi etkili olmadığını ifade edildi. Avrasya ülkelerinin yükselişine karşı Atlantik’in alternatif üretemediğine dikkat çekildi.
- Tüm bunlara karşı stratejimiz ve alternatifimiz yok. Örneğin Çin’in, dünyanın dört bir yanındaki ülkelere altyapı anlaşmaları sunan Kuşak ve Yol Girişimi'ne henüz gerçek bir yanıt veremedik. Çin'in oluşturduğunu iddia ettiği Birleşik Cephe'nin eşdeğerine veya başka bir stratejiye sahip değiliz. Amerika, gevşek bir şekilde “demokrasi yardımı” olarak adlandırılabilecek projelere hâlâ para harcıyor, ancak miktarlar, otoriter dünyanın ortaya koymaya hazır olduklarıyla karşılaştırıldığında çok düşük. Öte yandan Amerikan solunun bir kısmı, 'demokrasinin' ABD dış politikasının kalbine ait olduğu fikrini terk etti. Amerikalılar, kendi acı sorunlarına odaklandıkları için artık Amerika'nın dünyanın geri kalanına sunabileceği bir şey olduğuna inanmıyorlar.
