Fransız generallerinden ırkçı çıkış - 3

Ali Rıza Taşdelen

Ali Rıza Taşdelen

Paris

Bir ay sonra Fransa’da bölge seçimleri var ama gözler bir yıl sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine dikilmiş durumda.

Daha bugünden, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Ulusal Birlik Partisi lideri Marine Le Pen’in ikinci tura kalacağı kesin gibi.

Bu durum, klasik sağ ve sosyal demokratların birinci turda eleneceği anlamına geliyor.

İkinci turda Macron’un hedefi hem sağdan hem de sosyal demokratlardan oy almak, Le Pen de hem aşırı sağ hem de muhafazakâr sağ oyların peşinde.

ASKER BİLDİRİLERİ VE SEÇİMLER

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde güvenlik ve göçmenlerin seçim program ve propagandalarında birinci sırada olacağı açıkça görülüyor.

Ama göçmenlerin tümü değil, Müslüman göçmenlerin hedef alındığını ve alınacağını son asker bildirilerinin içeriğinde de görebiliriz.

Fransa, çözüm üretemediği bir ekonomik, sosyal ve siyasal kriz içinde. Önceki iki yazımda ayrıntılı olarak incelediğim bu sistem krizinden kurtulmanın yolunu bulamayan bugünkü neoliberal Macron iktidarı, krizin yükünü geniş emekçi kitlelerine yıkma çizgisini sürdürmekte ve aşırı sağsöyleme sarılmakta.

Yani daha otoriter, baskıcı ve güvenlikçi bir söylem. İşte bu durumda Fransa’da yaşayan Müslüman topluluklar topun ağzına konmuş durumda. Macron, İslam’ı hedef alan açıklamaları ve “İslamcı ayrılıkçılıkla mücadele” içerikli yasayı çıkararak rengini belli etmiştir.

Askerlerin yayımladığı her iki bildiri de bu doğrultuda.

MACRON’UN SESSİZLİĞİ

Macron askerlerin bu bildirilerine cepheden karşı çıkmamıştır. Çünkü askerlerin ileri sürdüğü talepler kendi talepleridir. Diğer taraftan, Marine Le Pen’in karşısında konumlanan (ikinci turda kendisine oy verecek potansiyel kitlenin) partileri dikkate alan bir tutum sergilemesi gerekiyordu. Çünkü bu klasik sağ ve sosyal demokrat parti ve gruplar askerlerin çıkışını “darbe teşebbüsü” olarak değerlendirmiş ve savcıları göreve çağırmışlardı.

Macron bir açıklama yapmazken, Başbakan Jean Castex"Bunu her şeyden önce siyasi bir manevra olarak görüyorum. Fransa’nın onuru olan ordumuza güveniyorum”. Savunma Bakanı Florence Parly de “Bu, kesinlikle milletimizi bölmek, parçalamak için aşırı sağın retoriği, kelime dağarcığı, üslubu ve referanslarını kullanan açıklamadır” şeklinde değerlendirmiştir.

8 Mayıs 1945'de İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesi vesilesiyle yapılan kutlama töreninde Macron, Genelkurmay Başkanı ve ordu komutanlarını etrafına alarak “Ordu benimle ve benim emrimde” mesajını verdi.

MARİNE LE PEN’İN ÇAĞRISI

Göçmen karşıtı politikalarıyla bilinen Ulusal Birlik Partisi Lideri Marine Le Pen, askerlere “Sizi anlıyorum, analizlerinize katılıyorum. Gelin bana katılın” çağırısında bulundu.

Le Pen’in bu çıkışının da Macron’a yaradığını söyleyebiliriz. Yıllardır partisinde ırkçı, faşist politikalarıyla bilinen babasının izlerini silmeye çalışan ve daha geniş kitlelerin desteğini alan, küreselleşme karşıtı politikalarıyla öne çıkan Marine Le Pen’in asker bildirileri karşısında aldığı tavırla Macron’a koz verdiğini söyleyebiliriz.

Le Pen, bu çıkışıyla cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda kendisine karşı Macron cephesini güçlendirmiştir.

Şöyle düşünenler de var: Yapılan anketlerde askerlerin açıklamalarını Fransızların yüzde 60’ı desteklemektedir. Le Pen bu çıkışıyla bu yüzde 60 ile birlikte olduğunu göstermiştir.

Önümüzdeki aylarda askerleri değil ama Müslüman göçmenlere karşı daha sertleşen bu liderlerin kapışmasını göreceğiz. Anketlerde Macron ile baş başa olan Le Pen, yabancılara karşı daha saldırgan bir çizgi izlemeye devam ederse Macron’un yeniden seçilmesi sürpriz olmayacaktır. Çünkü Macron muhafazakâr seçmenin oyunu almak için aşırı sağ söylemini açıktan değil kontrollü yapacaktır.

# fransa # Emmanuel Macron # bildiri # aşırı sağ # sosyal demokrat # Demokrat # Marine Le Pen