Türk ekonomisi hangi iklimde yeşerir (2)?

Soner Polat

Soner Polat

Köşe Yazısı

AB ekonomik olarak gerilerken, dünyadaki küresel ekonomik düzen sağlıklı mı? Anglosakson kapitalizm yaratıcı gücünü kaybetmiştir. Bu sistemde para ve zenginlik, üretmeyen dar bir çevrede toplanmakta, toplumun geniş kesimleri yoksullaşmakta, bu ise ekonominin hayat damarlarını kurutmaktadır. Thomas Piketty’nin “21’inci Yüzyılda Kapital” isimli çalışması, bu gerçeği onlarca ülkedeki son 20 yıllık verilere dayanarak ispat ettiği için son yılların en önemli eseri olmuştur.Neoliberal kapitalizm, para-kâğıtoyunları ve askeri gücü ile ayakta kalmaya çalışmaktadır.

TÜRKİYE EZBERİNİ BOZMALI!

Somut verilere dayanarak Türkiye’nin AB içinde bir ekonomik geleceği olamayacağını önceki yazımızda analiz ettik. Küresel ekonomik sistem içine hapsedilen Türkiye her yıl 40-50 milyar dolar cari açık vererek uzun süre dayanamaz! Müdahale edilmezse, kısa dönemde Türk ekonomisi yoğun bakım ünitesine alınır. Revizyonist tedbirlerle bu sorun çözülemez. Devrimci adımlar atmak zorunludur. Üretim artırılmalı, artan üretim için pazar bulunmalı, ekonominin alt yapısı güçlendirilmeli, dost ve güvenilir ülkelerle ekonomik faaliyetlere ağırlık verilerek, şantaj ve baskılara pabuç bırakılmamalıdır.

TÜRKİYE’NİN HAYAT ALANI

Türkiye, bugün iktisadi olarak Avrasya’da yaşamaktadır. En büyük üç ticari ortak olan Çin, Rusya ve Almanya temel olarak Avrasya ülkeleridir. Almanya’da da Avrasya yolculuğunun müşterileri her geçen gün çoğalmaktadır. Türkiye, yaşaması için zorunlu olan enerji ihtiyacının neredeyse tamamını Doğu’dan temin etmektedir. Batı Asya’da, İran, Irak, Suriye, Azerbaycan ve Lübnan’ı kapsayan açık ya da örtülü bir müşterek ekonomik alan ülkenin makûs talihini değiştirir. Rusya da bu alana katılabilir.

Altı ülkenin dördü (İran, Irak, Azerbaycan, Rusya) zengin hidrokarbon kaynaklara sahiptir. Birbirlerini tamamladıkları takdirde her ülke için önemli fırsatlar ve yatırım alanları doğar. Çünkü her ülkenin öne çıktığı, diğerlerine örnek olabileceği çok sayıda alan vardır. Bu ülkelerin bir araya gelmesi, dört ülke için önemli bir sorun olan ve Batı'nın körüklediği siyasi Kürtçülük, mezhep kargaşası, bölücülük ve terör olaylarını da çok kısa süre içinde bitirir. Ülkeler bu maksatla boşa akıttıkları milyarlarca dolara varan kaynaklarını uluslarının refahı için harcar. Türkiye, kendisi için hayati ve stratejik değerdeki enerji ihtiyacını, en uygun, en ekonomik ve en güvenli koşullarda kesintisiz olarak karşılar. Ekonomisi için geniş bir alanda hareket serbestisi sağlar.

TÜRKİYE İKİ HANELİ BÜYÜME RAKAMLARI İLE TANIŞIR

Friedrich Engels’in (1820-1895) şu sözünü çok önemserim: “İhtiyaç keşfin anasıdır.” Tarihi süreçler Engels’i haklı çıkarmıştır. Köle emeğinin sömürüldüğü 1000 yıl boyunca insanlık büyük bir teknolojik sıçrama yapamamıştır. Ne zaman ki bu durum son bulmuş, insanlık teknoloji ile içli dışlı olmuştur. Türkiye’nin katılacağı ekonomik alandaki devletlerin çoğunluğu enerji zengini ülkelerdir. Hazır kaynaklar nedeniyle bu ülkeler ekonomilerini çeşitlendirme konusunda itici bir baskı olmadığı için fazla yol alamamıştır. Türkiye’nin dinamik ekonomisi 250 milyonluk bu pazarda muazzam fırsatlar yakalar. İşte o koşullarda, büyüyen ekonomi içinde ülkemizdeki genç nüfus kuvvet çarpanı olur. Türkiye yetişmiş insan kaynakları ve dinamik iş gücü ile böyle bir ortamda iki haneli büyüme rakamlarına kolaylıkla ulaşır.

Bilindiği üzere, Türkiye dış ticaretinin yüzde 90'ından fazlasını denizler yoluyla gerçekleştirir. Bir gerginlik, kriz ya da çatışma durumunda, Türkiye'nin rakibi -hangi devlet veya devletler grubu ise- muhtemelen Cebelitarık Boğazı ve Süveyş Kanalı'ndan itibaren Türkiye'ye yönelik deniz ticaretini engellemeye çalışacaktır. Bölgede kurulacak bir ekonomik alan, ciddi bir kriz durumunda bile Türkiye'nin dış ticaretinin emniyetle sürdürülebilmesi için seçenekler yaratır. Ekonomisi en az kayıpla işlemeye devam eder.

Türkiye ekonomik olarak zaten Avrasya’nın içindedir. Kısa süre sonra kaçınılmaz olarak ekonomisinin temel parametrelerini de Avrasya yönelişine uygun hale getirecektir. Refah ve mutluluğa giden en kısa yol budur! (SON)

Amiral Soner Polat

ulusal.com.tr

# türk # ekonomisi # hangi # iklimde # yeşerir