Metin Akgerman

Metin Akgerman

Köşe Yazısı

ATV fabrikası ne işe yarar?

ABD'de sadece tek bir adet ATV üreticisi firma (Polaris) yılda 7 milyar dolarlık ATV (ve ilintili ürünler) satışı yapıyor. Binlerce kişiye istihdam sağlıyor. Kimlere mi yapıyor bu satışı? Çiftçilere yapıyor, orduya yapıyor, belediye ve çeşitli kamu kurumlarına yapıyor, turizm ve eğlence sektörü müşterilerine yapıyor. Dünyada onlarca ATV üreticisi firma var ve yılda milyondan fazla ATV satışı yapıyorlar.

Doğru tasarlanmış bir ATV üretim ve pazarlama politikası ile tarım başta olmak üzere birçok kamusal, sivil ve askeri alanda yüz milyonlarca dolar değerinde ilave katma değer üretimi, doğal afetler ile kısmi mücadele kabiliyeti ve binlerce kişiye istihdam yaratmak mümkün olabilir mi?

ATV ile nelerin yapılabildiğini birkaç resim ile hatırlayıp yazıya devam edelim. Yazının sonundaki resimlere bir göz atıp okumaya devam etmenizi tavsiye ederim. Çiftliklerde, bağ ve bahçelerde yapılan birçok tarımsal iş, kar küreme işleri, iş makinalarının yapabildiği bazı işler, römork çekme işleri, orman yangınlarına müdahale işleri, askeri kullanım vs.

Yazının Devamı

Güney Amerika: Gözden ırak, gönülden ırak olmamalı

Nedense Türkiye, Güney Amerika kıtası ve ülkeleri ile çok az ilgilenir. Avrupa, Kuzey Amerika, Asya, Afrika ile nispeten ilgi seviyemiz yüksek ama iş Latin Amerika ülkelerine gelince değişiyor. Bu tutumu anlamak hayli güç. Bu ülkelerde hemen hiç Müslüman nüfus yoktur belki bu yüzden ilgi seviyemiz düşük bilemiyorum ancak bu işin değişmesi gerekli.

LATİN AMERİKA

Tam olarak ihmal ettiğimiz bölgeyi "Güney Amerika" ifadesi tanımlamıyor aslında. Bizim ihmal etiğimiz bölge, ABD ve Kanada haricinde Amerika kıtasındaki ve karayiplerdeki ülkelerin tamamı. Orta Amerika ülkeleri, Güney Amerika ülkeleri ve Karayiplerdeki ülkeler. Bu bölge ülkelerinin temel karakteristiği şöyledir: Neredeyse tamamı İspanyolca konuşur, sadece (bölgenin en önemli ülkesi olan) Brezilya'da Portekizce konuşulur, bir kaç ada ülkesinde Fransızca konuşulur. Bu ülkelerin neredeyse tamamı Katolik’tir. Kuzey Amerika'nın aksine sosyal doku büyük oranda yerli halka dayanır. Geçmişte Avrupa'dan gelmiş etnik koloniciler azınlıktadır. Karayiplerde Afrika kökenli siyahi nüfus da yüksektir. Diğer bir bölge karakteristiği de güçlü sosyalist akımlardır. Haliyle bu bölgelere büyük ağabey ABD çokça burun sokar. Kapitalizmin sopası ile döver, darbeler yapar, kukla rejimleri iktidara getirir. Bölge ülkelerini arka bahçe kıvamında tutabilmek için ne gerekiyorsa yapar.

Yazının Devamı

Türkiye Arap Birliği'ne girmeli midir?

Mart'ta toplantı var. Arap Birliği (veya Arap Ligi) önemli bir uluslararası topluluk. Arapça konuşan 22 ülke bu topluluğun üyesi. Tüm üye ülkeleri haritada boyasanız, bir de Türkiye'yi boyasanız, neredeyse bir dönemin Osmanlı İmparatorluğu'nun haritası oluşuyor.

Türkiye'de geçici koruma statüsünde yaşayan yaklaşık 3,5 milyon Suriyeli varmış. Türk vatandaşı olan yaklaşık 2,5 milyon Arap kökenli vatandaşımızı da eklersek eder 6 milyon. Arap Birliği'nin birkaç üyesinin nüfusunu hatırlayalım: Bahreyn 700 bin, Katar 900 bin, Komorlar 700 bin, Kuveyt 2,4 milyon. Yanı 4 tane Arap Ligi ülkesinin toplam nüfusundan fazla sayıda Arap, Türkiye'de yaşamakta.

ARAP BİRLİĞİ

Yazının Devamı

Araf'ta ekonomi yönetmek

Araf'ta politika seçimleri önemlidir. Önceden iyi tasarlanmış, test edilmiş, simülasyonları yapılmış olması gerekir. Araf geçişinde politika tasarlamak istenen bir durum değildir. "Araf" kelimesini dini anlamda değil, iki sistem arasındaki geçiş bölgesi anlamında kullanıyorum. Her kontekst içinde Araf yönetimi durumları kritik önemde oluyor.

Sosyal konulardan da örnek verebiliriz. Evlilik ve bekârlık arasındaki nişan dönemi; Hayat ve Ölüm arasındaki hastalık dönemi; Çocuklu ve çocuksuz durum arasındaki hamilelik dönemi... Araf sürekli bir hal olamaz. Sistem ya bir tarafa ya öteki tarafa devrilir. Nişan süresi çok uzatılırsa hanım kızın kafası atar, yüzüğü fırlatır. Ameliyat sonrası hasta ya iyileşir ya ölür. Aynı anda Araf'ın iki tarafına düşme durumu insanların dünyasında olmaz, kuantum fiziği dünyasında olabilir.

Türk ekonomisi de Araf'ta sanki. Bir sistemden çıkmış, diğer sisteme girme yolunda aradayız. Diğer sisteme girse sorun kalmayacak, ancak Araf'ta fazla oyalanmamak gerekli.

Yazının Devamı

Konfiçyüs Enstitüleri ve Macar-Çin Üniversitesi

ABD de 85 tane var, İngiltere'de 30, Almanya'da 19, Fransa'da 18 tane var. Hemen her ülkede var. Dünyada 600'u aşkın Konfiçyüs Enstitüsü (KE) var. Ayrıca İlköğretim seviyesinde 1300 civarında sınıfta bu program mevcut. Türkiye'de henüz 4 tane var. Boğaziçi Üniversitesinde, ODTÜ'de, Okan'da ve Yeditepe'de.

Konfiçyüs Enstitüleri (KE), Çin'in, Çin kültürünü, Çince'yi yayma, kültürel değişimi hızlandırma programı. Çin Eğitim Bakanlığı'nın finanse etiği ve her sene 10 milyar dolar bütçe ayırdığı bir kurum. Yüksek Öğretim Kurumları ile işbirliği şeklinde kuruluyor. 2004 te bu program başlatıldı, hayli hızlı geliştiğini gözlemlemekteyiz.

Elbette programa Çin'in artan kültürel ve ekonomik etkisinden dolayı kuşku ile bakan çevreler var. ABD savunma bakanlığı son dönemde Konfiçyüs Enstitüleri ile işbirliği yapan Amerikan üniversitelerine aktardığı araştırma fonlarını keseceğini duyurdu. ABD üniversitelerinin askeri teknoloji geliştirmek için Savunma Bakanlığı'ndan aldığı fon miktarı hayli önemli rakamlar. Bazı üniversiteler ( Arizona State ve San Diego State) yelkenleri indirdi ve enstitüleri kapattı. Pentagon'un güdümündeki Avrupa menşeyli bazı medya kurumları ve ülke idareleri de elbette benzer adımlar atıyorlar.

Yazının Devamı

Siirt çinko cevher ergitme tesisi yatırımını değerlendirmek

Geçende Siirt'te yeni bir çinko ergitme tesisi açıldı. "İzabe" tesisi de deniyor ancak Arapça terim yerine Türkçe "Ergitme" terimini kullanmak herhalde daha uygun olur. İngilizcede "Smelting" deniyor. Madenin cevherden ayrıştırılması prosesi için kullanılan daha sektörel bir terim.

Çinko, "Zn" ile ifade edilen (İng. Zinc), endüstride hayli yaygın kullanılan bir metal. Demir ve çelik yapıların paslanmaya karşı korunmasında (galvaniz kaplama yani demir veya alüminyumu çinko ile kaplama), çeşitli metal alaşımlarda (pirinç), çatılarda, lastik ve boya sektörlerinde ve daha birçok alanda kullanılır. Demir, alüminyum ve bakırdan sonra endüstride en çok kullanılan metaldir. Şimdiye kadar yapılan iş, çinko yataklarının bulunduğu dağın taşın kepçeler ile kazılması, metal terörüne göre zenginleştirme yapılması ve bu zenginleştirilmiş cevherin kamyon ve gemiler ile Avrupa'daki ergitme tesislerine ihraç edilmesi idi. Türkiye ise ihtiyacı olan çinko metalinin tamamını ithal etmekteydi. Benzer durum Krom, bakır, kurşun gibi diğer metal kaynaklarımız için de geçerli. Ülkemizin cevher olarak ihraç ettiği minerallerimizi, ergitme tesisi yatırımları ile yurtiçinde metal haline getirebiliyor olması gerekli. Bunun birçok faydası var.

Siirt'teki yatırımı sorgulamadan önce bu yatırımda emeği geçen tüm taraflara teşekkür etmek gerekli. Yatırımın ortağı olan Katar Devleti, Türkiye'deki politika yapıcılar ve yerli yatırımcılarımız elbette tebriği hak ediyor.

Yazının Devamı

Getir üzerinden İngiltere'de Türk peyniri, zeytini, şarabı satmak

Geçende Getir'in İngiltere uygulaması üzerinden ilk siparişimi verdim. Fiyatlar market fiyatlarının hayli üzerinde, kimi üründe sadece 25%, kimi üründe 400% üzerinde. Ortalama herhalde 100% civarı bir fark var. Ortalama İngiliz ailesi alım gücü için hayli zorlayıcı fiyatlar. Elbette bu işin ekonomik mantığı var. Firma, markasını İngiltere pazarı için üst segmentte konumlandırmış ve İngiltere pazarı için bulunmaz nimet olan 10-15dk civarında ev teslimatı yapıyor. Bu hizmetin maliyeti yüksek ve elbette bu hizmetin bir alıcısı var. Satılan olay üründen çok hizmet.

Türkiye'de olduğu gibi ilk kullanıcıyı kapmaya yönelik açılış kampanyaları iddialı. Cep telefonu uygulaması gayet düzgün ve hızlı çalışıyor. Türkiye'deki sistemin hemen aynı. Hem motokuryeleri var hem bisikletli kuryeleri var. İngiltere'de doğrusu benim beklediğimden daha hızlı büyüme sürecindeler. Londra dışındaki bir çok ilin merkezi muhitlerinde dahi servis başlamış durumda.

Ürün portföyleri İngiltere pazarı için güzel uyarlanmış. Herhalde toplam 1000 kalem üzerinde malları satışta. Standart marketteki ürün gruplarının hemen hepsinde en az bir ürün mevcut. Noel dönemi için kategori ve ürünler hazırlanmış. Türkiye menşeli ürün adedi herhalde 30'u aşmaz.( Hiç yoktan iyidir elbette).

Yazının Devamı

İş Bankası neden ABD'ye 4 milyar dolarlık madencilik yatırımı yapıyor?

İş Bankası’nın bağlı ortaklığı olan ve Türkiye'nin gurur kaynağı şirketlerinden olan Şişecam firması, Ciner grubu ile beraber ABD'nin Wyoming eyaletinde 4 milyar dolarlık bir soda külü üretimi yatırımı yapmakta. Hem Şişecam hem Ciner grubu, Türkiye'nin ve dünyanın önemli soda külü üreticileri arasında (ve kısmen rakipler). Bu yatırım, muhtemelen bir Türk firması (veya ortaklığı diyelim) tarafından Türkiye dışına yapılan gelmiş geçmiş en yüksek yatırım olacak. 13 TL den çevirsek 52 milyar TL tutarında bir yatırım.

Rakamı algılayabilmek için bir kaç örnek verelim. Milli elektrikli araba TOGG projesine şimdiye kadar 2,5 milyar TL harcanmış ve önümüzdeki 15 yıl içinde 22 milyar TL yatırım yapılması öngörülmekteymiş (Kasım ayı rakamları). Karadeniz'de bulunan gaz, 780 milyon TL yatırım ile çıkartılıp, işlenip, şebekeye bağlanacakmış. (Şubat rakamları). Bakü Tiflis Ceyhan boru hattının tüm yatırım bedeli 4 milyar doların altında tamamlanmıştır. İş bankası grubunun Şişecam dahil tüm varlıkları ile beraber bugünkü piyasa değeri 33 milyar TL civarındadır.

Vaziyet böyleyken ABD'nin ortalarında bir yerlerdeki bir eyalete, bugün itibariyle İş bankası ve Ciner grubu 4 milyar dolarlık soda külü üretimi yatırımı yapıyorlar. İnsanın içinden, "neden bu yatırımı Türkiye'ye yapmıyorlar? Acaba Türkiye'de yatırım yapacak alan mı kalmadı?" sorusu geliyor. (Wyoming eyaleti rezerv konusunda dünyada 1 numara, Türkiye ise 2 numara.)

Yazının Devamı

İstanbul'a ''Yılbaşı Lunaparkı'' gerekli mi?

Kasım ortası ile 10 Ocak arasında genelde Avrupa şehirlerinde Noel ve yeni yıl kutlamaları kapsamında çeşitli etkinlikleri yapılır. Bir takım Avrupa şehirlerinin birbirleri ile bu konuda yarıştığını söyleyebiliriz. Bu yarışın ödülü ise bu dönemde genelde 2 hafta olan okul ara tatili döneminde Avrupa’daki milyonlarca ailenin tatil tercihinde bir adım öne çıkabilmek ve şehrin marka değerini artırabilmektir.

İngiltere'de bu dönemde büyük şehirlerde eğlence parkları kurulur. Londra'da bu dönemde "Kış Harikalar Diyarı" ( Winter Wonderland) isimli bir lunapark, şehrin en büyük parkının ( Hyde Park) bir köşesinde kurulur. Tamimiyle prefabrik olan bu lunaparkta dönme dolap, dev salıncaklar, buz pateni, canlı gösteriler, sirk, çeşit çeşit hediyeli oyunlar, yeme içme yerleri bulunur. Genelde bu park tıklım tıklım doludur ve bitmek bilmez kuyrukları vardır. Aralık ayında Londra'nın soğuğu ve ayazı altında, havanın erkenden karardığı bir dönemde, hele ki çocukların akşam saatlerinde dayanabileceği bir ortam hiç değildir. Buna rağmen her sene açık olduğu 6 hafta içinde, her yaş grubundan, önemli kısmı turist olan 3 milyon ziyaretçiyi ağırlar ve 200 milyon GBP civarı şehre ekonomik katkı sağlar. Bu etkinlik 2005 yılında çok daha küçük bir konsept ile düzenlenmeye başladığında pek başarılı olamamıştı ve konsepti her sene geliştirilerek, ziyaretçi sayısını her sene artırarak bugünkü başarılı şekline gelebildi.

İstanbul yaz ve bahar dönemlerinde zaten güçlü bir turistik çekim merkezidir. Maalesef kış mevsiminde turist sayısı azalmaktadır. Otel dolulukları yarı seviyeye düşer. Sezonsal işsizlik kapsamında kış dönemi işsiz sayısı zirve yapar. Kış ayında İstanbul'un yılbaşı parkı gibi etkinlikler ile hem yabancı turisti hem yerli turisti cezbedebilmesi çok faydalı olacaktır. Gelecek turistler için ilave yatak kapasitesi yatırımına ihtiyaç yoktur, zaten oteller boştur.

Yazının Devamı

İstanbul metrobüs hattı ne olacak?

İstanbul'daki metrobüs hattı projesi başarılı bir proje. Nispeten düşük bir yatırım ile, nispeten hızlı şekilde, fazla yabancı mühendislik firmalarına bel bağlamadan hayata geçirilebilmiş ve İstanbul'un ana ulaşım kanallarından birisi, belki de omurgası olabilmiştir. Zaman içinde gelişimini de İBB'nin teknik olanakları ile kısmen yapabilmişiz, hattı uzatabilmişiz ve bazı eksiklerini tamamlayabilmişiz. Ancak başta konfor olmak üzere daha alınması gereken uzun bir yolumuz var.

Bizim Metrobüs dediğimiz sistem BRT ( Bus Rapid Transit) kategorisindeki sistemler arasında. BRT sistemlerinin ortak özelliği otobüs için ayrı bir yolun olması. Kiminde, bizim İstanbul örneğindeki gibi sistem tamamen dış trafik etkileşimine kapalı oluyor ( Boğaz geçişi hariç), kiminde ise şehir trafiğine kısmen ayrık otobüs yolları ile katılıyorlar. Şehirlerin özelliklerine göre sistem uyarlanıyor.

Metrobüs ve benzeri sistemler, İstanbul gibi bir çok şehirde son 20-30 sene içinde devreye alındı. İngiltere'de Bristol, Kanada'da Quebec, Pakistan'da Lahor, İsrail'de Hayfa, Meksika'da Meksiko (başkent) dahil yaklaşık 38 ülke ve 163 şehirde BRT varyantı otobüs sistemleri kullanımda.

Yazının Devamı

Akdeniz'in dibinden F-35 çıkartmak

İngilizlerin 120 milyon dolarlık F-35B uçakları (şu dikey inen uçak modeli versiyonu) bir kaç gün önce Kıbrıs ile Mısır arasında bir yerlerde denize düştü. Pilot atladı kurtuldu. İngilizler, düşen uçağı bulup çıkartmak istiyorlar. Enkazın Rusların eline geçmesinden endişe ediyorlar. Uçağı bulmak için İngilizlerin ABD donanması ile işbirliği yaptıkları yönünde basında haberler çıktı.

Uçaktaki bazı özel teknolojilerin hasım güçlerin eline geçmesi istenmiyor. Süpersonik hızda radar görünmezliği sağlayan radar ve sensörler bu teknolojilerin başında geliyor.

Düşen uçak, İngilizlerin yeni uçak gemileri HMS Queen Elizabeth'in filosundaki 8 İngiliz F-35B uçağından biriymiş. Gemide 10 tane daha ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait F-35B uçağı bulunmaktaymış.

Yazının Devamı

Kamuya hangi alanlarda işçi alımı yapılabilir?

Acaba hangi hizmetler için yeni kamu kadroları açarsak milli geliri en çok artırabiliriz veya fayda üretimini kayda değer miktarda artırabiliriz?

50 BİN İLAVE MUHTAR

Misal Sn. Kılıçdaroğlu muhtarlık kadrolarına işsizleri yerleştirmeyi önerdi. Türkiye'deki 50 bin muhtar kadrosuna bu formül ile bir 50 bin kişilik istihdam pekâlâ sağlanabilir. Ancak bu ilave 50 bin kişilik kadro, ilave ne kadar fayda üretecek? Muhtarların ürettiği kamusal fayda ikiye mi katlanacak? Vatandaşa bir ikamet belgesi yerine iki ikamet belgesi mi verilecek? Madem fayda üretimi artıyor, bu durumda her muhtarın yanına 1 değil 2 kadro daha açsak ve 50 bin yerine 100 bin kişiye ilave kadro versek daha iyi olmaz mı? Misal muhtarlığı 7/24, 3 vardiya çalıştırabiliriz. Bunun sınırı nedir?

Yazının Devamı

10 kamu şirketi ile ekonomik devrim

Bu yazının iddiası, 10 kamu şirketinin "yeniden yapılandırılması veya desteklemesi" ile Dış Ticaret Açığının kalıcı olarak (veya uzun bir süre için) kapatılabileceğidir.

Kabaca Türkiye ayda 20 milyar dolar ihracat yapıyor, 23 milyar dolar ithalat yapıyor. Bugün geldiğimiz seviye geçmişe göre hayli iyi bir seviye, ihracatımızın ithalatı karşılama oranı,Liberal ekonomi tarihimizin en yüksek seviyelerine yakın. Kur ve faiz politikaları da bu olumlu gidişi destekliyor ve bir kaç ay içinde bir aksilik olmaz ise dış ticaret fazlası veren bir ülke olacağız. Hatta bir iki aydır bunun işaretleri geliyor ancak kalıcı olması önemli. Elbette bu analizde bardağa dolu tarafından bakıyoruz. Bu duruma gelmek ve sürdürebilmek için milletimiz alim gücünden büyük fedakarlık yapıyor.

Bu yazıda nispeten az kaynak kullanarak, nispeten hızlı ve tamamen kamu iradesi ile yapılabilecek ve yılda 20 milyar dolar civarında direk ve dolaylı ihracat artışı sağlayacak10 kamu şirketini takibe almayı öneriyorum. Yaratılacak bu kaynak ve ilave 50 bini aşkın istihdam ile vatandaşın üzerindeki ekonomik baskı azalacak, dış ticaret dengelenecek, enflasyon ve kurda normalleşmenin gerek şartları sağlanabilecektir. Bütün ekonomik sorunlarımızı çözmez ama daha az baskı altında yapısal dönüşüm programları yapmak için zaman ve kaynak kazandırabilir.

Yazının Devamı

Yolcu beraberi ihracatı (bavulla ihracat) artırmak

Türk Lirası'nın rekabetçiliği büyük oranda arttı. Bu kur seviyelerinden başta Avrupa olmak üzere yapılan ihracatın hızla artmasını beklemeliyiz. Bu yazıda özel bir ihracat şekline değineceğim ve artırılması için bazı politika önerileri getirmeye çalışacağım. Mal beraberi, yolcu ile beraber yapılan ihracat. "Bavulla İhracat" (BİH) diyelim.

BİH nasıl yapılıyor? Başta IGA Olmak üzere, Türkiye'yi yurtdışına bağlayan havalimanlarından yolcu beraberinde yapılıyor. BİH'in büyük kısmı kayıt dışıdır. Misal ben İngiltere'de yaşayan bir Türk vatandaşı olarak ,Türkiye'den satın alıp, İngiltere'ye getirdiğim kitapları, gömleği, ayakkabıyı, zeytinyağını vs. yiyecekleri gümrüğe beyan etmiyorum. İhracat faturası da kestirmiyorum. Koyuyorum bavula çıkıyorum. Aynı şekilde Türkiye'ye Avrupa'dan arabaları ile gelen yüzbinlerce gurbetçimiz var. Bunlarda arabaların bagajını yiyecek, giyecek, halı vs. ile full'leyip ülkelerine dönüyorlar.

Akıllı Politikalar Üretmek

Yazının Devamı

Etiyopya'yı kaça bölelim?

Etiyopya’da yine savaş var. Bu seferki savaşın amacı kuzeydeki Tigray bölgesini ülkeden kopartmak. Peki neden?

Önce konuyu bizim tarih ile bağlayalım.

Bölge zamanında bizim Osmanlı'nın Habeşistan eyaletinin parçası idi. Hatırlayalım, Osmanlı, Mısır'dan Napolyon'u kovalamak için Arnavut Mehmet Ali Paşa'yı bölgeye gönderir. Mehmet Ali Paşa, İngiliz desteği ile Napolyon'u bölgeden kovar, Mısır'a vali olur. Devamında yukarı Nil bölgesine doğru (güneye) seferler yapar ve Habeşistan bölgesini kontrolü altına alır. Hanedanlığı, oğlu İbrahim Paşa ile bölgede devam eder. Bu yazının konusu olan Etiyopya-Tigray mücadelesi, Osmanlı'nın dolaylı olarak kontrol ettiği Habeşistan bölgesinde geçmektedir. Misal, İslam'ın en önemli dördüncü şehri olarak düşünülen Harar şehri, 82 camisiyle ( 3 tanesi 10. yy dan ) doğu Etiyopya'dadır.

Yazının Devamı

İngiltere'de Nükleer Santral (NS) tartışması ve Türkiye'ye satılacak İngiliz reaktörleri

Geçende İngiltere'nin etkili gazetesi Daily Telegraph'ta A.E. Pritchard'ın nükleer santral (NS) politikaları ile ilgili makalesini okudum (1). Pritchard kıdemli bir iş dünyası editörü. Birçok kitabı var ve birçok ülkede çalışmış. Yazının tarzı hem okuyucuyu bilgilendirmeye, hem İngiltere politika yapıcılarını NS politikaları konusunda yönlendirmeye yönelik. Yazıda Türkiye ile ilgili bir kısım da var. Bu makalede, bu yazıya dayanarak ve Türkiye bağlamına konuyu oturtarak, İngiltere'deki NS politikaları hakkındaki tartışmalara değineceğim.

NS konusunda İngiltere'de sürekli haber olan en büyük proje, yapımı devam eden Hinkley Point C santralı. Projenin ana yüklenicisi Fransız EDF firması. Bu projeyi bizdeki Akkuyu projesine benzetebiliriz. Her iki proje de artık miladını doldurma aşamasında olan geleneksel hafif su reaktörü tabanlı ve çok maliyetli projeler. İngilizler hem Hinkley santralinin saçma sapan maliyetinden şikayetçi, hem Kanada, Çin gibi ülkelerde yeni nesil güvenli Molten tuzu kullanılan tipte reaktör projelerine bakıp bu teknolojide ne kadar geri kaldıklarına hayıflanmaktalar hem de santral dolayısı ile Fransa'ya karşı oluşacak bağımlılıktan rahatsızlar. Fransa'nın son dönemde İngiltere'ye karşı tehditkar yaklaşımını bu projenin geleceği için bir risk olarak görüyorlar.

Baktığınız zaman durum bizde de hemen hemen aynı. İngiltere'nin elbette nükleer santral işinde ve nükleer atık yönetimi konusunda tecrübesi çok fazla ancak bugün geldiğimiz noktada hemen hemen aynı sorunlar ile karşı karşıyayız. Bizdeki Akkuyu'da konvansiyonel teknolojide yapılıyor, biz de hem Rusya'ya hem de dolaylı olarak Fransa'ya bağımlı kalacağız, biz de çok yüksek fatura ödeyeceğiz ve biz de bu konuda ne kadar geri kaldığımıza hayıflanıyoruz. Tabi bizim durum geri kalmaktan daha ziyade daha hiç başlayamamış olmak. Anlaşılan İngiltere ile bu konularda çilekeş olacağız.

Yazının Devamı