USMER’in ev sahipliğindeki Doğu Akdeniz Karadeniz Konferansı 2025 sonuç bildirgesi

İstanbul’da düzenlenen Doğu Akdeniz Karadeniz Konferansı 2025’in sonuç bildirgesi yayımlandı. 17 ülkeden temsilcilerin katıldığı konferansta Batı emperyalizmine karşı bölgesel birlik vurgusu yapıldı.

Abone ol

Doğu Akdeniz Karadeniz Konferansı 2025, Ulusal Strateji Merkezi (USMER)’nin çağrısıyla 18-19 Temmuz 2025 günlerinde İstanbul’da toplandı. Konferansa 17 ülkeden çeşitli siyasal kurumların temsilcileri ve strateji uzmanları katıldı. İki gün süren tebliğlerden ve görüşmelerden sonra aşağıdaki Sonuç Bildirgesi’nin Dünya Kamuoyuna açıklanmasına karar verildi:

- Günümüzde Karadeniz ve Doğu Akdeniz, küresel çelişmelerin odağı haline gelmiştir. İnsanlığın geleceğini belirleyen meydan okumalar ve hesaplaşmalar, vatanlarımızın bulunduğu bu bölgede yoğunlaşıyor. 

- Hazar Denizi, Kafkaslar ve Karadeniz’in kuzeyinden Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’e, Mısır, Libya ve Kıbrıs’tan Filistin üzerinden Lübnan, Suriye, Türkiye, Irak, İran, Hürmüz Boğazı, Yemen ve Umman Denizi’ne kadar, Küreselci Batı’nın ABD ve İsrail merkezli tehdidine karşı tek bir cephe oluşmuştur. Bu cephe, bölge devletlerinin ve halklarının ortak cephesi olmanın ötesinde insanlık cephesidir. Devletlerimizin bağımsızlığı ve egemenliği, vatanlarımızın bütünlüğü, halklarımızın özgürlüğü ve refahı için, Atlantik emperyalizmine karşı bölgemizin tek tek her cephesinde birlikteyiz ve mücadele kararlılığımızı bütün insanlığa ilan ediyoruz. Atlantik emperyalistlerinin güvenliğin karşısına özgürlük safsatasını getirme girişimi, doğmadan ölmüştür. Batı Asya’daki etnik, dinsel, mezhepsel farkları bir bölünme nedeni değil, zenginlik kaynağı olarak görüyoruz.  

 - Karadeniz’in kuzeyinde NATO’yu Doğuya doğru genişletme girişimi, Bütün Karadeniz ve Akdeniz ülkelerini ve halklarını hedef almaktadır. Avrupalı Küreselcilerin bu cephedeki uydurma düşmanlık histerilerini saptıyor ve Avrupa’nın bütün vatanseverlerini ve emekçilerini Berlin, Paris ve Londra’nın savaş baronlarına karşı mücadeleye çağırıyoruz. Bu cephede Rusya’nın ve herkesin direnişi hepimizin geleceği içindir. Doğuya doğru genişleyen NATO, ölümüne yürüyen NATO’dur.

- ABD ve Avrupa küreselcilerinin Kafkaslar’da bölge ülkeleri arasına duvarlar çekme ve birbirine düşürme girişimlerine karşı birlik ve dayanışma çağrımızı önemle vurguluyoruz. Güney Kafkasya ülkeleri Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan’ın NATO’ya alınması bölgede düşmanlıkları kışkırtır ve bütün Karadeniz ile Doğu Akdeniz ülkeleri üzerindeki tehdidi ağırlaştırır. Türkiye, bu yöndeki bir girişime karşı veto hakkını kullanmalıdır.

- ABD emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin 1991 yılından bu yana “Kürdistan” adı altında İkinci İsrail devleti kurmak için, Irak’a ve Suriye’ye silahla saldıran, Türkiye ve İran’ı tehdit eden, bölücü ve yobaz terör örgütlerini üzerimize süren, milyonlarca kardeşimizin kanına giren saldırganlığını mahkûm ediyoruz. İran'ın son 12 gün savaşında İsrail ve ABD'yi pes ettirmesi, Doğu Akdeniz ve Karadeniz'in savunmasına önemli bir katkıdır. İran’ın nükleer enerji çalışmalarını bastırmaya ve İran’ı bölmeye yönelik girişimleri kınıyoruz. En son İsrail saldırılarına karşı Suriye'nin devlet ve toprak bütünlüğü için verdiği mücadele, hepimizin ortak mücadelesidir.

- Bütün bölge devletlerini, Filistin devleti ve halkının Gazze ve Batı Şeria’da İsrail işgaline karşı kahramanlık destanı yazan mücadelesine lafla değil, silahlı kararlılıkla destek olmaya çağırıyoruz. Sözde İbrahim Antlaşmaları’nın Suriye’ye dayatılan edilmesini kınıyoruz ve Suriye ve diğer bölge ülkelerinin İsrail ve ABD vaatlerine kanmamaları yönünde çağrı yapıyoruz ve bağımsız bir Filistin’in oluşturulmasını destekliyoruz. Kalıcı barış için, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız Filistin Devletinin kesin zaferi için birlikteyiz. Hepimiz Filistinliyiz.

 - Karadeniz, Ege kıyıları ve Kıbrıs’tan Doğu Anadolu’ya kadar Batı Asya’da barışı, istikrarı ve gelişmeyi tehdit eden ABD ve NATO üslerine el koymak, bölgemiz devletlerinin hem millî mecburiyetleridir, hem de komşularına ve insanlığa karşı sorumluluklarıdır.

- Doğu Akdeniz’de ABD ve İsrail’in bazı Doğu Akdeniz ülkeleriyle birlikte Noble Dina ve Nemesis adları altında donanma tatbikatları yapmalarını bütün bölge ülkelerinin “mavi vatanlarına” ve karasal vatanlarına karşı tehdit olarak saptıyoruz ve bu tehdide karşı ortak vatanlarımız olan Karadeniz ve Akdeniz’i ve kaynaklarımızı savunma kararlılığımızı ilan ediyoruz.  

- Batının küreselci saldırganlığına karşı direnme kalelerini güçlendirmek amacıyla Kırım’ın Rusya toprağı olarak kabulünü, Abhazya Cumhuriyeti’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmasını, başta bölgemiz devletleri olmak üzere bütün dünya devletlerine öneriyoruz.

- Başta Çin ve Rusya’nın içinde bulunduğu Batılı olmayan ülkelerle bölge ülkelerine hassas güvenlik işbirliği yapılması yönünde çağrıda bulunuyoruz. Türkiye’nin ve Rusya’nın, Suriye Devleti ile işbirliği halinde oluşturacağı askeri varlık ABD ve NATO’ya karşı denge oluşturacak ve gerilimi azaltacaktır. Çin’le birlikte yakın askeri işbirliği Basra Körfezi’nden İstanbul Boğazı’na kadar ticari deniz yollarını Batı’nın baskısından bağımsız hale getirecektir.

- Libya'ya ABD merkezli müdahaleye son verilmeli, Libya’nın meşru hükümeti desteklenmeli ve toprak bütünlüğü sağlanmalıdır. Libya’nın BM tarafından tanınan meşru hükümetinin kendi vatanını her yoldan birleştirme mücadelesi, hem hakkıdır, hem de Akdeniz’de barış için biricik çözümdür. Libya petrolü, Libya devleti ve milletinindir. Libya Hükümeti’ne ve bölgedeki diğer ülkelere, sığınmacılar ve göçmenleri sınır dışı etme yönündeki Batı planlarından kaçınması yönünde çağrıda bulunuyoruz. Eğer ki göçmenlerin geniş kitleler halinde Güney Akdeniz Devletleri’ne yönelik nüfus hareketleri gerçekleşirse ekonomik zorluklar, yüksek suç oranları, bölgesel topluluklara göçmenlerin yeniden eklemlenmesi ile ilgili yeni siyasal meydan okumalar ortaya çıkacaktır. Bölge ülkeleri göçmenlerin geri dönüşüyle istikrarsızlığın ortaya çıkması sınucunu doğuracak ABD ve Avrupa girişimlerine karşı bir blok halinde hareket etmelidir.

- İran, Rusya, Suriye, Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Abhazya, Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Venezuela ve Küba’ya yönelik yalıtım, yaptırım ve resmi ve fiilî ambargoların kaldırılması için ortak mücadele yürütülmeli, ülkeler arasında serbest ticaret ve ekonomik işbirliği koşulları oluşturulmalıdır. Dolar Saltanatına son verilmesi ve dünya halklarının refahı için, Millî Paralarla Ticaret geliştirilmelidir. Çin Halk Cumhuriyeti’nin Kuşak Yol Girişimi’yle ticaret ve üretimin gelişmesine yönelik çabalarını paylaşıyoruz. Kuşak Yol Girişimi’nin Doğu Akdeniz ve Karadeniz havzasındaki ortaklarıyız.

- Batının küreselci sistemi, artık insanı ve doğayı yıkıma uğratan bir karakter kazanmıştır. Batı sistemi, kadını erkek ve erkeği kadın yapmaya kalkışan, uyuşturucuyu ve intiharları normalleştiren, kadını ezen, aileyi zayıflatan, toplumu paramparça eden, insanî olan her şeyi yok eden bir çürüme dönemine girmiştir. Bu sistem çökmektedir. İnsanlık, artık özel çıkarcılıkla, bencillikle çözemeyeceği sorunlarla karşı karşıyadır. İşte bu koşullarda devletlerin bağımsızlığını öngören, hümanist, paylaşmacı, kamucu, Aydınlanmacı yepyeni bir uygarlığın kuruluşu, insanlığın ufkundadır.

 - ABD emperyalizminin dünyanın tek efendisi olma iddiası batağa saplanmıştır. Çok Kutuplu Dünya, bir umut değil, artık nesnel bir gerçektir.  Çöken Batı sistemine karşı dünya ülkelerinin BRICS, Şanghay İşbirliği Örgütü, Afrika ve Latin Amerika Birliği, ASEAN, İslam Ülkeleri Birliği, Arap Birliği, Ekonomik İşbirliği Örgütü(ECO) ve Türk Devletleri Teşkilatı gibi bölgesel birliklerde kuvvetlerini birleştirmeleri ve Birleşmiş Milletler’in Batı diktasından kurtarılarak, bağımsızlık isteyen devletlerin ve özgürlük isteyen milletlerin taleplerine yanıt vermesi için her çabayı paylaşıyor ve selamlıyoruz.

- Yepyeni bir dünya kuruluyor. Karadeniz ve Akdeniz dalgaları, insanlığın büyük geleceği için ayaklanmaktadır. Bu büyük gelecek için mücadele ve dayanışma hepimizin insanlık görevidir. Bu amaçla Doğu Akdeniz Karadeniz Konferansı’nı iki yılda bir denizlerimizin limanlarında toplama kararımızı Dünya kamuoyuna bildiriyoruz.

 Mavi vatanlarımız, bizim Batı Emperyalizmi ile aramızdaki sınırdır. Bu sınırın ortak nöbetçileriyiz.

Akdeniz ve Karadeniz, Akdeniz ve Karadenizlilerindir.

Okyanus ötesinden gelen müdahaleler Akdeniz ve Karadeniz sularında boğulacaktır.

 Gelecek ellerimizdedir.

İstanbul'a otobüs öncelikli yol geliyor Yurt Borsa İstanbul yönetmeliğinde değişiklik Gündem Ankara’daki yangında ihmal zinciri Yurt Murat Çalık’tan yeniden kemik iliği örneği alınacak! Gündem