Babacan yine yok oldu

Çetin Ünsalan

Çetin Ünsalan

Köşe Yazısı

Türkiye ekonomisine şöyle bir göz atalım. Faizler 20 ay sonra çift haneyi gördü. Dolar ile ilgili çalkantı zaten herkesin malûmu. 2 TL seviyesinde geziyor. Neredeyse bu çıtaya yerleşecek. Çok ciddi bir finansman sıkıntısı ile karşı karşıyayız

Başbakan Gezi’den beri faiz lobisi diye yanlış tanımladığı çıkar gruplarından bahsediyor. Borsa ne yapacağını şaşırmış vaziyette. Ama son üç aya bakarsanız yüzde 27 ile dünyanın en fazla düşen borsası oldu.

Şirketlerin piyasa değeri 670 milyar TL’den 497 milyar TL’ye geriledi. Bu düşüş çok güvenilen bankacılık sektörünün üçte birinin erimesine yol açtı. Bankalar çıldırdı; artık telefonla bilgi vermek için bile 3 TL para almaktan söz ediyorlar.

Türkiye’nin en büyük ikinci beş yüz sanayi kuruluşlarının rakamları açıklanıyor. Kârlılığı faaliyet dışı gelirler kurtarıyor. Yani buzdolabı yapan işinden dolayı değil de, ranta yatırdığı paradan kazanıyor.

İşsizlik sorunu bir türlü halledilemezken; artık bunu tarıma dayandırıp gizlemek de mümkün olmuyor. Türkiye’de açlık sınırı bin 20 TL, yoksulluk sınırı da 3 bin 322 TL olarak açıklanıyor.

İhracatçı çıkıp, istikrarlı bir kur isteğini dile getirirken, 2 TL’lik rakamı yorumlayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bunun abartılacak bir konu olmadığı yorumunu yapıyor. İnşaata dayanılan ekonomide, bu noktadan patlama sinyalleri veriyor. Konuyla hiç ilgisi olmayan Yiğit Bulut kıyıların ıslahı komisyonunun başına geçiriliyor.

Altın akılları karıştırmaya devam ediyor. Elde avuçta kalmayınca Milli Piyango’nun özelleştirilmesi yeniden gündeme alınıyor. Merkez Bankası’nın 160 milyar dolar rezervinden bahsedilirken, basında rezervin 130 milyar dolara çıktığı haberi yapılıyor.

Bir yanda Başbakan Suriyeli olduğu iddia edilen 500 bin kişiye 2 milyar doları aşkın para harcandığından ve harcanmaya devam edeceğinden bahsediyor. Resmi kayıtlarda bu sayı 300 bin olarak gözüküyor. Reel piyasalarda anormal bir para sıkışıklığı içinde ödemeler arka arkaya patlıyor.

Türkiye’nin Uluslararası Yatırım Pozisyonu rakamları yeniden açıklanıyor ve 420 milyar dolarlık pozisyon açığı gözümüzün içine bakıyor. Türk çelik sektörü ABD’den sonra Kolombiya’da da soruşturmaya uğruyor.

Hükümetin çok güvendiği, geleceği umulan paraya baktığınızda Abudabili TAQA firması 12 milyar dolarlık yatırımını ertelemeye alıyor. Vatandaş ne yapacağını şaşırmış bir vaziyette günü çevirmeye uğraşıyor. Tüm bunlar yaşanırken Başbakan Erdoğan dışında, propaganda gibi çıkıp Başdanışmanı Yiğit Bulut konuşuyor.

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan nerede? Neden ortalarda gözükmüyor? Kendisini New York’taki iş ve finans çevreleriyle yaptığı iki günlük toplantıda gördük. Orada da “Önümüzdeki dönem dikkatli olunması gereken bir zaman dilimi” deyip yok oldu.

Ali Babacan bunu daha önce de yaptı. Ne zaman gerçekleri söylemek zorunda kalacağı bir ortam oluşsa ya yok oluyor ya da yok ediliyor. Konuşmak da kıymeti kendinden menkul Yiğit Bulut ile Mehmet Şimşek’e kalıyor. Babacan nerede ve neden konuşmuyor?

Çetin Ünsalan

ulusalkanal.com.tr

# babacan # yine # YÖK # oldu