Asırlık intihar

Çetin Ünsalan

Çetin Ünsalan

Köşe Yazısı

Bir ülkenin medeniyet düzeyi ya da bugünlerde herkesin diline pelesenk olmuş demokrasi seviyesi rakamlarla, hatta parayla ölçülmez. Bazen hiç olmadık bir yerde, öyle önemli bir hassasiyet gösterirsiniz ki, sınavı farkında olmadan geçersiniz.

İspanya ne kadar bu kriterlere uyuyor bilemem ama son yaptığı hareketle, halen kumarhanenin içinden sıyrılarak insana değer verilebildiğini kanıtladı. En azından borçlulara kötü niyetli, hesabını kitabını bilmez insanlar muamelesi yapmadı. Bunda son olaylarda meclis binasının halk tarafından kuşatılmış olmasının da etkisi var mı derseniz, o da bir ihtimal.

2008 yılında patlak veren küresel soygunun bardaktan taşan damlasını oluşturan konut krizi, ABD kadar İspanya’yı da etkiledi. Halen Portekiz ve İtalya ile birlikte, ‘Yunanistan batmasa da sıra bize gelmese’ diye uğraşan bu ülkenin temel problemi, tıpkı okyanusun öte tarafında olduğu gibi mortgage sisteminden kaynaklandı.

Aşırı şişirilmiş fiyatlar, kolayca verilen krediler, hesapsızca coşkulanan konut piyasası, bugün İspanyollar’ın da, onlara kredi veren bankaların da en önemli sorununu oluşturuyor. Sonuçta geçtiğimiz günlerde yaşanan bir intihar, İspanya’yı asırlık bir karar almaya zorladı.

İspanya’da kredi borcunu ödeyemediği için evinden zorla çıkarılan 53 yaşındaki Bayan Egena’nın intiharı ve arkasından gelen protestolar, İspanya’yı 100 yıllık konut yasasını değiştirmeye zorladı.

Şimdi ülkede muhtaç kalan ailelerin evsiz kalmasının önüne geçilecek bir yasa hazırlığına girişildi. Düşünülen tedbirler arasında ihtiyaç sahibi olanların konutlarına yönelik icraların durdurulması ve tüm borçlarının yeniden müzakere edilmesi de yer alıyor. Kriz sonrasında İspanya’daki bankaların elinde 400 bin konut biriktiğine dikkat çekiliyor.

Şimdi hiçbir yorum yapmadan size Türkiye’den bazı haberler ve rakamlar sunacağım: 2012 senesinin ikinci ayında yansıyan verilere göre ülke genelinde 2,2 milyon kişi kredi kartı yüzünden haciz kıskacında. Sadece kredi kartı borcu yüzünden son 7 senede 200 kişi intihar etti. ‘yuvası yıkılan, evsiz, işsiz kalanlar bu rakama dahil değil.’

“Son on yılda krediler ve kredi kartı borcu 212 milyar lira arttı. Kısıtlamalara karşın bankalar son bir yılda 5 milyon kart daha dağıttı. Tüketici Dernekleri Federasyonu’nun (TÖF) 2011 raporu Aile ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğümün araştırmasında 2000’den sonra her 10 evli çiftten 7’sinin kredi kartları yüzünden boşandığını hatırlatıyor.

TÖF raporuna göre 2011 yılı sonu itibarıyla 43,5 milyon kişi bankalara borçlu ve kredi kartı borcu nedeniyle 1,4 milyon kişinin 6,2 milyon kredi kartı için takip başlatıldı. Yine tüketici kredileri nedeniyle 800 bin kişi için de takip başlatıldı.”

Bu yılın dokuzuncu ayı itibariyle CHP Milletvekili Mehmet Şeker’in soru önergesine yanıt veren Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, TOKİ’den ev sahibi olan bin 24 kişinin ev borcunu ödeyemediğini, bin 40 kişinin de banka takibine alındığını açıkladı. Kentsel dönüşüm bahanesiyle boşaltılan evler ve borç altına sokulan insanların intiharları ise henüz istatistiklere yansımadı.

Dönelim İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın ‘Tüketici Borçları ve Borçların Türkiye Panoraması’ Raporu’na… Rapora göre konutta özellikle ‘başımı sokacak bir evim olsun’ düşüncesi ile yapılan kredi talebiyle 2007 yılında 32,3 milyar lira olan tutar 2012’nin mart sonu itibariyle de 75,4 milyar liraya yükseldi. Rakamlar tüketici kredileri içerisinde yer alan ipotekli konut kredilerinin hacminde çok önemli artışlar meydana geldiğini de gösteriyor.

Konut kredisi kullananların, genelde 10 yıllık sürede gelirlerinin bir bölümünü ipotek altına soktuğuna ve bu sürenin uzunluğuna dikkat çekilen raporda, ekonomide yaşanacak dalgalanma, istikrarsızlık veya olumsuz bir seyrin, büyük bir felakete kapı aralayacağı uyarısı yapıldı. Aynı raporda tüm borçlar için kullanılan ortak tespit ise şu: Borç borçla kapatılıyor.

Sözün özü şu: Veriler ortada, değerinin çok üzerinde satılan konutlar da… Emlak piyasasından aldığımız görüşler, bir iki firma üzerine kurgulanmış bu reel piyasanın rant alanına dönüştüğünü ve ‘banker ve Emlak Bankası’ risklerini barındırdığını vurguluyor. Medya derseniz, onu hiç sormayın. İlan ve reklamlar gerçeklerden daha cazip halde…

Dönersek başa, İspanyollar bir intihara, asırlık yasayı tartışmaya açtılar. Biz halen olayı görmezlikten geliyoruz. Vazgeçtim yeni yasadan, mevcut yasayı uygulayıp, kredibilite / kredi şartnamesine uyulsa yeter. Böylece 1000 TL geliri olana 10 bin TL’lik toplam kredi hacmi verilmez.

Ya da ‘gözlerimi kapar, vazifemi yaparım’ diyebilirsiniz. Ama hatırlatırım: 2001 krizi sonrasında bankaların dev oto galeriler haline gelmiş, sokaklarda hacizli araçlar dolaşır olmuştu. Ders almayıp, bina stokçuluğuna koşuyorlarsa, onu bilemem. Son söz: Kredilerdeki yüzde 70 şartını mı hatırlatacaksınız? Bırakın ne olur, biz o rayiç bedellerle oynanarak istenen rakamda kredilerin nasıl verildiğini bilmiyor muyuz?

Çetin Ünsalan

ulusalkanal.com.tr

# asırlık # intihar