Partili olmak Teoman Alili olmaktır!

Ali Mercan

Ali Mercan

Köşe Yazısı

Türkiye keskin bir dönemeçten geçiyor. Gözlediğimiz, beklediğimiz günler geliyor. Yolun sonu devrime, üreticilerin iktidarına çıkıyor. Bu yolda Teomanlar yürüyor. Teomanlar mekân değiştiriyor ancak yol devam ediyor. Yunus Emre yılındayız, hatırlıyoruz: “Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil.”

Teoman Alili, 2010 yılından itibaren bir yıl kadar Frankfurt’ta kaldı. Türkiye’den, hayatının her dönemecinde yapışık ikizi gibi kendisinden kopmayan vatanından sürüldüğünde aynı ortamı paylaştık. Aydınlık haftalıktan günlük gazeteye geçerken yorulmayan gazeteci olarak bizimle çalıştı. Hızır gibi yetişti. Gazeteci olarak amatör ruhunu ve muhabirliği hiç bırakmadı. Aynı zamanda ustalara taş çıkartan bir yazardı.

TEOMANLAR PARTİ RUHU VE KÜLTÜRÜNÜ OLUŞTURURLAR

Teoman Alililer yol eridirler. Boylu boyunca deryaya dalarlar. Türküleri felsefelerini dile getirir: “İster yağmur yağsın isterse dolu, nidem ben ummana daldıktan sonra.”

Teomanların yarattığı parti kültürü ve ahlakıyla yaşamak hem zor hem de kolaydır. Dünya malına tamah etmekten, serden vazgeçeceksin. “Ölüm bizim için tozlu yol olacak.” Ama bırakalım dünya malına tamah etmeyi, benlikten, her şeyin merkezine kendisini koymaktan vazgeçeceksin. Bencillikten vazgeçemeyenler için bu yol çok zordur. Her fırsatta erk savaşı vereceksin, kendini gösterip “ben buradayım haa” diyeceksin. Herkesin seni fark etmesini, görmesini isteyeceksin. Herkesten itaat bekleyeceksin. İşte bu zor bir hayattır. İnsanlığın biriktirdiği ve Vatan Partisi'nde yoğunlaşan kültür ve ahlaka uymayan benlik duygusuyla savaşacaksın. Bunu başaranlar partili mertebesine yükselirler. Yoksa yoldan çıkarlar. Teomanlar ise mekân değiştirse bile o büyük insanlık yolunda yürümeye devam ederler. Çünkü o ve aynı mayada olanlar içlerindeki maymunu yenmişlerdir.

VATAN PARTİLİ UMUT ÜRETİCİSİDİR, ETRAFINA GÜVEN VERENDİR

Teoman Frankfurt’ta kaldığı sürede bulduğu yerde kaldı. Yıldızlı binaları değil, yıldızların altını tercih etti. Ne bulduysa onu yedi, bulamayınca şikâyet etmedi.

O, hiçbir beklentisi olmadan insanlığın buluşacağı hedefe kilitlenmişti. Bunu gayet olağan bir hayat tarzı olarak benimsemişti.

Üretkendi. Girişkendi. Yapılacak işlerle ilgili olarak bir karar ve görevlendirme beklemezdi.

Burada hep pratik davranışlar, adımlardan söz ettik. Bunlar Teoman’ı tanımlamaya yeter mi denilebilir. Yüksek seviyede bir ideal, birikim ve bilinç olmadan saydığımız

meziyetlere sahip olmak mümkün değildir.

Yurtdışında partili olmak vatanına sonuna kadar bağlılık, milletine hizmet aşkıyla yanmak en önemli ölçütlerdir. Geleceğe olan güvenle insanlığın ufkuna bağlanmaktır. Bunlar Teoman’ın taşıdığı özelliklerden bazılarıdır. O’nun Ulusal Kanal’daki her programı sonunda ilan ettiği gibi birlikte tekrar ediyoruz: Varlığımız Türk varlığına armağan olsun!

O’nu tanıtan bir yazıda belirtildiği gibi, “Silahı gerçekti, hedefi zafer.”

HEPİMİZ TEOMAN ALİLİYİZ!

HEPİMİZ AYDINLIKÇIYIZ!

HEPİMİZ PARTİLİYİZ!

# türkiye # parti # vatan partisi # devrim # felsefe # Kültür # türkü # teoman alili