Avrupa’da aşı savaşları

Ali Mercan

Ali Mercan

Köşe Yazısı

Avrupa Birliği (AB), Korona salgının başından beri bütün sağlık sorunlarında ortak hareket edemedi. Salgına karşı mücadelede küresel olarak ortak hareket etmek yanında Avrupa 'Birlik' amacının yanına bile yaklaşamadı. Maske savaşları, ortak ev olarak adlandırılan ülkelerin birbirlerine sınırlarını kapatmaları herkesin diline düştü. Şimdi de AB aşı savaşlarıyla çalkalanıyor. Avrupa Birliği (AB) son zirve öncesi koronaya karşı aşıların ihracında daha katı davranacağını açıkladı: “Diğer ülkelere aşı yardımında geri kalma pahasına” AB‘de kullanılmak üzere aşı üretimine ve aşılamaya hız verilecek.

ÜYE OLMAYAN İNGİLTERE AB’DEN AŞI KAÇIRIYOR

Birlikten ayrılan İngiltere’nin AB ülkelerine göre açık ara daha fazla vatandaşını aşılaması üzerine, Komisyon Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis aşı ihraç oranlarına dikkat çekti.“10 milyon doz aşı ihraç eden AB’ye İngiltere’den hiç aşı verilmedi” diyen Dombrovskis, “Bu, oran denge hususuna bakmamız gerektiğini açıkça ortaya koyuyor” dedi.Son verilere göre, İngiltere’de yetişkinlerin yüzde 45’i en az bir doz aşı olurken, AB’de bu oran şu ana kadar ancak yüzde 14.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, “Tüm Avrupa kıtasında aynı salgına karşı mücadele ediyoruz. Aşılar uluslararası bir faaliyete dayanıyor. İngiltere, aşıların dağıtımında Avrupalı ortaklarla çalışmayı sürdürecek. Biz ülkemizde, aşıların ya da aşılama malzemelerinin engellenmesine hiçbir şekilde sıcak bakmıyoruz” dedi.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, son 6 hafta içinde 33 ülkeye 41 milyon doz aşının ihracının onaylandığını, bununuluslararasıaşıihracıçabalarındaüstsıralardayeraldığınsöyledi.Leyen ayrıca, AB nüfusununtamamınayetecekdozdaaşınıngarantialtınaalındığınıancakbudozların AB vatandaşlarına “vaktinde ve yeterince dağıtımının sağlanması gerekir” dedi.

AstraZeneca ile Pfizer / BioNTech firmalarının aşı üretimi planlarını geciktirmesi salgınla mücadelede gündemin başlıca konuları arasında.

İTALYA’DA AŞI ÜRETİM İŞ YERİNDE ARAMA TARAMA

AB’de aşı üreticilerinin iş yerlerine de arama yapıldı. Son AB liderlerzirvesiaşıüretimivepaylaşımıüzerinetartışmalarayolaçtı.Ekonomisi daha zayıf ülkelerin, aşı dağıtımında da geri kalması AB ülkeleri arasında gerilim yarattı. Ulusal düzeyde son derece yetersiz olan ortak üretime karşılık, AB üyelerinin Rusya'dan aşı almaya başlaması gerilimi artırdı. Gerginliğin sebebi AB'nin aşı ihracat kontrollerini sıkılaştırması ve açıkça ihracat yasaklarıyla tehdit etmesi oldu. Bu arada AB Komisyonu'nun İtalya'da AstraZeneca aşı dozlarının doldurulduğu bir fabrikada polis araması başlattığı açıklandı. Bu arama, şirketin sözleşmeye aykırı olarak Büyük Britanya'ya izinsiz aşı kaçırdığı iddiası üzerine yapıldı. Gözlemcilere göre AB'nin entrikaları, küresel çapta aşı üretiminde zaman kaybına yol açıyor.

İKİNCİ SINIF AB ÜYELERİ

Aşıda ciddi eksiklikler ve salgının üçüncü dalgasını kontrol altına alınmasında görülen zorluklar, AB’yi yeni iç ve dış çatışmalara sürüklüyor. Yoksul AB ülkeleri, pahalı BioNTech / Pfizer aşısı kotalarını tam olarak alamadılar. Bunun yerine teslimatı artık gecikmiş olan daha ucuz AstraZeneca aşısını tercih ettiler; kalan BioNTech / Pfizer dozları, Almanya dahil zengin üye devletler tarafından satın alındı. Örneğin, Litvanya, Bulgaristan, Hırvatistan bariz olarak yetersiz dozda aşı alabildiler.Avusturya Başbakanı Sebastian Kurzbu durumu son zirve öncesinde “ikinci sınıf üye ülkeler” olgusunun pekişmesi olarak nitelendirdi. Berlin bu eleştiriye “Avusturya fakir ülkelerden değildir” cevabını verebildi.

Buna karşılık, AB'de iç gerilimler arttı.Macaristan gibi bazı ülkeler, Birliğin ortak tedarik projesi dışında Rusya ve Çin'den ek aşı tedarik etmeye başladı.Polonya politik nedenlerle Rusya’dan aşı almayı reddetti.

AŞI SORUNU KOALİSYONDA ÇATLAK YARATTI

Öte yandan Slovakya'da, Başbakan Igor Matovič'in iki milyon doz Sputnik V sipariş etme kararı bir hükümet krizini tetikledi. Koalisyonun bazı üyeleri Rus aşısına karşı görüşler ileri sürdüler: Rusya'nın Batı'ya karşı yürüttüğü "hibrit savaş" ın enstrümanı olarak nitelendirdiler. Tartışmalar süredursun Almanya başta bazı Batı Avrupa ülkeleri Sputnik V'i AB’den bağımsız olarak satın alınması için hazırlandılar. AB Komisyonu’nun Rusya'dan aşı alımını reddetmesi AB'nin bütünlüğünü zayıflattı.

Aynı zamanda ithalat kontrolleri vb. nedeniyle dış çelişmeler de ortaya çıkıyor. AB Komisyonu, Avustralya'da salgınla çok başarılı bir şekilde mücadele edildiği ve ülkenin aşı dozları olmadan idare edebileceği gerekçesiyle, Roma'dan Avustralya'ya 250.000 AstraZeneca aşı dozunun teslim edilmesini yasakladı. Aslında ihracatı durdurma tehdidi, öncelikle aşılama kampanyasında çok mesafe almış olan İngiltere'ye ve aşı üreticisi AstraZeneca'ya yönelikti.

AB Komisyonu aynı zamanda, İtalyan polisinin Roma’nın Güney doğusunda Anagni'deki fabrikada arama yapmasını emretmişti. Bunun nedeni, sözleşmeye aykırı olarak Büyük Britanya'ya iletmek üzere 29 milyon doz AstraZeneca aşısının orada saklanmış olmasıydı.

Aslında bir ABD projesi haline çevrilen gevşek AB projesi hemen hiç bir konuda gerçek bir birlik sağlayamadı. Atlantik müdahalesi ve baskıları yanında Derinleşen krizin korona salgını ile iyice açığa çıkması “birliğin” ne kadar zayıf temeller üzerinde olduğunu gösterdi. Maske ve sınır savaşları, yoksul-zengin üyeler çelişmesi yanına şimdi de aşı savaşları eklendi. Batı’ya karşı Batı-Asya ve Avrasya birlikte gelişirlerken paylaşımcı bir uluslararası ilişki modeli yaratıyorlar.