Hükümetin Paris İklim Anlaşmasından Beklentisi ne?

Sinan Sungur

Sinan Sungur

Köşe Yazısı

Paris İklim Anlaşması Meclis'ten geçti. Bütün partiler ortaklaştı.

Hükümetin tezi bu anlaşma dahilinde yenilenebilir enerji yatırımlarına finans daha kolay bulunacak. Aynı zamanda nükleer çalışma hızla devam edecek.

Doğal gaz konusunda geri adım yok, gaz çalışmaları devam ediyor.

Hükümetin ABD ve Biden ekibi ile Paris Anlaşması konusunda hiç görüşmediği bilgisi var. Ancak ABD ile görüşme olabilir.

Türkiye bağımsız bir pozisyon almayı hedefliyor. Anlaşmanın bir dayatması olmayacak görüşü hâkim. BM dahilinde yapılan tüm anlaşmalar gibi...

İklim Anlaşması konusundaki itirazlar güçlü. Milli devletlerin enerji politikasına bu anlaşma dahilinde müdahale etme çabası var. Almanya örneğin Türkiye'ye zaman zaman anlaşmayı hatırlatıyor. Anlaşmanın esas hedefi Çin, sonrasında Rusya. Özellikle Çin'in üretim kapasitesi..

Çin'in üretim kapasitesinde karbon kaynaklı enerjiler ciddi yer tutuyor. Çin ise anlaşmanın içeriklerini dayatma olarak kabul ettiğini belirtiyor ve uygulamıyor. Doğmadan ölmüş bir anlaşmayı neden Meclis'e getirdik ve taraf olduk itirazı hak kazanıyor?

En büyük itiraz ise bazı iklim bilimcilerden geliyor. Karbon kaynaklı ve insan eliyle küresel ısınma olmaz! Trump ekibi bile bu politikayı dünyaya ilan edip bize ispatlayın demişlerdi.

Türkiye'de bu tezi savunan çok isim var.

Bu tez bile anlaşmayı ölü doğuruyor.

Önümüzdeki aylarda İklim Şurası toplanacak. Bu tezi savunan isimler o şuraya çağrılıp, küresel merkezlerden dayatılan iklim politikası gözden geçirilmeli ve bu konuda milli ve bilimsel bir tez oluşturulmalıdır.

Bütün bu sürecin sonunda öyle veya böyle yenilenebilir enerji kaynaklarına önem vermek, doğa dostu üretim yapmak ve en az maliyetle, en temiz ve verimli enerji üretimi için politika geliştirmek önümüzdeki yılların görevi olacaktır.