Heeep senin yüzünden!

Abdullah Gürgün

Abdullah Gürgün

4. Kuvvet

Oğlum Etem Efe küçükken Stockholm’de bizim semtin metro istasyonuna inerken çocuk arabaları için yapılan iniş yerinden kaymayı pek severdi.

Çocuk arabası için yapılan bölümün iki yandaki tekerlek yuvaları demir çıkıntılıydı.

Etem Efe ayaklarını arka arkaya o oyuğa sokup kay kay yapar gibi, vıızzzt aşağı inerdi. Benim de o demir çıkıntılara poposu üstüne düşecek diye ödüm kopardı.

Her seferinde, “Dikkat et, düşeceksin” diye uyarırdım.

Bir gün metroya iniyorduk. Ben gene, “dikkat et düşeceksin” dememle birlikte demirin üstüne sert bir iniş yapıverdi.

 “Ben demedim mi?” diye ağzımı açmaya fırsat bulamadan, fırlayıp mideme bir yumruk çaktı. Ufak mufak ama sağlam vurdu.

Ve...

“Heep senin yüzünden. Sen söylemesen düşmeyecektim” demez mi!!!

O günden bu yana ne zaman olumsuz bir şey olsa, “heep senin yüzünden” demeyi adet edindik.

Ama bu söz bizim buluşumuz değil kuşkusuz.

Suçu başkasının üstüne atmak için her fırsatta bu sözü kullanıveririz.

Şair Nazım Baba bile ne diyordu?

Akrep Gibisin Kardeşim

Akrep gibisin kardeşim,
Korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
Serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
Midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
Beş değil,
Yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
Gocuklu celep kaldırınca sopasını
Sürüye katılıverirsin hemen
Ve Âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
Hani şu derya içre olup
Deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
Senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, al kan içindeysek eğer
Ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
Kabahat senin,
— Demeğe de dilim varmıyor ama —
Kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

Nazım Hikmet Ran

Seçimler oldu bitti,

Koro: “heep senin yüzünden”...
Kimler yok ki o “sen”in içinde...

Ak koyun, kara koyun, alaca koyun...
Depremzedeler, sığınmacılar bile var.

İşçiler, köylüler, sen, ben, biz hepimiz...
Bir tek O suçsuz.

Kimsenin kendisinde kabahat yok.

Heeep bizim yüzümüzden...

Yeni reis seçimi 28 Mayıs’a kaldı...

Hep bizim yüzümüzden.

Bir yanda Kasımpaşalı
Öte yanda Dersimli

Taraftarlar var güçleriyle uğraşıyor

Biri bakanlık verirse öteki yardımcı başkanlık...

Bize?

Herkese bir kelleli altın!

Maaşlara zam!

Nereden geliyor bu çeşmenin suyu?

Biri kolumdan çekiyor

Öteki ayağımdan

Yukarda bıyık

Aşağıda sakal

Biri 15.000 bayram hediyesi verecek

Öteki 17.000

Yok mu arttıran?
Yarım kilo kıyma aldım

170 TL bayıldım...

Para veren altın bulsun...

Rahmetli Mihri (Belli) Abi şöyle özetlerdi seçeceği adamı:

Emperyalizme karşı olmalı!

Sömürüye karşı olmalı!

Bence de öyle!

Ama hangisi böyle?

Ne olacak bu memleketin hali?

İyi düşünelim.

Biri bir altın verecekmiş.

Diğeri belki iki altın...

Çok iyi düşünüp karar verelim.

Kendimiz bilgi edinelim.

Kendimiz karar verelim.

“Heeep senin yüzünden!” demeyelim.

“Heeep senin yüzünden” demesinler...

SUÇU KENDİMİZDE ARAYALIM!

# seçim 2023 # nazım hikmet # abdullah gürgün yazıları