Kaç Mehmetçik bir Sarai Sierra eder?

Ufuk Akkaya

Ufuk Akkaya

Köşe Yazısı

Bu sabah haber kanallarını izlerken “Nefes, Vatan Sağ Olsun” sinema filmindeki, komutanın şehit haberlerinin 45 saniye verilmesini etkili bir dille anlattığı o bölüm aklıma geldi.

Filmdeki o sahneyi birlikte hatırlayalım.

Uyursan ölürsün!

Ölürsünüz!

Sen uyursan ölürsün!

Sen uyursan ölürsün!

Sen de ölürsün.

Sen de ölürsün!

Uyursanız…

Astsubayım, uyursan ölürsün!

Sen uyursan, herkes ölür!

Kanas uzaktan atıldığında, bir ıslık sesi gibi ses çıkarır. O sesi zaten duyduğunda yaşıyorsun demektir. Emre vardı bizim takımda, ön tarafta. Sivaslı. O duyamadı.

Sadece nefesin vardır. Ya alırsın, ya verirsin. Bu kadar basit. Anladın mı ? Merak etme. Bitmeyen savaş yoktur. Bu da biter.

Komutanım, ben seninle geldim, seninle giderim.

“Umarım güneşli bir gün başka bir nefes.. Daha güçlü üfler yüreğine aşkım ve ben çıkar giderim”

“Vatan sana canım feda” derken dışım içim “Vatan sensin be aşkım! ” diye haykırdı.

Şehit olduğumda öbür dünyada kalpsiz gözsüz mü yaşayacağım ben şimdi organ bağışı yaparsam? Mayına basıp şehit olsam,kolum bacağım kopsa, bu sefer de kolsuz bacaksız yaşayacağım. Ediyorum organ bağışı anasını satayım.

Ne zaman bir çiçek görsem kokusunu hissettiğimi söyle ona.Bir de affetsin beni.

Bu bir savaş. Ya katilsindir ya da kurban. Ortası günah Asteğmenim.

Terörist: Siz bizi hiç anlamadınız komutan yoksulluğu halkıma kader yaptınız.

Komutan: Yoksul olan herkes senin gibi terörist mi oldu?

T: Bu topraklar bizim.

K: Foktor bu ülke hepimizin.

T: Bu dağlar benim komutan git burdan.

K: Burayı sana mezar yapıcam doktor.

T: Git burdan!

K: Seni görmeden gitmem.

T: Git burdan! Karına git komutan.

K: Ben burdayım doktor.

T: Git burdan!

K: Seni öldürücem.

T: Burası senin mezarın olacak.

K: O zaman vatan sağolsun!

Yüzbaşı: Kamil Ateş sen öldün! Karın var mı?

Asker: Var komutanım.

Yüzbaşı: Lojmanda mı kalıyor?

Asker: Evet komutanım.

Yüzbaşı: Söyle hemen yeni ev arasın. Lojmanda çok fazla tutmayacaklar. Çünkü sen öldün. Anan, baban hayatta mı?

Asker: Evet komutanım.

Yüzbaşı: İyi cenazeni ona göndeririz. Sen!

Asker: Hakan Atakan, Hatay. Emret komutanım!

Yüzbaşı: Öldün sen Hataylı. Annenizin gözü yaşlı, hüngür hüngür ağlıyor kadın. Komşularınızın kolları arasında. Bileklerini ovuyorlar kolonyayla. ‘Evladım’ diye ağlıyor. Babanız da ağlıyor. Göstermiyor ama yıkılmış bir köşeye içten içe ağlıyor adam. Ama ağzında bir cümle, ‘Vatan sağolsun, memleket sağolsun, bir oğlum olsa onu da gönderirim’ diye ağlıyor. Aldılar hepinizi, aldılar. Gönderdik cenazeleri ailenize, kurşun izlerini silerler, yıkarlar sizi. Bir güzel de bayrağa sararlar. Böyle öldü. En değer verdiğim adam böyle öldü. Ama uyuduğu için değil, buraya erken gelelim diye. Koydular helikoptere, gönderdiler memleketine.

Televizyona bile çıkarsınız. 2 dakika ne iki dakikası 45 saniyeliğine kahraman olursunuz. 45 saniyeliğine. Çıkar süslü bir karı, hüzünlü sesle anlatır. Hekim Bulut, karakol baskınında şehit düştü. 45 saniye. Sonra da magazin haberleri. Kahramanca mı savaştınız? Hayır. Bu adam uyuduğu için öldünüz. Kızmayın ona. Kızmayacaksınız. Kendinize kızın. Burası bir birlik. Arkadaşınla hareket edeceksin. O uyusa bile uyumayacaksın. Uyurken ölemeyeceksin! Uyursan ölürsün! Ölürsünüz! Sen uyursan herkes ölür. Bak ‘Hazırım’ yazıyor. Neye hazırsınız?

Uyurken ölmeye hazırsınız. Uyumayacaksınız! Yemeyeceksiniz, dinlenmeyeceksiniz. Sizin cesetlerinizi, sizin cenazelerinizi ailenize göndertmeyeceğim. Ölmenizi yasaklıyorum. Anlaşıldı mı asker?

Asker: Emredersiniz komutanım.

“ŞEHİT HABERLERİNİ HİÇ GÖRMEYİN!”

Beni bu kadar çok etkilemesi televizyon habercisi olmam değil, olayın gerçek olmasıydı.

Başbakan Tayyip Erdoğan’a göre 45 saniye de fazla. Erdoğan sık sık, “Şehit haberlerini ufak görmeyi bile kaldırmak lazım, hiç görmemek lazım” talimatını medyaya verdi.

Bu sözlerle hem ana akım medyaya hem de tarikat medyasına ayar verildi.

45 saniyelik bir kahramanımız vardı o da Erdoğan’ın talimatıyla yok oldu.

SARAİ SİERRA SEFERBERLİĞİ

Neden bu kadar uzun bir giriş yaptığımı şimdi yazacağım.

Sarai Sierra. 33 yaşında bir Amerikalı.

15 gündür Saria Sierra’yı konuşuluyor.

Sarai Sierra aranıyordu, maalesef ölü bulundu.

Nerdeyse İstanbul Emniyeti’nin Asayiş Şubesi’nin tek işi Sarai Sierra oldu.

Peki, medya(mız)!

İki gündem maddesi var. Birincisi Türkiye’nin bölünmesi içi yürütülen yeni anayasa/açılım süreci. İkincisi de Sarai Sierra.

Asayiş Şube Müdürlüğü önüne canlı yayın araçları dizildi.

An an Sarai Sierra ile ilgili gelişmeler aktarıldı.

Ana haberlerde birinci haber oldu.

Haber programlarına uzun uzun canlı bağlantılar.

Sarai Sierra ile ilgili bilgileri son dakika haber bantlarıyla duyuruldu.

Güvenlik kamerası görüntüleri yayınlandı.

Son fotoğrafları gazete ve internet sitelerine servis edildi.

İnternette chat yaptığı “Taylan K.” adlı kişi gözaltına alındı.

Kocası haber oldu, Adli Tıp Kurumu’na götürülüşü oldu.

FBI devreye girdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Sarai Sierra’nın eşi Steven Sierra'ya taziye mesajı gönderdi.

Daha çok haber sayabiliriz.

Yorumu siz okuyucularımıza bırakıyoruz.

Ufuk Akkaya

ulusalkanal.com.tr

# kaç # mehmetçik # Sierra # eder