Yunanistan seçimleri adil ve özgür mü? İşte bilmeniz gerekenler

Deniz Çağlayan Cengiz

Deniz Çağlayan Cengiz

Köşe yazısı

Ekonomisi batmış, genç beyin göçünü engelleyemeyen Yunanistan’da Tren kazası sonrası 9 Nisan yapılacak seçimler 21 Mayıs’a ertelendi. Yani seçim bu pazar günü. ABD üssüne dönüşen ülkede yapılacak seçimler ne kendilerinin ne de dünyanın umrunda.

Türkiye seçimlerini yakından izleyen Batı medyası, “şımarık çocukları” Yunanistan seçimlerine karşı ilgisiz. “Yunanistan seçimleri dünya için neden önemli” başlıklı köşe yazıları yazılmadı. “Yunanistan seçimleri özgür ve adil mi? İşte bilmeniz gerekenler” başlıklı analiz haberler hazırlanmadı. Hatta günlerce Tayland seçimleri yazıldı çizildi, “Harward mezunu kazandı” diye bayram edildi. Ama Atina’ya dair bir kelam edilmedi. Çünkü Atina’yı kim yönetirse yönetsin onlar için sonuç değişmeyecek. Atina’nın kökleri Atlantik’e sıkıca bağlı. “Dış politikasında bu istikrarlı duruşa” karşın iç politikasına kaos hakim.

Türkiye seçimlerini günlerdir manşetlerinden indirmeyen Yunan basınında kendi seçim yarışına yer yok. Partilerin vaatleri yok. Halkın talepleri yok. Mesela şöyle bir haber yok;

Çiftçiler en büyük gelir kaynağı olan tütün üretiminden istediğini alamıyor. Yunanlı üretici tarımdan umudunu kesmiş.

Sezonluk turizm geliri zenginleri daha zengin ederken dar gelirli aileler ekonomi yangını içerisinde. Yabancı yatırımcıların el ayak çektiği ülkede sanayi çökmek üzere. İstihdam edilemeyen genç nüfus öfkeli. Üniversiteliler düzenli olarak eylemde. Aileler nice emeklerle büyüttükleri çocuklarını Avrupa ülkelerine taşeron işçi olarak göndermekten mutsuz. Nitelikli iş gücü düşüyor.

Şubat ayı sonunda çoğu üniversite öğrencisi 57 kişini hayatını kaybettiği tren kazasının yankıları sürüyor. Ülke çapında yapılan grevler, üniversite boykotları, protesto yürüyüşleri Miçotakis yönetimine oy kaybettirdi.

Bir de “telekulak skandalı” var..

-Babasından koltuğu devraldıktan sonra- Yeni Demokrasi Partisi’nin liderliğini yürüten Kiryakos Miçotakis, kendi dışişleri bakanını, kalkınma bakanını, hükümet sözcüsünü, bazı eski başbakan ve bakanları, ülkede giderek yükselişte olan PASOK partisi liderini dinlemiş. Kendisi iddiaları yalanlasa bile Atina koridorlarında Miçotakis ve Nikos Dendias arasındaki tartışmalar kamuoyuna yansıdı. Hatta Dendias Miçotakis’e sormadan Libya’ya gitti, Libyalı mevkidaşı Necla Menguş ile görüşmemek için uçaktan inmeyerek diplomatik kriz yarattı. Bingazi’de ayrılıkçı yönetimin kürsüsünden Türkiye’nin Libya ile yaptığı Doğu Akdeniz’deki münhasır ekonomik bölge anlaşmasını tanımadıklarını ilan etti. Miçotakis tüm bunlardan haberinin olmadığını söyledi …

Türkiye, Doğu Akdeniz söylemleriyle seçmenini “milliyetçilik” üzerinden ikna etmeye çalışan Miçotakis’in en büyük rakibi Radikal Sol Koalisyon SYRİZA. “Anketlere göre” iki parti arasında puan farkı yüzde 4 oranlarında. 2019 yılında emperyalizme başkaldırmaya çalıştığı için başı ezilen Aleksis Çipras SYRİZA’nın ana muhalefet konumunu sürdürüyor. Yunan halkına maaşları, emeklilik aylıklarını artırma sözü verse bile oy oranı yüzde 26,1 de kalıyor.

Üçüncü sırada ise azınlık haklarını savunucusu olarak ortaya çıkan Panhelenik Sosyalist Hareket PASOK. Aday listesinde Müslüman ve Türk adaylarda olan PASOK, seçimlerin ”anahtarı” olacak. Üç partinin de tek başına hükümet kurması imkansız gibi görünüyor. Üçü de kendi aralarında koalisyona yanaşmayacaklarını çoktan ilan etti. Bu yüzden komşuda seçimler ikinci tura kalacak görünüyor. Hatta ikinci turda birinci partiye fazladan 30 sandalye verilse bile çoğunluk sağlayamayabilir ve üçüncü bir seçim yapılabilir. Şimdilik parlamentonun dağıldığı ülkeyi seçim sonuçlanana kadar atanmış bir Yargıtay başkanı yürütecek.

Yani komşu Türkiye’deki seçimlerin derdindeyken kendi yazgısını okuyamayabilir. Batı basınıysa ne Yunan gençlerin ülkesini terk ettiğini yazdı, ne Yunan ekonomisinin battığını…

İşte bu yüzden yeni dünyan şekillenirken Türkiye’nin nerede konumlanacağı kritik. Türkiye 28 Mayıs’ta bunun kararını verecek…

# yunanistan # Syriza # seçim 2023