“Kürt meselesinde farkındalık yaratacaklarmış”

Mayıs ayı başında Yale Jackson Enstitüsü’nde “Kürt meselesi konusunda farkındalık yaratmak” başlıklı bir panel düzenlendi ve bir Kürtçü internet sitesinde yayınlandı. ABD başta olmak üzere emperyalist batı devletlerinde sıkça gördüğümüz etkinliklerde genellikle söz döner dolaşır Türkiye'ye getirilir! Almanya, İngiltere, Fransa ve Benelüks ülkelerinde 1980’li yılların ortasından itibaren Kürtçülüğü amaç edinen bölücü örgütlerin önü açıldı ve fiili destek sağlandı.

Panelin düzenleyicileri, “Suriye, Irak ve Kürtler için yeni bir ABD Stratejisi olup olmayacağı konusunda ve ABD bir Kürt devletinin kurulmasına yardım etmeli mi?” Sorusu üzerinde durulduğunu açıkladılar.

2003 yılında ABD emperyalizmi büyük katliamlar uygulayarak Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’i devirmiş ve ülkeyi işgal etmişti. Panelistler ise ABD’yi destekleyerek Irak’ın devletsiz bırakılmasını amaçlayan işgali alkışlamışlardır. Kukla devletin kurulmasına ramak kalmışken bölge devletleri birleşerek İsrail’in hayalini bir kez daha yıkmıştı.

Yale Jackson Küresel İlişkiler Enstitüsü’nün Kıdemli Araştırmacılarından ve The National Interest’te yazan İtalyan Asıllı Amerikalı Di Giovanni panel sonrası “Bağımsız bir Kürdistan’ı görecek miyiz” başlıklı yazı kaleme aldı.

Di Giovanni, “İsrail’in her zaman Kürtleri desteklediğini ama eğer ABD onların (Kürtlerin. Mİ) bağımsızlıklarını desteklerse, Türkiye ile muhtemelen askeri bir çatışma çıkacağını da öngördüm. Ayrıca Iraklılar ve Suriyeliler de ‘Kürtlerin bağımsızlığından’ mutlu olmazlardı. Fakat bundan memnuniyet duyacak ülke, yıllardır Kürtlerle anlaşma yapan İsrail olacaktır” dedi. ABD’nin istihbarat faaliyetleri içinde yer alan, araştırmalar yapan ve bölgeyi iyi tanıyan Di Giovanni 2003 yılında bölgede bulunuyordu.

NETANYAHU 2017 REFERANDUMUNU DESTEKLEDİ

İsrail, bölgede başka bir “kukla devlet” kurulması için her zaman Kürtçü örgütleri desteklemiştir. Şu an da PKK/PYD’lileri yirmişer, otuzar gruplar halinde MOSSAD karargâhlarında sabotaj, yakma, yıkma, istihbarat toplama eğitimlerinden geçirerek bölgeye salıyor.

Eylül 2017’de Barzanistan’ın “bağımsızlık” için düzenlediği referandumu İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu desteklemişti. İsrail’de yaklaşık 200.000 Kürt Yahudi’nin bulunduğuna işaret eden Di Giovanni, İsrail’in amaçları arasında sözde “Kürt devleti”nin kurulması olduğunu ve Yahudi Kürtlerin çok yönlü destek verdiğini söyledi. Bölgede savaş döneminde gazetecilik de yapan Di Giovanni Barzanistan peşmergelerini övmesinin ardından, dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın 2019 yılında Türkiye-Suriye sınırındaki askerlerini çekme kararını ise “feci” olarak niteliyor.

KUKLA DEVLET HASRETİ

Di Giovanni İsrail haydut devletinin Filistinlilere karşı uyguladığı katliama sessiz kalırken, Kürt devletin kurulacağı günlerin hayaliyle günlerini geçiriyor! Di Giovanni sayıklayadursun Kukla devlet projesi uygulanamaz hale geldi. Şu an itibariyle Kürtlerin kendi kaderine terk edildiğini ve bu aşamada Kürtçülerin Bağdat ile bağlarını koparıp “bağımsızlık yoluna girmeyecekleri”nin görüldüğünü Di Giovanni’de kabul ediyor.

Panelin katılımcılarından CİA bağlantılı Amerikan Girişim Enstitüsü elemanlarından ve CİA için askeri analist olarak çalışan Ken Pollock, “ABD’nin potansiyel bir Kürt devletine destek vermesini şiddetle desteklediğini” açıkladı.

ABD emperyalizminin etkisi azaldıkça bölge halkları arasındaki sorunlarda azalıyor. ABD ve mini ABD İsrail, sadece bölgemizin değil dünyanın istikrarınıda tehdit eden devletlerdir. Barış, Türkiye ve mazlum Filistin halkı gibi silaha sarılarak ABD/İsrail ile işbirlikçileri alt edilerek sağlanır.

Mazlum Filistin halkı İsrail’e karşı direnirken başta Barzanistan olmak üzere tüm Kürtçü örgütlerin “sessizliği” bir kenara not edilmeli! Cılız bir iki açıklamanın dışında dişe dokunur tek bir açıklamanın yapılmamasının nedeni Kürtçülerin İsrail ile bağlantılarında aranmalı. Dikkat edilirse Türkiye, İran, Irak, Suriye ve diğer bölge devletleri İsrail saldırılarına cepheden karşı çıkarken, Kürtçüler ise ABD/İsrail cephesinde kaldıklarını son tavırlarıyla bir kez daha gösterdiler. Kürtçüler (bölücüler) ezenlerin, bölge devletleri ise ezilenlerin safında yer alarak saflarını belirlediler.