Türkiye’nin gerçeği: HDP kapatılacak

“Biz daha Apo’nun heykelini dikeceğiz heykelini.” Yetmedi mi? “Biz sırtımızı PKK’ya, YPG’ye dayadık.” Bu da mı yetmedi? “Biz PKK’yı Terör örgütü olarak görmüyoruz.” Kime ait bu sözler? HDP yöneticilerine. Dosya kabarık. Eğer ikna olmadıysanız yapacak bir şey yok. Olamazsınız da zaten. Çünkü; ayaklarınız Türkiye’ye basmıyor. Beslendiğiniz yer Atlantik. Göreviniz? “Yaratıcı yıkıcılık.” Biz koymadık bu ismi. Ağa babanız koydu. Ama Cumhuriyet’in savcılarına yetti. Ve kapatma davasını açtı. Gerçi geç kalındı. O ayrı mesele. Bugüne bakacağız.

KAYBEDENLER KULÜBÜ

Ne kadar çırpınsanız, çabalasanız, cıyaklasanız sonuç değişmeyecek. HDP kapatılacak. Kapatılacak, çünkü Türkiye Cumhuriyet mevzisinde.

Ve HDP’ye kapatma davası açan savcı da Cumhuriyet’in savcısı. Ha!

HDP’yi kurtaracak savcı ve hâkim mi arıyorsunuz? Silivri’ye başvuracaksınız. Aradığınız hâkim ve savcıların çoğu orada. Bir kısmı soluğu Avrupa’da aldı.

Kıyıda ve köşede kalanlarda ise ses yok. Yanlış anlaşılmasın. O sesleri biz kısmadık. Kendileri kısmışlar. Korkularından. Silivri orada. Cumhuriyet’in savcısı görevinin başında. Sözümüz, HDP’ye açılan kapatma davasının hemen sonrası HDP’ye yardıma koşan siyasi partilere, siyasetçilere. Biden tayfasına. “Yaratıcı Yıkıcılara.” Tekrar vurgulayalım: Çabanız boşuna. Kurtaramayacaksınız. Biden bile kurtaramayacak. Çünkü; Biden kendi bataklığında boğulmak üzere. Ve tekrar edelim: FETÖ içerde, PKK içerde, HDP’ye kapatma davası açılmış. Türkiye Cumhuriyet mevzisinde. Yargı altın çağında. Gerçeklerin üstünü örtemezsiniz. Günümüzün tunç kanunudur bu.

VATAN PARTİSİNİN VE ANALARIN ROLÜ

Bu süreçte başarı kimin? Başta Vatan Partisinin. Yıllardır mücadele ediyor. HDP’nin kapatılması için dört kez Cumhuriyet Başsavcılığına dosya veren, Türkiye’nin her tarafında imza masaları açan Vatan Partisi. Sonra? Diyarbakır’da HDP önünde evlatlarını isteyen ailelerin. Ne diyor Diyarbakır’daki anneler? “Kandilin yoku HDP’den geçer.” Sonra? Haklı olan kazanır. Buda tunç yasası. Daha yolun başındayız. Arkası da gelecek. Sonuç? Türkiye bir mevzi daha kazanırken, içeride ve dışarıdaki Atlantikçilerin (Biden'cilerin) bazıları hendeklere gömülüyor, bazıları da Atlantik’te boğuluyor.