Selahattin Demirtaş'tan kışkırtma çağrısı: "Seçime hazırlanın, iktidarı değiştirin, meydanları doldurun"

PKK/HDP'nin vekillerinden ve Eş Başkanlarından Selahattin Demirtaş Konuk Yazar etiketiyle neoliberallerin, döneklerin,sivil itaatsizlik yanlılarının ve yaratıcı yıkıcılığı destekleyenlerin doldurduğu T24'de CHP ve Millet İttifakını memnun edecek bir yazı kaleme aldı. Halk TV başta olmak üzere pek çok kesim bu açıklamayı yorumladılar ve Selahattin Demirtaş'ı kutladılar. Onlara "İşte bu!" dedirten yazıyı kısaca ele alacağız.

"Ortam bulanık ama aklınız bulanmasın" başlıklı yazının girişinde, "Olup biten hiçbir şeyde, yaşanan bunca krizde Erdoğan ve iktidarın rolü yokmuş gibi puslu bir ortam yaratılmak isteniyor" deniyor. Bay Demirtaş hiç umutlanmasın "Ortam bulanık değil ve at iziyle it izi birbirine karışmış durumda hiç değil! Ortamı bulanık hale getirmek veya öyle göstermek isteyenler, Amerikan emperyalizmi ile İsrail siyonizminin direktiflerinin uygulayıcısı olan PKK ve FETÖ'yü destekleyenlerdir.

Selahattin Demirtaş, "Suriye'de iç savaşın büyümesine yol açan en önemli faktörlerden biri AKP hükümetinin politikalarıdır. Asıl hedefleri Suriye'de Kürtlerin hak elde etmelerini önlemekti." sözleriyle hem Suriye PKK'sini yani PYD/YPG'yi savunmaktadır ve hem de yaratıcı yıkıcılığı tetikleyerek ülkemizde iç kargaşalığı kırkırtmaktadır. Bakınız çözüm olarak Demirtaş neyi öneriyor: "İktidarı değiştirirseniz sorunlar çözülür. Seçime hazırlanın, iktidarı değiştirin, meydanları şimdiden doldurun. Başka yolu yok." Her şey açık değil mi? ABD-AB ve İsrail tam da bunu istiyor. Zaten ABD/İsrail'in amacı Suriye'yi bölerek yeni bir kukla devlet kurmak değil mi? 11 yıldır Suriye'ye karşı sürdürülen haçlı seferi PKK/PYD piyonları tarafından sürdürülüyor ve Selahahttin Demirtaşlar bunu savunuyor.

Selahattin Demirtaş Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Pençe-Kilit operasyonlarını ve diğer harekatlarını hedef alarak, "Silahı ve şiddeti nihai olarak bitirecek adımları atmak, barışı sağlamak tahminlerden çok daha kolaydır. Barış talebinizi her yerde korkusuzca haykırın. Susmayın, savaş politikalarının kuyruğuna takılmayın. Seçime hazırlanın, iktidarı değiştirin. Başka yolu yok." demektedir. Bay Demirtaş Amerikan ağzıyla konuşuyor! ABD emperyalizminin kara gücü olarak ucuz fiyata kullandığı PKK'ye tek laf etmeyen Demirtaş barıştan söz ediyor.  PKK silahı bırakarak örgütü lağvetsin, bölücülükten, vaz geçsin sorun çözülür. Başka bir yol olmadığını Demirtaşların görmesi gerekiyor.

PKK'nin ülkemiz sathında kullandığı HDP'nin kapatılacağının ayak seslerini işiten Demirtaş içerden tehditler yağdırıyor ve kaos ortamı yaratılmasını teşvik eden provokatif çağrıda bulunuyor: "HDP kapatılabilir, binlerce kişiye siyaset yasağı getirilebilir, binlerce kişi tutuklanabilir. Gezi davası kararından sonra çok daha kapsamlı Gezi operasyonları yapılabilir, yeni davalar açılabilir. Basına ve sosyal medyaya yeni kısıtlamalar getirilebilir. Aklınıza gelmeyecek her türlü baskı ve korku yayma uygulamalarıyla karşılaşabilirsiniz. Hepsinin tek sorumlusu Erdoğan ile AKP-MHP’dir. Asla korkmayın, geri adım atmayın, canla başla direnin, seçime hazırlanın, iktidarı değiştirin. Başka yolu yok." Baştan sona yaratıcı yıkıcılığın tetiklenmesini öneri olarak sunan Demirtaş umudunu kaosa bağlamış! Söylediklerinin Türkiye gerçeği ile örtüşmediğini ve o yukarıda sıralanan karamsar tablonun PKK/HDP için geçerli olduğunu hatırlatalım. Siz hem Türkiye'ye silah çeken örgütü savunacaksınız ve hem de TSK silahları sustursun önerisinde bulunacaksınız! ikisinin bir arada gerçekleşmesi mümkün müdür?

DEMİRTAŞLAR TÜRKİYE'Yİ  ASLA SAVUNMAZLAR

PKK/HDP yöneticisi Selahattin Demirtaş yazılarında ABD emperyalizmine ve İsrail'e toz kondurmuyor! PKK ile ilgili olarak beslediği mensubiyet duygusunu ise aynen koruyor. Siz hiç Demirtaş'ın PKK'yi cinayetlerinden dolayı kınadığını gördünüz mü? Bu imkansızdır ve böylesi bir şeye kalkışması hayatına mal olur ve de o bunu çok iyi biliyor!  

Türkiye'yi savunma gibi bir derdi olmayan, yurtseverlikten istifa etmiş kesimleri çok sevindiren Selahattin Demirtaş'ın aşağıdaki  görüşü olmuştur. "Büyük değişime hazır olun. Ortak paydamız demokratik cumhuriyettir, ortak evimiz Türkiye’dir, ortak devletimiz Türkiye Cumhuriyeti Devletidir." Birincisi "Ortak paydamız demokratik cumhuriyettir"  sözü Abdullah Öcalan'ın yıllardır dillendirdiği ve uygulamaya çalıştığı bölücü projedir. Demokratik cumhuriyet ile kast edilen Abdullah Öcalan'ın defaten yinelediği gibi "üniter devletler çağı bitmiştir" tespitinin uygulanmasına payanda edilen taktikdir. "Demokratik cumhuriyeti" kurmak için 24 Temmuz 2015 tarihinden önce hendekler kazıldı, özerklik talebi açıkça haykırıldı, belediyeler karargah haline dönüştürüldü, yol kesen PKK elemanlarıyla kucaklaşıldı ve silahlı kalkışmaya başlandı. Selahattin Demirtaş PKK'yi aklamak ve HDP kanalıyla Millet İttifakı denilen yıkıcılar cenahıyla pazarlığı artırmak ve işi kolaylaştırmak için, "Ortak evimiz Türkiye’dir, ortak devletimiz Türkiye Cumhuriyeti Devletidir." sözlerini inanmadığı ve nefret etiği halde kullanmaktadır.

PKK/HDP kongrelerinde Türk Bayrağı'na karşı gösterilen husumet, Atatürk portresinin asılmaması ve salon civarından kaldırılması, İstiklal Marşı'nın okunmaması, Andımız'a duyulan kin, T.C. tarihine ve cumhuriyete karşı isyan edenlerin savunulması, Şeyh Sait ve Seyit Rızaların izinden gittiklerini söylemeleri, PKK savunuculuğu, FETÖ savunuculuğu, Sünni-Alevi ayrımcılığını kışkırtmak, Türk-Kürt çatışmasına yol açacak girişimlerde bulunmak, farklı etnik kökenlerin Türk milletinden soğumaları ve ayrılmaları yönünde çalışmak, ABD/İsrail'in emrine girmek gibi suçların savunucusu Selahattin Demirtaş'ın   "Ortak evimiz Türkiye’dir, ortak devletimiz Türkiye Cumhuriyeti Devletidir." sözleri palavradan öte bir anlamı bulunmamaktadır. Bu sözler yeni av alanları yaratmak içindir! Selahattin Demirtaş pragmatizmi ile karşı karşıyayız.

Selahattin Demirtaş son noktayı koyuyor: "Aday kim olacak tartışmasını bırakın. O bir kişiyi değil, ülkeyi düze çıkaracak o güçlü program ile o dev kadroyu oluşturun ve şimdiden meydan meydan, alan alan milyonlarca ses olun, tek yürek olun, “hemen seçim, derhal seçim” diye haykırın. Coşkuyla, moralle, cesaretle harıl harıl seçime hazırlanın, iktidarı değiştirin."

Türkiye içinde ve dışında seçimlere yönelik senaryolar arttı. Batıda pişirilen siyasetler Barış Vakfı, sahte solcu partimsi oluşumlar, bazı DKÖ'ler, STK'lar, CHP ve Millet İttifakı ve PKK/HDP tarafından uygulamak için fırsat kollanıyor. Emperyalizm tarafından fonlanan kuruluşlar aracılığıyla yaratıcı yıkıcılık pratiğe uygulanmaya çalışılıyor.