Kasko ve trafik sigortası sistemi ne yönde geliştirilmeli?

Metin Akgerman

Metin Akgerman

Köşe Yazısı

Türkiye'de trafik sigortaları konusunda problem var mıdır? Evet vardır. Vatandaşın şikayeti kaskoların pahalı olması ve fiyatlarının özellikle yabancı para kur artış dönemlerinde hızla artmasıdır. Sigortacıların şikayeti kasko ürünlerinin kar üretmemesi, zarar üretmesi ancak geniş müşteri tabanından dolayı, farklı ürünleri satabilmek için satışının gerekmesidir. Sigorta firmalarının diğer şikayet konusu ise sahte hasar talepleri ve hatta kaza tutanakları ile sistemin suistimal edilmesi ve sigorta firmalarının dolandırılmasıdır. Kamu yönetimi açısından bakarsak, mevcut sigortacılık uygulamaları, genel trafik sisteminin daha üst emniyet ve kalite seviyesine çıkmasına pek hizmet etmez. Sistemin esası, müşterinin hasarını karşılamak ile kısıtlı kalmıştır.

İngiltere'de de trafik sigortacılığı sisteminde bir çok sorun vardır. Pahalılık, dolandırıcılık sorunları mevcuttur. Hasar talepleri sonrasındaki bekleme ve tamir süreleri Türkiye ile karşılaştırılamayacak seviyede uzundur. Sigortacılık ve trafik düzenlemelerinin tarihçesi daha eski olduğu için daha ileri seviyede olduklarını ve bazı konulardaki iyi uygulamalarının Türkiye'ye aktarılabileceğini düşünüyorum.

"TRAFİK SİGORTASI VE KASKOYU BİRLEŞTİRMEK"

Herhalde ilk yapılabilecek ve en kolay yapılabilecek konu trafik sigortası ve kaskoyu birleştirmektir. İki ayrı tipte sigortaya gerek yoktur. Misal Motorlu araç sigortası ( MAS) olarak tek bir zorunlu poliçe üretilebilir ve bu MAS'ın temel, kapsamlı ve tüm risk seviyeleri pazarlanabilir. Elbette temel seviyedeki amaç, mevcut trafik sigortası gibi karşı tarafın ve kamunun zararını karşılamaktır. Kapsamlı seviyede farklı seçenekler sunulabilir ve tüm risk seviyesinde en üst düzey risk koruması sunulabilir. Kamu faydası için birincil önemde olan konu, temel sigortanın, motorlu araç kullanıcılarına 100% seviyesinde yayılmasıdır.

Trafik Polisi Teşkilatı'nın, mobese sistemi ve dikiz aynasına monte plaka tanıma sistemleri ile trafiğe çıkan tüm araçların sigortalı olduğunu gözetlemesi ve sigorta eksiği olan araçların durdurulup işlem yapılması değerlendirilebilir. İngiltere'de sigortasız trafiğe çıkmak büyük suçtur, dakikalar içinde trafik polisi bu araçları tespit eder, çevirir ve kimse bu işe pek cesaret edemez. Türkiye'de trafik sigortalı olan araç oranına bakarsak bu konuda en başarılı illerimiz olarak, 90% üzerinde sigorta seviyesi ile Trabzon ve Ankara illerimiz gelmektedir. Zayıf performanslı illerimizin başında ise Manisa gelmektedir.

Türkiye'de bu işi yapabilirsek trafik sigortasının tabanını ve toplam poliçe sayısını büyütmüş oluruz ve birim maliyetler herkes için azalmış olur. Ayrıca sigortacılığa sadece finansal koruma olarak bakmamak gerekir, yapılacak düzenlemeler ile herkes için trafikteki genel güvenlik seviyesinin artırılması, kazaların azaltılması, trafik sıkışıklığının azalması, yedek parça yan sanayinin büyütülerek istihdam artışı sağlanması, biriken fonlar ile genel trafik sistemini iyileştirici işlerin yapılmasının önü açılabilir. Trafik sigortası sistemi ayda 2 milyar TL’den fazla prim üretimi yapmaktadır ve bu rakamın 1,5 milyar TL fazlası araçların tamiri için gerekli işçilik ve parça harcamalarına gitmektedir. Bu rakamlar, ölçek ekonomisinin kullanılmasına izin veren, akıllı politikalar ile güzel, kalkınma hızlandırıcı projelerin yapılmasına izin veren seviyede rakamlardır. Sigortacılık sistemine bütüncül bakılması ve politika seçiminde toplumsal faydanın ençoklanması hedeflenmelidir.

"ARACI DEĞİL SÜRÜCÜYÜ SİGORTALAMAK"

Bildiğim kadarıyla Türkiye'de trafik sigortaları araçlara yapılır. İngiltere'de ise araca bağlı olarak sürücülere yapılır. Misal ben İngiltere'deki aracımı arkadaşıma verip "al bir tur at getir" diyemem çünkü aracımın sigortasında arkadaşım kayıtlı değildir. Onu sigortaya kayıt ettirmekte pratik bir usul değildir bu yüzden uğraşmaya değmez. Bu sistem kaynakların ortak kullanımı açısından verimli değildir ancak yolları herkes için daha güvenli hale getirir ve genel trafik risklerini azaltır.

"POLİÇELERİN RİSK DEĞERLENDİRİLMESİ"

İngiltere'de trafik sigortaları internetten, genelde fiyat karşılaştırma sitelerinden satın alınır. Yaklaşık 30 dk. süren bir işlemdir. En güvenli sürücüler ve düşük fiyatları araçlar için herhalde yıllık 300 GBP seviyesinden fiyatlar başlar, 2500 GBP lere kadar çıkar. İngiltere'de ortalama trafik sigortası fiyatı 450 GBP dır. Ortalama bir ikinci el arabanın 17.000 GBP olduğunu düşünürsek, araç fiyatı ve sigorta fiyatı arasında kabaca 38'e 1 gibi bir oran düşünebiliriz. İngiltere'de medyan brüt maaşın tam zamanlı çalışanlar için 31.000 GBP ( net 24.500 GBP) olduğunu düşünürsek araç sigorta maliyeti ortalama bir çalışan net maaşının 2% kadarı denebilir. Türkiye'de medyan maaşı asgari ücret olarak ele alırsak yıllık net 51.000 TL’den, ortalama yıllık trafik sigortası ücreti 1500 TL hesaplarsak 3% buluyoruz. Karşılaştırılabilir seviyede, saglikli ve makul rakamlar.

Her ne kadar İngiltere'de ortalama trafik sigorta ücreti 450 GBP olsa dahi, misal 20 li yaşlarında olan sürücüler için bu rakamın ortalaması 1060 GBP. Yani Sigorta sektörü genç sürücüleri yüksek riskli olarak değerlendirme eğilimindedir.

İngiltere'de araç sigortası satın alırken sorulan ve prim seviyesini etkileyen sorular şunlardır:

•    Kaç senelik ehliyet? Geçici ehliyette misin? ( Geçişi ehliyet ilk defa ehliyet alanlar için tam ehliyet öncesi dönemi kapsıyor ve yüksek risk kapsamına giriliyor)

•    Britanya ehliyeti mi yoksa yabancı ehliyet mi? ( Britanya ehliyetinde daha ucuz prim)

•    Yıllık kaç Km yol yapacaksın? ( Km çok ise prim de yükseliyor. Km bilgilerin son bakım ve sigorta yenileme dönemleri itibariyle merkezi veri tabanında tutuluyor ve sigorta firması değişse dahi yeni firma bu bilgilere ulaşabiliyor )

•    Yaş, cinsiyet bilgilerin? ( Gençlerde prim yüksek. Ölümlü kazaların 30% kadarı 17-25 yaş arası şoförlerde. Cinsiyet de riski değiştiriyor ancak Avrupa Adalet mahkemesinin aldığı karar uyarınca sigorta firmaları cinsiyete göre prim değişikliği yapamıyor)

•    Adres ( posta kodu) bilgilerin? ( Araç hırsızlığının çok olduğu bölgelerde prim artıyor)

•    Araç geceleri nerede duruyor? ( kapalı garaj ise prim düşüyor)

•    Kaç senelik hasarsızlığın var?

•    Çalışma durumun? ( işsizlerde prim yüksek çünkü iş arama sürecinde bilinmeyen yollara gidiliyor ve risk artıyor)

•    Sigortalanacak aracın plaka numarası? ( Bu giriş yapılınca merkezi sistemden aracın marka, model, tahmini piyasa değeri bilgileri otomatik sorgulanıyor. Zaten İngiltere'de plakalar, aracın trafik tescil yılını da belirli bir kodlama ile içeriyor)

•    Aracı başka kullanacak kişi var mı?

•    Sigara kullanıyor musun? ( evet ise prim artar)

•    Hanede kaç kişi yaşıyor ve kaç araba var? ( beher araba için prim azalıyor)

•    Geçmiş dönemde trafik cezası aldın mı?

•    İleri emniyetli sürüş sertifikan var mı? (Normal ehliyet sahiplerinin küçük bir kısmı daha zorlu bir eğitim ve yetkinlik gerektiren, 3-6 ay eğitimi süren bu eğitimi alıp sınavını geçiyorlar ve sigorta primleri düşüyor.)

•    Tek seferde mi ödeyeceksin aylık mı? ( aylık ödemede maliyet artıyor)

•    İlave muafiyet miktarı: Bu rakam gönüllü olarak artırılarak yıllık prim miktarı düşürülebiliyor. Misal sigorta firması 200 GBP üzeri hasarları karşılıyor ise ilave 300 GBP muafiyet tanımlayarak 500 GBP altında hasar talebi yapmama karşılığında yıllık ödenen primde indirim alınabiliyor.

•    Sigortanın geçerli olduğu bölge: Sadece Britanya’da ise prim düşük, Avrupa'da da geçerli olacak ise daha yüksek.

•    Telemetri uygulamasını kabul ediyor musun? ( Araca takılan cihaz ile veya cep telefonu uygulaması ile hızın, ivmen, güvenli kullanma karakteristiğin, yazılım tarafından haritalanıyor ve buna göre daha az veya daha çok prim ödüyorsun)

"TÜRKİYE'DEKİ MEVCUT TRAFİK SİGORTACILIK SİSTEMİNİ GELİŞTİREBİLMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR"

1.   Kaza sonrası onarım durumlarında orijinal parça kullanım zorunluluğu olabildiğince gevşetilmeli ve hatta iptal edilmeli. İngiltere'de sigortalar eşdeğer kalitede orijinal olmayan parça kullanabiliyorlar, Türkiye'de bunun yolu açılmalı. Bu durum Türkiye'nin gereksiz markalı ithalatını azaltır, yerli yan sanayini geliştirir, istihdam yaratır, ekonomiyi büyütür. Burada dikkat edilecek konu, kullanılacak parçaların makul kalitede olduğunun güvencesinin sağlanabilmesidir. Yan sanayi firmalarının bu alanda gerekli yatırımları yapmaları teşvik edilmelidir. Sadece bu kalemde yılda yüz milyonlarca dolarlık gereksiz ithalatın onu kesilecek ve bu paralar yerli sanayiye aktarılabilecektir. Mutlaka orijinal parça kullanımı isteyen kullanıcılar, bunun karşılığında yüksek bir ek sigorta prim ödemesi yapmalıdır.

2.   Kaza sonrasında sigorta firması hasarı karşılamakta ve aracı yaptırmaktadır. Araçlar tamir olsa dahi kazalı araç olduklarından değer kaybı oluşmaktadır ve Türk mahkemeleri bu konuda değer kaybı ödemesinde sigorta firmasına yıkmaktadırlar. Bu durum İngiltere'de yoktur. Kanımca bu konudaki mevcut uygulama da Türk ekonomisine hasar vermekte ve herkes için trafik sigorta primlerini yükseltmektedir. Değer kaybı konusu ilave satın alınan bir poliçe maddesi yapılabilir. Standart olarak sunulmamalıdır aksi takdirde tüm poliçelerin maliyeti artar. Üstelik bu ilave ödemeyi sigortadan almak için dava süreci gerekmektedir bu da mahkemeler üzerine gereksiz bir iş yüküdür. Maksat sigorta firmasının karını artırmak değil, herkes için temel risk koruması maliyetini düşürebilmektir.

3.   Düşük sigorta primine imkan verecek, güvenli sürüş eğitim ve sertifikaları sisteme dahil edilebilir.

4.   Sigortasız hiçbir aracın ve şoförün yola çıkamamasını sağlayacak tedbirler kademeli olarak devreye alınmalıdır. Bu konudaki çalışmalar ile hem araçları daha bakımlı hale getirebiliriz ,hem şoförleri daha bilinçli hale getirebiliriz ve trafik kazalarında önemli sayısal azalmayı yakalayabiliriz.

5.   Telematik sigorta yöntemleri özellikle yüksek risk grupları tarafından tercih ediliyor. Misal ehliyeti yeni almış gençlerin trafik sigorta primleri yüksek oluyor bu yüzden bu gençler primlerini azaltabilmek için telematik sigorta seçeneklerine yöneliyorlar. Türkiye'de milli telematik yazılım ve donanım ürünleri geliştirmelidir ve başta yüksek risk grupları olmak üzere trafik sigortasında bir seçenek olarak sunabilmelidir. Bu uygulama ile hem sürücüleri emniyetli sürüse teşvik edebilir hem genel sigorta maliyet yükünü düşürebiliriz.

6.   Türk trafik sigortacılığı sisteminin yarattığı ekonomik ve sosyal faydayı artırmak için ilgili sigorta primlerinden 1% lik kesintisi ile özel bir yatırım fonu oluşturulabilir. Yılda toplam 25 milyar TL primden 1% kesinti ile her yıl 250 milyon TL lik bir fon oluşturularak bu fon ile güvenli trafik konusunda yatırımlar yapılabilir. Telematik yazılımları, Türkiye çapında yol yardım servisleri ( İngiltere'deki AA (https://www.theaa.com) benzeri), yerli yedek parça üretimi girişimleri, belediyelere karayolu ekipmanı üretimi, trafik kazaları ilintili sağlık sistemlerine yatırımlar, otonom sürüş yazılım ve teknolojileri, araç muayenesi konusunda yatırımlar, sigorta satış platformlarının geliştirilmesi, elektrik şarj istasyonu yatırımları, otopark yapımı, park yazılımları vs..). Poliçeyi satan ve 1% kesintiyi ödeyen sigorta firmaları bu fonda kamu ile beraber ortak olabilirler ve sektörün gelişiminde söz sahibi ve paydaş olabilirler.)

7.   Sigorta sistem ve mevzuatlarının gelişimi için politika yapıcılara karar verme desteği sağlayacak istatistiklerin toplanmasını sağlayabilir ve teşvik edebiliriz.

8.  Yerli üretim elektrikli otomobiller için ve genel olarak yerli otomobil kullanıcılarını ( maddi olarak) koruyacak şekilde uyarlanacak sigortacılık düzenlemesi ile tarife dışı ilave sektörel  koruma sağlayabiliriz. 

# sağlık # ankara # türkiye # milli # park # ilk # trafik sigortası # son # çok # Metin akgerman # kasko