4 bin dolara satılabilecek yerli arabayı tasarlamak

Metin Akgerman

Metin Akgerman

Köşe Yazısı

Türkiye’de en ucuzundan yeni bir araba almak isteseniz ödeyeceğiniz para ne kadar? Hani şöyle “ayağımı yerden kessin” türünden bir araba. Fiat Egea Haziran en ucuz model fiyatı 556.000 TL imiş, güncel kurdan 21.300 USD yapıyor. Yuvarlak hesap 20.000 USD diyelim. Çin’de Suzuki Alto satış fiyatı 3.150 USD, Hindistan’da Tata Nano 2.000 USD’dan başlıyor. Yine Hindistan’da Pazar lideri firma olan Suzuki ortaklığı olan Maruti Suzuki Alto modeli 4.500 USD. Avrupa’da arabalar görece pahalı. En ucuz yeni araba Polonya’da 7.000 USD dan başlıyor. Bu yazıda ultra-ucuz araba tasarım ve üretimi konusundaki fırsat ve engeller hakkında spekülasyon yapalım.

Hedef Kitle

Böyle bir projenin hedef kitlesi kim olabilir?

Belki yeni evlendiniz ve kredi borçlarınız  yüksek, belki eve ikinci bir araba gerekiyor, az kullanılacak haliyle ucuz bir model olsun isteniyor, belki üniversitede öğrencisisiniz, belki yurtdışında çalışıyorsunuz ve Türkiye'de geçirdiğiniz 1-2 ay için ucuz bir araba tutmak istiyorsunuz, veya kırsalda,  bir köyde yaşıyorsunuz, kısıtlı bütçeniz var ama temel ihtiyaçlar için motosikletin sağlayamadığı ailecek kullanılabilecek mobiliteye ihtiyacınız var. Tüm bu kesimler ve daha fazlası, ultra-ucuz bir araba sahipliğine ilgi gösterecektir. Bizim 4.000 dolara satılacak alt segment, yerli üretim araba yapmamız bir seçenek değil, ekonomik ve sosyal ihtiyaçların dayattığı bir zorunluluktur.

Suçlu Kim?

Otomotiv sektöründe yüksek vergi oranlarının olması ve yerli üretimin teşvik edilmesi doğru bir politikadır. Yazının amacı arabalarının üzerindeki vergileri düşürerek milli kaynakları daha çok yabancıya kaptırmak değil, tam tersine, mevcut vergi politikası ile uyumlu olan alt segmentte bir aracın üretilmesi konusunu önermek ve tartışmaya açmak. Mevcut vergi politikasının arkasındaki felsefe zaten budur. Yerli üretimi teşvik edelim, ithalatı azaltalım. Hatamız ne olmuş? Hatamız ultra-ucuz segment araç üretimi yatırımı yapmamışız ve bu segment Türkiye'de hiç oluşmamış.

Sorun şu ki yeni üretim yatırımı gelmiyor. Yabancı üreticiler artık yatırım yapmıyorlar. En son Alman Vosvos firması 10 sene oyaladı sonunda politik sebepler ile yatırım yapmayacağını açıkladı. (Biz de hala bu firmaya pazarımızı açıyoruz, o da bizim ayıbımız). Japon Honda firması Türkiye'deki fabrikayı kapadı. Yabancılardan bu konuda yatırım talep etmek bir yere kadar kabul edilebilir ancak günün sonunda hangi ülkede yatırım yapılacağının kararı onların kararıdır.

Kendi kalifiye işgücümüz, sermayemiz ve politik irademiz ile otomotiv gibi ekonominin dinamosu olan bir sektörde gerekli üretim yatırımlarını yapmak ise bizim kararımızdır. Yani ultra-ucuz segmentte bir araba Türkiye'de bugün yok ise bu yabancının değil aslen bizim hatamızdır.

TOGG var işte...

Diyeceksiniz "işte TOGG projesi var". Evet güzel, çok doğru bir projedir, 100% destekliyoruz ancak TOGG’un bugünkü üretimi de, yarınki modelleri de orta ve üst segment olacaktır. Türkiye’nin ekonomik dinamiklerinin ve vergi politikalarının sonucu olarak özellikle Anadolu’da ve köylerde gerekli olan bireysel mobilite hizmeti ulaşılabilir durumda değil. Motosiklet ile, traktör ile bazen eski püskü ATV'ler ile ve eski kuş serisi arabalar ile idare ediliyor. Türkiye’nin üretim sahasının esas parçası olan kırsalda, köylerde başta olmak üzere çeşitli alanlarda kullanılmak üzere ucuz bir arabanın halkın hizmetine sunulması gerekiyor.

4 Bin dolara araba olur mu?

Hedef satış fiyatına 4 bin dolar diyelim. 4 bin dolara araba üretilip satılabilir mi? Cevap evet. Başka ülkelerde de bu yapılabiliyor, Hindistan başta olmak üzere örnekleri var hatta daha düşük fiyatlı sıfır araba projeleri de var.

Ucuz araba konusunun tarihi bazı dayanakları var, çok detayına girmeyelim ama sanayi devrimi sonrasında ülkelerde orta direk kesimin oluşması, sanayinin gelişmesi, üretim ölçeklerinin artması ve üretim fazlasının zorlaması ile ihracat kapılarının açılması gibi kritik derecede önemli işleri ucuz ve ulaşılabilir yerli araba projeleri ile bir çok ülke başardı.

Almanya’ya baktığımızda, Nazi dönemindeki sanayi atılımında halk için üretilen arabaların yani vosvosların (Zaten halk arabası demek ve işçi birlikleri tarafından kurulan firmadır) önemli yeri var. İngiltere’de savaş döneminde ABD’nin basit jeeplerinden (üstü açık, hiç kapı yok, önde bir tane cam var o da kaporta üzerine katlanıyor, yani 4 teker, bir motor, bir şase ve koltuklardan oluşuyor araba) esinlenerek Land Rover modellerini üretti ve bu arabalar İngiltere’de kırsaldaki mobilitenin sağlanmasında ve tarım ve hayvancılık üretiminin desteklenmesinde bir devrim yarattı.) Bugün bu markalara baktığımızda bir çok alt, orta segment ve lüks modelleri mevcut ancak bu işin başlangıcı halkın ihtiyaçları için tasarlanan, basit, motorlu 4 tekerli araçlar idi.

Tarihte bu yönde bir gelişim olmuş, araçlar basit halden karmaşık ve lüks hale gelmişler ancak bu devirde, Türkiye gibi hızla gelişmekte olan bir ülkede hala ultra-ucuz araba üretimi konusunda yatırım yapılması anlamlı mıdır? Karlı mıdır? Faydalı mıdır? Türkiye’nin kalkınmasına olumlu katkısı olur mu? El alem ata binerken biz vatandaşımızı eşeğe mi bindireceğiz? Vatandaşımıza bunu mu layık görüyoruz? Önce bu işin neden olmayabileceğini sorgulayalım.

Bu İş olmaz çünkü

4 bin dolara sıfırı satılacak Ultra-ucuz araba üretim yatırımı mevcut koşullarda hatalı olur ve yapılmamalıdır çünkü:

1)Yeterli talep olmaz ve talep eksikliğinden proje batar. Ultra-ucuz diye bir araba segmenti yoktur ve olmamalıdır

2)Projeye özel sektör yatırım yapmaz çünkü karlı proje değildir

3)Projeye devlet de yatırım yapmaz çünkü oy getirmez, karlı değildir, alternatif yatırım projelerine para aktarmak kamu için daha faydalıdır

4)Teknik olarak mümkün değildir, beceremeyiz

5) Alt segment aracı üretiriz ama 4 bin dolara olmaz o iş, 10 bin doları bulur, bu durumda da kimse almaz, gider bilinen markaların alt segmentlerinden alım yaparlar

6) Bir miktar yurtiçi talep olur ama otomobil işlerinde ölçek ekonomisi önemlidir ve bu proje ölçek ekonomisine ulaşamaz

7) Bu iş teknik olarak yapılabilir, yatırım zarar da etmez ancak Türkiye’deki sermaye grupları ve bürokrasi, diğer araba satışlarını düşüreceği için ve bazı sermaye gruplarının ayağına basılacağı için projeye takoz olur ve bu yatırım yaptırılmaz.

8) Bu kadar düşük konfigürasyonda sıfır araba almak yerine vatandaş gider 4 bin dolara ikinci el araba alır

9) Ultra-ucuz araba projesinin Avrupa’ya ihracat şansı olmaz çünkü yeterli standartları ve pazara giriş şartlarını sağlayamaz, ihracat şansı olmayan araba projesi de bu devirde düşük satış adetleri sebebiyle yapılamaz

10) TOGG gibi zamanı gelmiş, talep sorunu olmayan, yatırımcılarının servetlerine servet katacakları kesin olan bir otomobil projesinde dahi “çılgın Türkler”denilerek en üst makamdan gaz verilip desteklenmesine rağmen yatırımcı ekibi bulmak yıllarca sürdü, böylesine ultra-ucuz, batacağı kesin projeye yatırım yapacak ultra-çılgın Türk 20 senede ancak bulunur. Hatta ona da ultra-çılgın demezler direk “manyak Türk” derler

11) Millet Mars'a gidiyor, sen hala ultra-ucuz araba üretimi peşindesin, ülke böyle ucuz araba projeleri ile kalkınmaz biz daha çok katma değerli üretime odaklanmalıyız

12) Halka ucuz araba satmanın yolu böyle uçuk kaçık projeler değildir, yüksek vergi oranları indirilmelidir, Avrupa’dan veya Çin’den nereden bulunursa ucuz araba getirilip piyasaya sürülmelidir

13)Ucuz araba üretimi evet gereklidir ve pazarda ihtiyaç vardır ancak yolu yerli sermaye üzerinden çözüm üretmek değildir, bu işi zaten bilen, dünyada onlarca fabrikası olan bir firma ile anlaşılır, onlara gerekli teşvikler, arsa, vergi imtiyazı vs. sağlanır ve ucuz arabayı Türkiye’de üretmeleri sağlanmalıdır

14) Elektrikli araba çağının başladığı dönemde hala benzinli araba projesi yapılmamalıdır, zarar eder

15) İstanbul'da trafik zaten akmıyor, bir de ucuz arabaları piyasaya sürersek, araç sayısı artışı ile şehir iyice kilitlenir

Bu İş olur ve olmalıdır çünkü:

Şimdi bu muhtemel itiraz noktalarına cevap arayalım:

1)Türkiye'de ucuz araba talebi vardır. Dünyada da ucuz ve ultra-ucuz araba segmentleri vardır. Türkiye'de de doğru konfigürasyonu yapılacak ve akıllı tasarlanacak bir ürüne talep olacaktır

2-3) Projeye evet özel sektör yatırım yapmayabilir, TOGG gibi devletin bu projede özel sektörü motive etmesi, özel sektör ile ortak olması veya bizzat kendi yapması gerekebilir. Projenin arkasında devletin 100% olduğunun mesajı güçlü şekilde piyasaya ve sanayicilerimize verilmelidir

4) Teknik olarak beceririz, TR'de çok daha karmaşık mühendislik projeleri yapılmaktadır. TOGG, MMU, milli denizaltı projeleri, AESA radar projesi, uygu projeleri vs. bunlara örnektir. Yine de projenin mühendisliği, özellikle tasarım aşamasındaki, kritiktir ve küçümsenmemelidir.

5) 2.000 kusur dolarlara dünyada 4 kişilik binek otomobil tüm kalite testlerinden geçecek şekilde yapılıp satılabiliyorsa, biz de 4.000 USD'lık araba yaparız. Hintlilerin 2.000 USD'lık Tata Nano'su tekerlekli büyük bir sümüklüböceğe benziyor. Bizim milleti bu arabaya bindiremezsiniz. Bize biraz daha arabaya benzeyen tasarım gerekli. Ucuz araba demek çirkin araba demek değildir, bize ucuz ama karakterli ve güzel bir tasarım gerekli. Arabada bir çok özellik olmayacak bu yüzden satış fiyatı hedef seviyeye gelebilecek.

6) Ölçek ekonomisi evet önemlidir ve Türkiye'de 4.000 USD'a eli yüzü düzgün bir araba pazara sürülürse, sıfır araba satışlarından bu araba 15-20 % civarında pay alabilir ve pazarı büyütür. Türkiye pazarında yılda yaklaşık 600 bin araç satılmaktadır. Orta vadede ekonomik ve nüfus dinamiklerimiz 1 milyon seviyesine çıkmamızı gerektirmektedir. Ultra-Ucuz segmentteki araç ile hem pazarın 100 bin adet civarında büyümesini hem de diğer marka satışlarından alınacak 50.000 adetlik pay ile yıllık 150 bin adetlik satışları görmemiz makul olacaktır. Bu adetler ölçek ekonomisine gayet uygundur. Zaten tüm benzeri projelerde olduğu gibi üretim makul kapasite ile planlanır ve kademeli olarak talebe göre artar. TOGG'da yılda 20 bin adetler ile başlıyor ve kademeli olarak artacak.

7)Bu proje ile yabancı firma ortaklıkları ile araba üreten bazı firmaların ve ithalat yapan bazı firmaların ayağına basılacaktır ve bu grupların önemli lobi güçleri vardır, bunlar doğrudur ancak bu durum TOGG için de geçerliydi. TOGG da bu problem aşıldı, gene aşılır. Ayrıca bu proje Türkiye'deki otomotiv sektörünü büyütecektir ve bu uzun vadede tüm paydaşların çıkarınadır. Zaten piyasaya sürülecek ürün ultra-ucuz segmenti kendi pazarını büyük ölçüde yaratacaktır

8) İkinci el pazarının dinamikleri farklıdır. Ultra-ucuz aracın da ikinci eli olacaktır. Ayrıca ikinci el yabancı markaların bakım, sigorta ve işletme maliyetleri önerilen araçtan hayli yüksek olacaktır.

9) Avrupa’ya satış konusu TOGG'daki gibi sonraki etapların konusudur. Öncelikle kendi vatandaşımızın ihtiyaçları hedeflenmelidir ve yeterli ölçek ekonomisi mevcuttur. Standartlar konusunda projeyi hızlandırmak için yeni yaratılacak segmente özel bazı düzenlemeler yapılabilir ve Avrupa Birliği'nin ucuz araçların pazar girişini engelleyen düzenlemelerinden kaçınılabilir.

 11) Bu proje çok yüksek katma değerlidir hatta TOGG projesinden de yüksek katma değerlidir ve üretilecek araçlardaki yerlilik oranı çok daha yüksek olacaktır. Kuruluş yatırımı döneminde de yurtdışına akıtılacak sermaye çok daha az olacaktır. Ülke kalkınmasına da olumlu etkisi yüksek olacaktır ve önemli miktarda atıl işgücünün üretkenliğini artıracaktır.

Ayrıca Mars'a gitmeye de engel bir proje değildir hatta yaratacağı kaynaklar ile Mars'a gidişatı kolaylaştırır.12) Otomotivde yüksek vergi oranlarını indirmek Türkiye'nin kit döviz kaynaklarını yurtdışına akıtır ve dış ticaret açığını artırır. Sanayimizi zayıflatır. Ultra-ucuz araba segmentinde uluslararası ticaret pek mümkün değildir çünkü nakliye masrafları ürünün satış değerine göre yüksektir. Yerli üretim, yeterli bir pazar büyüklüğü mevcut ise zorunludur.

13)Yabancı sermayeli otomotiv firmalarına teşvik vererek de ultra-ucuz araba segmentine bir çözüm kısmen bulunabilir. Misal Suzuki markası ile bu iş yapılabilir ancak varılacak sonuç hedeflenen ucuzluk ve fayda seviyesinde olmayacaktır. Bu işin zor ama doğru yolu yerli tasarım ile başlamaktır. Yabancı firma ortaklıkları ile üretim işini özel sektörümüz zaten yapıyor, bir engel yok hatta teşvik var. Bizim pazarımızdaki nispeten yüksek otomotiv fiyatları seviyesi, bu projenin yapılabilirliğini desteklemektedir.

14) Elektrikli araç çağının başındayız ve daha cicim dönemlerindeyiz. Daha geçen gün eski ABD başkanı Trump, ABD'de benzinli araç sanayine desteğini açıkladı ve gerekçe olarak elektrikli araç sektörünün Çin'in egemenliği altında olduğunu belirtti. Trump haklı. Elektrikli araç işini Çin domine ediyor ve görünür gelecekte bu durum değişmeyecek. Japonya stratejik olarak hidrojen pilleri konusunda yatırım yaparak önlem almaya çalışıyor. Daha elektrikli araç bataryaları konusundaki ticaret savaşları henüz başlamadı, başladıktan sonra bu işin büyüme projeksiyonunu tekrar değerlendirmek gerekecek. Özellikle ultra-ucuz segmentte ve kasaba, köy gibi elektrik altyapısının gelişmesinin zaman alacağı bölgelerde, ucuz benzinli araçların geleceği hala parlak.  Ultra-ucuz benzinli araçların komple satış fiyatına daha elektrikli araçların sadece pilleri alınamıyor. Ayrıca günü geldiğinde ultra-ucuz araç fabrikası elektrikli modele de kolayca geçiş yapacaktır. Amaç elektrikli araçtan kaçmak değil, amaç ucuza araç yapmaktır.

15) İstanbul'da trafik akmıyor ve akmamaya devam edecek.  İstanbul'un ciddi yönetimsel problemleri var. Trafik konusunda ve daha bir çok konuda gerekli yatırımlar yapılmıyor. İstanbul yönetimindeki beceriksizliğimiz, otomotiv sektöründe yapılması gereken yatırımları engellememeli. Üstelik İstanbul'daki beceriksizliğin sebebi parasızlık da değil. Para gerektirmeden trafik sorununu azaltacak işler de yapılmıyor. AKP de yapamadı, CHP hiç  yapamıyor.

Nasıl Bir Tasarım?

Ultra-Ucuza araba tasarımımıza bir isim verelim. UUA diyelim. Nasıl tasarımsal özellikler eklesek ( daha doğrusu çıkarsak) ve bu arabayı ucuzlatsak? Yani üretilecek taban model ne olmalı? Bu taban model üzerine ilave aksesuarlar gelecektir, hem opsiyonel olabilir hem de oto sanayi sitelerinde ihtiyaçlara çözümler üretilecektir ve bu model kendi aksesuar/özellik yan sanayisini mutlaka geliştirecektir.

UUA'da neler olmayacak?

Hava yastığı olmayacak, immobilizer olmayacak, yedek lastik olmayacak, cruise kontrol olmayacak. Taban modelin üzeri açık yapılabilir, isteyen ilave modül ile veya özel branda ile kapatabilir. Güneş gelirse şapka takılır, hava soğuksa mont giyilir. Kapı 2 tane yeterli, arkaya oturanlar için ön koltuk katlanır. otomatik vitese de gerek yok. Pencereler manuel açılabilir. aynalar da manuel ayarlanır. Klima da yok. Radyo-CD de yok. İsteyen ilave taktırır. Ön ve arka farlar da tek kalıptan yapılabilir yani sol ve sağ kavramı olmamalı. Motor küçük benzinli bir motor olacak. ( Zaten Türkiye’deki petrol rafinerilerinin benzin rafinaj atıl kapasitesi var, ilave talep kolayca karşılanır). Bagaja da gerek yok, isteyen arka koltuğa koyar malını veya arka koltuğu söker. ABS yok, dijital gösterge yok, park sensörü yok, ön-arka kamera hiç yok. Renk seçeneğine de gerek yok, tek renk yapılır, misal yeşil (haki) yap geç. Hatta metalik boya da olmasın, yeşil renkli antipas kaplama ile satılsın. İsteyen üzerine istediği renge boyatır veya öylece kullanır. Ön cama tek kalem silecek yeter. Güvenlik konusunda temel standartlar sağlanmalı. Araba hızlı gitmek üzere tasarlanmamalı, yani hafif olacak ve nispeten ince tekerlekler ile kullanılabilir olacak. Köy, kasaba yol şartlarına uyacak şekilde biraz yüksek taban olması faydalı olabilir.

Yan sanayiye parça bazında verilecek hedef maliyetler karşılandığı sürece yerli sanayiden parça alımı yapılacak ve elbette yerli sanayi öncelikli olarak satın alma süreçlerinde tercih edilecek. Motor konusunda TR'de son dönemde becerikli motor firmaları gelişti, bu firmalar basit benzinli bir motor tasarlayabilir veya hali hazırda kullanılanlardan biri kullanılabilir. Türkiye'de bazı traktör üreticileri de motor yapıyorlar, bu firmaların becerilerinden de faydalanılabilir. Uzun sözün kısası, olabilecek en basit ve çıplak hali ile bir temel model tasarlanmalı. Vatandaşlarımız araçlarını geliştirmek istediklerinde bizim oto sanayi bölgelerimiz çok beceriklidir, gerekli aksesuar adaptasyonları yapılabilir ve temel araç, en donanımlı araçların seviyesine çıkartılabilir.

Günün sonunda elimizde olacak tasarım belki (üstü açık) Suzuki Jimmy veya Lada Niva benzeri bir tasarım olabilir.

Üretim Tesisleri

Bu tür ultra düşük maliyetli araba projelerinde manuel montaj usulü üretim işine başlamakta fayda olacaktır. TOGG projesindeki gibi işçiliği azaltan onlarca Kuka robot yatırımına, gelişmiş boyahane yatırımlarına ihtiyaç olmayabilir. Kukalara vereceğimiz milyonlarca doları işçimize, emekçimize maaş olarak verelim. Yapılacak kaynak işleri, vidalama işleri, boya işlerini robot yapmayacak, bu işler belki mükemmel olmayacak ancak gerek de yok.

Üretim tesisi konumu olarak önemli bir kaç kriter mevcut. Çin'den gelen demiryolu hattına bağlantı önemli, Akdeniz konteyner limanı bağlantısı önemli, Afrika ve Ortadoğu pazarlarına ihracat vizyonu kapsamında Ceyhan, Adana, İskenderun bölgeleri ideal olabilir. Elbette ana komponent tedarikçilerine ve özellikle demir çelik sanayisine yakınlık önemli.

Yatırımcı ve Finansman

Bu projeyi politik irade sahiplenir ise yatırımcı bulunur. Bu yatırım kabaca 200 milyon dolara, iyi tasarlanmış düşük-otomasyon stratejisi ile başlatılabilecek bir iştir. Türkiye'de son yıllarda yapılan yatırımların yanında esamesi okunmaz. Yatırımın İskenderun körfezi civarında olması ve tercihen ortakların içinde demir-çelik firmasının olması (Tata örneğindeki gibi) avantajlı olabilir.  Bu işin sahibinin Varlık Fonu olması bence doğru olur böylece "Varlık Fonu da ne iş yapar" türü eleştirilerin önü kesilir ve VF faydalı bir projeyi kamu adına sahiplenmiş olur. Yatırımcının veya yatırımcı grubunun bulunması için mümkün olduğu kadar eşit ve adil şartların sağlanmasında fayda olacaktır. Diğer taraftan kabul etmek gerekir ki Türkiye'deki bazı sanayi grupları, mevcut uzmanlıkları ve sanayi tesislerinden dolayı bu projede daha yüksek başarı şansı sunacaklardır. Siyasi konulardan bağımsız olarak şahsi görüşüm bu konuda BMC firmamıza emanetçilik yapan Tosyalı grubu doğru bir seçenek olabilir. Bu grup zaten devlet teşvikleri ile (ve becerikli yönetim ile) hayli büyüdü ve kamuya (ahlaken) borcu var. Diğer sanayiciler ellerini taşın altına sokmak istemez ise proje paketini Varlık Fonu'nun yönlendirmesi ile Tosyalı'nın kucağına bırakmak makul olabilir. (Eminim seve seve bu işe el atacaktır). BMC'de zaten bu işin altyapısı mevcut, İskenderun körfezinde arazi ve fabrikaları da var, ilave takviye ve belki de projeye özel içinde kamunun da olduğu yeni bir ortaklık ile bu iş hızla yapılabilir. Tosyalı Cezayir'deki bildiğim en büyük yatırımcılar içindedir, ikinci etapta Cezayir'de liman serbest bölge sahasında kurulacak montaj fabrikası ile Afrika pazarı da hedeflenebilir. (Dost ve kardeş Cezayir hükûmeti de ortak yapılabilir). Motor konusunda da BMC'nin yatırımları zaten mevcut. Yine de bu işi adrese teslim vermeden, isteyen sermaye gruplarının ( ve hatta şahısların) eşit şartlarla ortak olabileceği bir finansman modelini önermek uygun olur.  Tosyalı'nın elinde yatırım için gerekli para yok ise TOGG'daki hisselerini kamuya satması bir çözüm olabilir, TOGG hisselerini İMKB'de halka arz etmesi bir çözüm olabilir, demir-çelik fabrikalarından belirli miktarda hisseyi varlık fonuna devretmesi uygun olabilir vs..

Bence BMC "YOK"

Ultra-Ucuz araba modeline ne sşim verilebilir? BMC'nin bir markası olacak ise ve arabanın bir çok özellik 'yok' olacağı için, "BMC YOK" markası olabilir. ( veya Anadolu ağzıyla YOĞ" da olur). Veya aracın "ayağım yerden kesilsin" misyonuna uygun "Ayakkesen" olabilir. Son olarak, ileride Cezayir'de Afrika pazarı için montaj tesisi kurulacak ise "Cezayir" olabilir.

Tasarım Yarışması

4.000 USD a satılacak, 500 USD da üretici karı diyelim, 3.500 USD'a  mal edilecek bir araba için ödüllü tasarım yarışması açılabilir, ilgilenen gruplar tasarım çalışırlar ve sonucunda önerilen modellerden  biri seçilebilir veya önerilen modellerin iyi özellikleri birleştirilerek bir son model tasarımı oluşturulabilir. Tüm tasarım çalışmaları için, kazansın veya kazanmasın, emeklerinin karşılığında para ödülü de verilebilir.

Vizyon

Türkiye'nin TOGG'dan başka yerli araba markası yok. TOGG'da malum elektrikli kategoride başladı. Ultra-ucuz segmentiyle yeni bir yerli-milli otomotiv markasının başlatılması uygun olabilir. İleriki yıllarda TOGG, muhtemelen 35-40 bin dolar seviyelerinden belki 10 bin dolarlık orta segment araba modellerinin üretimine doğru genişleyecektir. UUA projesi de 4 bin dolardan 8 bin dolarlık daha geniş donanımlı araç modellerine doğru genişleyebilir ve 10 sene sonra tüm fiyat segmentlerinde yerli-milli araba modelleri vatandaşımıza sunulabilir.

UUA projesinin ileriki safhalarında vizyon olarak dünyada çeşitli ülkelerde montaj fabrikaları kurması ve ithalat vergi korumalarına takılmadan çeşitli pazarlarda yerli üretim olarak montaj imkanı da olabilir. Özellikle Afrika gibi hızla büyüyen pazarlar için bu iş modelini başlatmak için doğru zaman olabilir.

Sonuç

Türkiye'de ultra ucuz bir arabaya ihtiyaç vardır, bunu üretecek sermaye vardır, üretecek kalifiye işgücü ve mühendislik gani gani vardır, girişimci vardır, yan sanayi vardır, politik irade vardır, satacak korunaklı yurtiçi pazar vardır, ölçek ekonomisi şartlarını sağlayacak potansiyel vardır, Çin gibi bir sanayi kaynağı ile tren yolu bağlantı potansiyeli vardır, ihraç pazarlarına yakınlık avantajı vardır.

 Projenin önünü açmak için bazı yeni segmentasyon ve vergi düzenlemelerinin yapılması gerekebilir. Ultra-ucuz araba iş modeli, isminin yaptığı çağrışımın aksine, uzun vadede çok karlı, hızlı büyüyen, hızlı zenginlik, katma değer, ve ekonomik büyüme üreten bir iş modeli olabilir. Bu konuda fayda-maliyet analizleri ve pazar araştırmaları yapılmasında fayda olacaktır. Projenin kademeli olarak yaratacağı on binlerce kişilik istihdam ile Türk ekonomisine muazzam fayda sağlayacağı da aşikardır. Kaldı ki bu proje ile biraz para batırılacak dahi olunsa, bu ülke nelere para batırmadı ki? Biraz da halka ucuz araba sağlamak ve hayat standardını yükseltmek için batıralım ne olacak?

# araba # otomobil # togg