Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı üzerine - 3

Murat İnce

Murat İnce

Köşe Yazısı

DÜŞÜN ANADOLU ALEVİLERİN YAKASINDAN

Âşık Daimi söylüyor:

 BİRLİK OLUR DİRLİK OLUR

 Bir sözüm vardır alana

Birlik olur dirlik olur

Kulak asma sen yalana

Birlik olur dirlik olur

Evladıyız bir vatanın

Torunuyuz bir Ata'nın

Düşmanıyız safsatanın

Birlik olur dirlik olur

Cumhuriyettir yolumuz

Anayasadır kolumuz

Böyle söyledi ulumuz

Birlik olur dirlik olur

Nedir sünni ne kızılbaş

İnsanlıktır cümleye baş

Hep olur isek bir gardaş

Birlik olur dirlik olur

İster bey ol ister paşa

İnsan ol insanca yaşa

Aklını toplarsan başa

Birlik olur dirlik olur

Karışma elin işine

Sonra vururlar dişine

Sen düşme nefsin peşine

Birlik olur dirlik olur

Daimi'yim merdimiz var

Sanma bizim derdimiz var

Cennet gibi yurdumuz var

Birlik olur dirlik olur

 İnsan biraz bekler, soluklanır, görür ve ondan sonra varsa karşı görüşleri açıklar. Nedir bu sabırsızlık? Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevleri Başkanlığı daha kurulmadan, faaliyete başlamadan taarruza geçmek, art niyetlilikten öte emperyalist projelerin bilinçli görevlisi olmak demektir. Zaten Alevici tacirlerin açıklamalarına baktığınızda tümünün Türkiye diye bir dertleri olmadığını görürsünüz.

 PKK/HDP etrafında kümelenenler Alevicilik yaparak Sünni/Alevi kardeşliğini boğmaya çalışmaktadır. Aleviliği fazla öne çıkaranlar, sürekli aynı vurguları yapanlar, Alevi Alevi diyerek hedef tahtasına oturtanlar sırtlarında yumurta küfesi taşımayan Alevicilik taciri aymazlardır. Bunların büyük kesimini yakinen ve en az onlar kadar tanıyoruz. Yurt dışında ve yurt içinde Türk/Kürt, Sünni/Alevi, Laik anti Laik vb. kamplaşmaların oluşması için çırpınan emperyalizmin çerilerinin dini rantlarının önü kesilmektedir. Bu iyi bir gelişme olmasının yanı sıra Alevilerimiz açısından da uyarıcı olacaktır.

 ALEVİLER KAZANDI TÜRKİYE KAZANDI

 Alevilerin uzun yıllardır çektikleri sıkıntıların azaltılmasından ülkemiz kazançlı çıkacaktır. Batının müdahalelerini kısıtlamasıyla beraber iç huzurun sürekliliği için de son atılan adım anlamlıdır. Bunu görmezden gelenlerin siciline bakıldığında temiz olmadığı görülecektir. Onlar, Aleviler baskı görsün, haklarından mahrum bırakılsın, ayrımcılığa uğrasın ki amaçlarına ulaşabilsinler.

 24 Temmuz 2015 yılında Amerikan emperyalizminin kara gücü PKK geri dönüşü olmayan bir yenilgi aldı ve kaybetti. Aynı durum 15 Temmuz 2016 Amerikancı FETÖ darbesi içinde geçerli. Şimdi ise PKK/HDP’nin yörüngesindeki başta kuyrukçu sahte solcu örgütler olmak üzere Alevici tacirler de kaybetti. Tüm bu gelişmeler gelecek için umutları çoğalttı.

 Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na karşı geliştirilen tepkiler, tereddütler, olmazlayanlar, çıkarları tehlikeye düşenler, ezberleri bozulanların süreç içinde birçoğu tavırlarını değiştirmek zorunda kalacak.  Uygulamanın başarılı olması halinde ise Alevilerin ezici çoğunluğu seyirci olmaktan çıkıp destekler tutum alacaktır.

 ADIM ADIM İLERLEMEK

 Birikmiş sorunların halli öyle kolay olmuyor. Alevilerin ihmal edilen ya da bilinçli olarak görmezden gelinen sorunlarından beslenenlere en iyi yanıt sorunlarını çözmektir.

 Okullarda zorunlu din derslerinin etik dersleriyle yer değiştirmesi, ileride Diyanet İşleri Başkanlığı’nın (DİB) yeniden yapılandırılarak Alevileri de kapsayacak şekilde düzenlenmesi, devlet kurumlarının istisnasız tümünde ayrımcılığın lekelerinin silinerek kapıların açılması gibi açılımlar vatandaşlarımızın barış içinde birarada yaşamalarını perçinleyecektir.

 Yukarıdaki önerilerimiz Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevleri Başkanlığı girişimini gölgelemek için değil desteklemek ve daha da ileri götürülmesini sağlamak amacıyla dillendirilmiştir. DİB ile ilgili olarak söylediklerimiz ise, DİB dışında ki bir yapılanmanın uzun vadede “Aleviler İslam dışıdır” emperyalist projenin kendine gerekçe bulmasını önlemek hasebiyle söylenmiştir.

 Soykırıma uğradık, yandık bittik kül olduk, yok olmayla karşı karşıyayız gibi insanlarda haklı isyan duygularını körelten söylemlere Alevilerimiz itibar etmemelidir. Elde edilen kazancın kıymeti bilinsin ki daha ileri taleplerde bulunma haklılığına ulaşılsın. Geçmişe takılıp kalmak kadar gerici bir tavır olamaz! Sanki tarih her an aynen tekerrür edecekmiş gibi bir duyguya kapılma düşüncesi kaybettirir. Aleviler artık yakalarından PKK/HDP+Alevici tacirleri düşürmek sorunuyla karşı karşıyadır. Olay budur!

 Üçüncü bölümü alıntılara boğmamak ve kısa tutmak için burada noktalamak istiyoruz.

 SONUÇ YERİNE

 Âşık Veysel’e kulak verelim:

SENLİK BENLİK NEDİR BIRAK

 Allah birdir Peygamber Hak

Rabbül âlemindir mutlak

Senlik benlik nedir bırak

Söyleyim geldi sırası

Kürt’ü Türk’ü ne Çerkez’i

Hep Ademin oğlu kızı

Beraberce şehit gazi

Yanlış var mı ve neresi

Kuran’a bak İncil’e bak

Dört kitabın dördü de hak

Hakir görüp ırk ayırmak

Hakikatte yüz karası

Binbir ismin birinden tut

Senlik benlik nedir sil at

Tuttuğun yola doğru git

Yoldan çıkıp olma asi

Yezit nedir, ne kızılbaş

Değil miyiz hep bir kardaş

Bizi yakar bizim ataş

Söndürmektir tek çaresi

Kişi ne çeker dilinden

Hem belinden, hem elinden

Hayır ve şer emelinden

Hakikat bunun burası

Şu âlemi yaratan bir

Odur külli şeye kâdir

Alevi Sünnilik nedir

Menfaattir varvarası

Cümle canlı hep topraktan

Var olmuştur emir Haktan

Rahmet dile sen Allah’tan

Tükenmez rahmet deryası

Veysel sapma sağa sola

Sen Allah’tan birlik dile

İkilikten gelir bela

Dava insanlık davası…