Bu gidişle Avrupa Marshall yardımına muhtaç olur

Avrupa bir çöküşün eşiğinde.

Yakın, yakıcı, hızlı bir çöküş.

Rus Lider Putin, Ukrayna'daki sınırlı operasyonu ilan edeli henüz bir sene olmadı. Sınırlı sayıda askerle Ukrayna'daki belli hedeflere yönelik yapılan harekât Avrupa'nın pamuk ipliğine bağlı sistemini sarstı.

ABD'nin baskısıyla Avrupa ülkeleri Rusya'ya yaptırım uyguladılar. Hesapları Rusya'yı finansal açıdan izole edip Putin'i zor durumda bırakmaktı.

Sonuçta ne oldu?

İngiltere'de, İtalya'da, Almanya'da başbakanlar değişti. Kış gelirken Avrupa'da halklar hükümetlerinin yanlış politikalarına karşı meydanlara çıktılar. Almanya'da, Fransa'da, İtalya'da, Hollanda'da vatandaş, Rusya ile ilişkilerin normalleşmesi talebiyle her hafta sonu eylem yapmaya başladı. ABD'nin yıkıcı dış politikasını ABD'nin görevlendirdiği AB bürokratları belki göremedi veya görmek istemedi ama Avrupalı çıplak vatandaş iliğinde hissediyor.

Avrupa'da enflasyon 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez bu kadar arttı. Dev fabrikalar üretimlerini durdurdu. Enerji fiyatlarındaki artış sadece işçi sınıfının değil Avrupa orta sınıfının da elini-cebini yaktı.

Putin açıkladı: Bu kış Avrupa'ya gaz yok. Şimdi Avrupalılar bu kış nasıl ısınacaklarını düşünüyorlar. Türkiye'den soba ithal ediyorlar.

TOPYEKÛN BİR SAVAŞ AVRUPA'YI NASIL ETKİLER?

 Peki, basit bir soru... Rusya Avrupa ülkelerini tehdit etti mi? Hayır.

O halde niçin Avrupalı yöneticiler Rus düşmanlığı konusunda birbirleriyle yarıştılar? Sözde liderlere kim "saldırı" emri verdi?

NATO belgelerine bakarsanız Rusya tehdit, Çin tehdit.

NATO, ABD'nin Avrupa'yı kontrol mekanizmasıdır.

NATO Doğu'ya doğru genişleyip Rusya'yı tehdit ettiğinde, palyaço Zelenski ülkesini mahvedip NATO'nun Ukrayna'ya kalkan olacağını sandığında NATO'nun televizyon zaptiyeleri ekranlarda Putin'in kısa sürede havlu atacağını söylediler. Öyle olmadı.

Putin, ülkesinde kısmi seferberlik ilan etti. Rus Lider yaptığı açıklamada " Batı'nın amacı ülkemizi zayıflatmak, bölmek ve nihayetinde yok etmektir." dedi.

Rus Lider Putin nükleer silahlar da dâhil olmak üzere ellerindeki tüm silahlarla saldırılara cevap vereceklerini ifade etti. Blöf yapmadığını da sözlerine ekledi:

- "Ülkemizin toprak bütünlüğü tehdit edilirse, Rusya'yı ve halkımızı korumak için elbette elimizdeki tüm araçları kullanacağız. Bu bir blöf değil."

ABD AVRUPA'YI TESLİM ALIYOR

Batı, Ukrayna'da Nazileri hortlattı. Kapitalizm bir kez daha Avrupa'da faşizme evrildi.

NTV saatlerce İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth'in cenaze merasimini canlı olarak yayınlar. Ama Elizabeth'in 7 yaşındayken kameralara Nazi selamı verdiğini gizler.

2. Dünya Savaşı'nı Hollywood ve İngiliz filmlerinden öğrenenler İngiltere Kraliçesi Elizabeth'in Nazi selamına şaşıracaktır. Elizabeth'in amcası Kral Erward'ın da Nazi sempatizanı olduğunu, 1937'de Münih'te Hitler'in misafiri olduğunu muhtemelen duymamışlardır.

Morgan ve Norman gibi ABD'li ve İngiliz bankerlerin Nazilere sağladıkları krediler olmasaydı, Hitler tarihteki gücüne kavuşur muydu?

Komünizmin yayılmasını engellemek için Nazileri Sovyetlerin üstüne kimler sürmüştü?

Hollywood ve Anglosakson film endüstrisi tarihi baştan yazadursunlar Dr. Doğu Perinçek yazılarında ve konuşmalarında Faşizmin emperyalizmin son aşaması olduğunu defaatle belirtmiştir.

Bulgar devrimci Georgi Dimitrov Mihaylov faşizmin tanımını şöyle yapıyor: " Faşizm burjuvazinin sınıf egemenliğinin son aşamasıdır."

Küresel kapitalist sisteminin sonuna gelindiği bir dönemde ABD, İngiltere ve NATO Avrupa'da Nazileri tekrar örgütledi, eğitti, donattı.

ABD, Avrupa Birliği üyesi olmayan İngiltere silahlarıyla, finansmanıyla Rusya ile savaşa tutuştu. Bunu yaparken de NATO ve AB'yi kullanarak bütün Avrupa'yı savaşın içine çekti.

Rus lider Putin ise kısmi seferberlik ilanı ile savaşı kabul ettiğini açıklamış oldu. Artık nükleer silahlar da devrede. Üstelik Rusya'nın konvansiyonel silahları NATO'nunkinden çok daha üstün, çok daha ileri. Rusya'nın geliştirdiği hipersonik füzeler Batı'nın elinde yok. Hatta bu hipersonik füzeleri engelleyebilecek bir teknolojileri de yok.

İşte gelinen bu durumda Avrupalı bürokratların, siyasetçilerin projeksiyonları nedir?

Rusya ile yapacakları topyekûn bir savaştan yıkımla çıkacaklarını görmüyorlar mı?

Üstelik bu savaşta Rusya yalnız da değildir. İşte daha dün, 21 Eylül'de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Çin Halk Kurtuluş Ordusu'na "gerçek bir savaşa hazır olun" emrini verdi.

Avrupalı atanmış siyasetçilerin tarihsel süreçleri doğru analiz edebilecek kapasitede olmadıkları ortada... Peki, onları savaşa süren ABD ve İngiltere'nin gizli hesabı nedir? 

Çin, Afrika, Batı Asya gibi nüfuz bölgelerini kaybeden emperyalist finans kapital ve ABD'nin savaş endüstrisi gözünü Avrupa'nın geleceğine mi dikmiştir?

ABD derin devleti, 2. Dünya Savaşından sonra olduğu gibi yeni bir Marshall Planı'nı mı devreye sokmak istiyor? 

Eğer Avrupa ülkeleri kendi çıkarlarına uygun davranmak yerine kendilerine verilen emirleri uygulamaya devam ederse bir kez daha Marshall yardımına muhtaç olacaktır. Bir kez daha ABD'nin kölesi olacaktır. ABD hegemonyası bütün dünyada biterken Avrupa'ya kök salacaktır.