Doğu Yatırım Holding'i Diriltmek

Metin Akgerman

Metin Akgerman

Köşe Yazısı

DYH'nin hikayesi 95'lerde başlıyor. Demirel'in Cumhurbaşkanlığı döneminde başlayan ve dönemin İTO yönetiminin öncülüğünde yürüyen işler. Birilerinin girişimi ile Türkiye'de pek hayal edilemeyecek bir ortaklık kurulmuş. Koçlar, Sabancılar, Eczacıbaşı, Kibar, İhlas, Tekfen, Ege Endüstri, aklınıza kim gelirse sermaye koymuşlar ve bir yatırım şirketi kurmuşlar. Besim Tibuk bile var, rengarenk bir yapı. Ortaklık içinde bazı ticaret odaları ve kamu ilintili kurumlar da var ( İTO, Gaziantep Ticaret Odası, Vakıf Finansal Kiralama vs.)

Özel sektörün bunca büyükbaş oyuncusu bir yatırım holdingi kurmuşlar. Amaç Doğu ve G.Doğu'da yatırımlar yapmak, istihdam yaratmak, bölgenin atıl durumdaki ekonomik ve sosyal potansiyelini harekete geçirmek.

Nasıl proje? Kulağa gayet güzel geliyor değil mi? O dönem Türkiye'de kanayan bir yara var, Doğu bölgeleri ile Batı arasındaki gelişmişlik uçurumunu azaltıcı, sosyal barışı, birliği, bütünlüğü destekleyecek bir proje ile özel sektör elini taşın altına koyuyor. Tabi bahsettiğimiz yatırım bu grupların ölçeği yanında devede kulak, neredeyse sembolik derecede küçük ama niyet iyi, yaklaşım olumlu. Bu proje başarılı olsa idi muhtemelen sermaye artırımları gelecekti, yeni ortaklar da işe para koyacaktı ve Doğu'da yapılan yatırımlar artarak devam edecekti. Fakat durum öyle olmadı.  İyi niyetli bazı çalışımalar yapıldı, planlar yapıldı, şirket kuruldu filan ama olmadı. Muhtemelen birileri şirketin kaynaklarını başkaları ile işbirliği halinde hortumladı. Dönemin konjonktüründe de artık kim varsa bu kişilerin arkasında, kimse bu işlerin hesabını soramadı. Tüm bu büyük kurumlarımız tokatlanmış oldu. Haliyle bu iyi niyetli projelerin devamı da gelmedi.

DYH bugün dahi faal olan bir şirket. Web sitesi https://doguyatirimholding.com

Sitede doğru düzgün bilanço, gelir tablosu, faaliyet raporu filan yok. Şirketin finansal olarak ne durumda olduğu pek anlaşılmıyor. Ortada pek bir varlık kaldığını ve ortakların yeni sermaye koymaya niyetli olduğunu sanmıyorum. Elbette finansallara bakmak lazım kesin sonuca ulaşmak için.

O dönem bu iş neden battı? Muhtemelen bir kaç faktör birleşti. Siyasi zeminde istikrar yoktu, Doğu'da bazı yatırımı engelleyici veya zorlaştırıcı güvenlik sorunları vardı.  Bugünden geriye baktığımızda, o günlerde Türkiye'de bölücü hareketlerin de teşvik edildiği ve Kürt kökenli vatandaşlarımızın üzerindeki baskı ve stresi artırıcı zeminin yurtdışı güdümündeki  bazı aktörler tarafından hazırlandığını görebiliyoruz. Bu konuyu park edip esasa gelelim.

Bugün itibariyle dahi DYH projesi kanımca doğru bir projedir. Çok ortaklı, hem kamudan, hem özel sektörden, hem İstanbul sermayesinden, hem Anadolu sermayesinden, nispeten geniş temsil gücü olan bir sermaye birlikteliği, memleketin faydasına bir proje için bir araya gelmiştir. DYH projesinin mevcut finansal ve ortaklık durumuna bir bakmak gerekli ve belki mevcut yapıya sermaye aktararak işlerlik kazandırmalı veya mevcut yapı haricinde aynı amaç ile yeni bir yapının kurulmasını sağlamalıyız. Proje 20 sene duraklamış. Geç olsun, güç olmasın diyelim.  Bundan sonrası için ne yapabiliriz?

1) Konu medyanın gündemine taşınmalı ve vatandaş ve siyasetçi tarafından sahiplenilmesi sağlanmalıdır.

2) Eski projenin neden başarısız olduğu konusu incelenmelidir. Konuyu üstünkörü google da aratınca bazı isimlerin DYH ile pek rasyonel ve iyi niyetli olmadığı izlenimi yaratan borç alma verme, arsa alma verme ve bilançolarda varlıkları kayıt etme veya etmeme durumlarının oluştuğunu gözlemliyoruz. Bu konularda suiistimal var ise bu konuyu hukuk sürecimiz kamu faydası yaratacak ve adaleti sağlayacak şekilde sonuçlandırabilmiş midir? Hayır ise neden hayır? Belki bu gibi dolandırıcılık örnekleri mevcut hukuk sistemimizi daha etkin ve hızlı çalışır hale getirmek için bir vesile olabilir.

3) Ortaya bugünün parası ile ne kadar sermaye kondu bilmiyorum ancak bu kadar şirketin ortak olup bir işe girişmesi bile başlı başına büyük bir haberdir ve önemli medya gürültüsü yaratmasını beklemeliyiz. Ancak önemli medya gürültüsü olmamış. Doğru dürüst konu hakkında internette bilgi yok. Çoğu Güntay Şimşek kaynaklı bir kaç haberi kronolojik olarak en aşağıdaki bağlantılar kısmına ekledim. Neden bu derecede önemli bir girişim bu kadar az medya sesi çıkartmış? O dönemki hakim medya kurumlarının yetkililerine sormak gerekli. Kamu medya kurumlarında dahi pek haber olmamış.

4) Mevcut DYH yapısına yeni ortaklar eklenmesi, sermaye artırımına gidilmesi, isteyenin ortaklıktan çıkmasına müsaade edilmesi uygun olur.

5) Borsa İstanbul kapsamında uygun bir pazarda bu yapının küçük bir pay ile dahi olsa halka arz edilmesi uygun olur. Buradaki asıl amaç Borsa İstanbul'un zorunlu kıldığı standart raporlama ve denetim araçlarının devreye alınmasıdır. Bu sayede tüm millet kolayca bu yapının finansal durumu hakkında, faaliyetleri hakkında, sağlıklı, doğru ve doğrudan bilgi sahibi olabilecektir. Borsaya açılmanın sağladığı diğer bir fayda da medya görünürlüğünün artması ve şirkette 3-5 bin TL sembolik yatırımları olacak olan binlerce vatandaşımızın da şirkette olabilecek hırsızlık ve hortumlama konularında çok ses çıkartacağı ve ilgili hortumu yapanların, anılmadık akrabalarının bırakılmayacağı gerçeğidir. Bu fenomen de iyi yönetişimi destekler, motive eder, suiistimalleri caydırır ve eşiğini artırır.

6) DYH'nin Doğu ve G.Doğu bölgelerimizde özellikle istihdam yoğun yatırımları hızla hayata geçirmesi uygun olur. Tekstil, tarım projeleri, hayvancılık, turizm vs. projeler ilk akla gelenler. Bölgenin ticaret altyapısının gelistirilmesine de yatırım yapılmalıdır. Depolar, tren istasyonları, konteyner elleçlemesi bölgeleri, kuşak yol proje bağlantısı vs. Ayrıca DYH gibi çok ortaklı yapılarin diğer faydası, bu yapılar ile iş yapan kurumların yolsuzluk ve suiistimal gibi endişelerinin pek olmayacağıdır. Misal bir bölge belediyemiz, DYH'ya bir yol yapımı işi vermiş, bina yapımı veya araç kiralama vs. işi vermiş olsun. Bu derecede çok ortaklı, halka açık, tüm işlemleri kayıt altında, faturalı olan bir firmaya verilen ihaleler ve paralar hiçbir patronun cebine gitmez. Kimse "neden 5% pahalıya işi ihale ettin?"  diye soruşturma açmaz. Haliyle bu işlerin karşılığında rüşvet de pek verilemez. Zaten borsa İstanbul yapısının da getirdiği ilave denetimler var. Bu yüzden çok iyi hazırlanmamış ihalelerde dahi bu tür yapılar ile çalışmak, işi veren kurum ve kişileri suiistimal risklerinden ve iftiradan kısmen korur. Bu sebep ile bu tür çok ortaklı yapıların belediye ve kamu kurumları ile de yakın ve yoğun olarak çalışmaları ve bu konularda uzmanlaşmalarının teşvik edilmesi kamu açısından faydalıdır.

7) DYH'nin mevcut ortaklık yapısı 1995'lerin büyük sermaye gruplarını yansıtmaktadır. Bugün bu yapı kısmen değişmiştir ve yatırım gücü olan yeni özel ve kamu grupları da mevcuttur. DYH sermayesine bu grupları da eklemek gerekir. Misal Turkcell, THY, Varlık Fonu, Kamu Bankalarımız, TOGG, TCDD, Aselsan, İşbankası, Tosyalı, OYAK, TPAO gibi kurumlarımız da bu projeye değer katacaktır. Sadece sermaye olarak değil fakat yatırımların daha doğru alanlarda yapılması, bölgede yapılan yatırımlar ile ilgili bazı yan sanayi alanlarının oluşturulması (misal TPAO'nun yatırımları ilintili yan sanayi yatırımları), yatırımların daha hızlı hayata geçirilmesi ve daha iyi yönetilmesi konularında da katkıları olabilir.

8) Doğu'da turizm alanında büyük potansiyel mevcuttur. Geçenlerde iki arkadaşım Hakkari'de ( yanlış hatırlamıyorsam) Cudi buzulları denen bir yerlere gittiler. Dağlar, buzullar, zap suyu, çiçekler filan harika manzaralar. Bölgedeki bir kaç gencin rehberliğinde patikalardan tırmanıp her yandan şelale akan bir göle ulaştılar ve resimleri paylaştılar. Türkiye'de hiç görmediğim güzellikle yerler. Buralar ne kadar biliniyor? Hani "ölmeden gidilecek, görülecek 100 yer" filan listeler yapılır. İşte bu Cudi'de tırmanılan şelalelerin aktığı göl kesinlikle bu listededir. Hatta önerim 100. sıraya bu tırmanışın konmasıdır lakin patika dik, ayağınız filan kayarsa, en azından önceki 99 yeri görmüş olursunuz. Velhasıl, buna benzer Doğu'daki turistik hazineler konusunda doğaya ve çevreye zarar vermeden bir eko turizm geliştirebilmek DYH'nin bir yatırım alanı olabilir.

9) DYH'nin bir diğer yatırım alanı Doğu'da turistik tren işletmeciliği olabilir. Dünyada bir çok ülkede turistik tren işletmeleri ve yolcu taşımacılık amaçlı tren işleri ayrıdır. Hizmet ayrıdır, fiyatlar ayrıdır, konaklama vs. ayrıdır. Yolcu taşımacılık işi kamuda olmak zorundadır ve fiyatların alım gücüne göre sübvanse edilmesi gerekir ancak turistik tren taşımacılığı özel sektör yatırımına daha uygundur. Hollanda'dan, İsrail’den, Katar'dan gelip lüks yataklı, restoranlı vagonda Anadolu'yu gezen, Kurtalan Ekspres ile Batman'a giden turistin yolculuğunu sübvanse etmeye gerek yoktur.

10) DYH'nin diğer fayda sağlayacağı alan kaçakçılık konularının azaltılması yönünde yapılacak yatırımlar olabilir. DYH kapsamındaki ticaret şirketleri ile İran, Irak, Suriye ile resmi ve kayıt altında bölgesel ve sınır ticareti ( serbest bölgeler, sanayi ve ticaret bölgeleri vs) alanlarında yatırım yapılabilir. Bölgede bazı kaçakçıların ayağına tek bir özel şirket başar ise tehdit alabilir ancak çok ortaklı yapıları mafyanın tehdit etmesi de daha zordur. DYH benzeri yapılar sürekli değişen ve rotasyona alınan profesyonel çalışanlar tarafından idare edilecektir, üstelik çok ortaklı yapıların yerel güvenlik güçlerinden ve savcılıklardan destek almasının daha kolay olacağını öngörebiliriz.

11) DYH'nin pazarlama şirketi ile bölgede üretilen ürünlerin yurtdışına ihracatını kolaylaştırmak hatta Avrupa'da B2C temelinde doğrudan tüketiciye satışı kolaylaştırıcı kanallar açmak faydalı olacaktır.

12) DYH benzeri çok ortaklı, siyaseten ve ticaretten nötr kurumların bölge sanayicisine güvenilir tedarikçi olma fırsatı da vardır. Bölgedeki sanayi ve ticaret erbapları bazı durumlarda çeşitli kişisel veya güven sorunlarından dolayı birbirleri ile ticaret yapmaya çekinmektedirler. DYH benzeri büyük çok ortaklı  yapılar, hem satıcı için uzun vadeli kontrat yapılabilecek güvenli alıcı, hem alıcı için uzun vadeli kontrat yapılabilecek güvenli satıcıdır ve pazardaki oyuncuların dolaylı olarak birbirleri ile iş yapmasını kolaylaştırabilirler ve ithalata ( veya iç pazarda alıcısı olabilecek malın münhasıran düşük katma değerli ihracatına) yönelişi azaltabilirler.

13) DYH konusu, sermaye piyasalarının geliştirilmesi için de bir fırsattır. DYH'nin ihraç edeceği tahvillere yurtiçindeki ve yurtdışındaki yatırımcıların (Özellikle T.C. vatandaşlarının) kolayca Türk bankalarındaki internet bankacılığı servislerinden yatırım yapabilmeleri sağlanabilir. Bu tahviller DYH için olabilir, DYH'nin bir alt şirketi için olabilir veya DYH'nin belirli bir projesi veya yatırımının finansmanına özel sunulabilir. Yatırımcıya kendi ilgi alanlarına yatırım yapma seçeneği sunmak, daha hedefli yatırımcı çekmek ve yatırımcı tabanını genişletmek açısından faydalı olur ve muhtemelen finansman maliyetini azaltır.

14) Dershanecilik ( sanıyorum tamamen kapatılmadılar)  ve üniversite yurdu alanlarında kamunun yatırım yapması daha doğrudur. Ancak Kamu, herhangi bir sebep ile bu alanlarda yatırım yapamıyor ise sahayı yasadışı örgütlerin kontrolüne bırakmamak gerekir, bu bağlamda DYH üzerinden kamu destekli ve koordinasyonunda bu alanlara yatırım yapılması uygun olabilir.

15) DYH projesinin başına becerikli, saygın, tanınmış bir ismi getirmek ve yeni dönemi PR kampanyaları ile beslemek faydalı olabilir.

16) Doğu'ya yapılacak yatırımın öncülüğünü İstanbul Ticaret Odası'nın çekmesi sanki biraz hatali bir tasarım olmuş.  Hatta şirketin karar merkezinin de bir Doğu ilimizde olması daha uygun olabilir.

17) DYH'nin ortakları arasına Doğu'daki şehirlerimizin sanayi ve ticaret odalarının da katılması faydalı olabilir.

18) Dün olduğu gibi bugün ve yarın da bu tür hayırlı projeler iç ve dış kişi ve kurumlarca sabote edilmeye çalışılacaktır. Bu tür sabotajları da çok garipsememek gerekir çünkü herkes işini yapıyor. İşi bu olan profesyoneller, ekonomik istihbarat kurumları var. Türkiye'de kendi ekonomik istihbarat kuvvetleri ve milli kuvvetleri ile bu tür engellemeleri aşmayı öğrenmelidir.

Sonuç olarak DYH modeli, Doğu'da yatırım yapmak için hala çok geçerli ve bir çok faydaları olabilecek bir modeldir ve el birliği ile bu yapıyı canlandırmakta fayda olacaktır. Bugünün teknolojik imkanları ile yurtiçi ve yurtdışındaki kişi ve kurumlarımız, bu tür hayırlı projelere kolaylıkla, birkaç gün içinde yüz milyonlarca dolarlık kaynak aktarabilirler. Mesele doğru projeleri tasarlamak, yönetim ekiplerini işbaşına getirebilmek ve vatandaşlarımızın bu projeleri fonlayabileceği kanalları açabilmektedir.

2017

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/jale-ozgenturk/dogu-holding-masali-yeniden-canlaniyor-mu-40449688

2006

https://ekonomi.haber7.com/ekonomi/haber/201228-itoda- dogu-holding-hesaplasmasi

2005

https://www.patronlardunyasi.com/haber/Dogu-Holding-in-paralari-nerede/5965

http://arsiv.sabah.com.tr/2005/12/07/yaz12-30-101.html

http://arsiv.sabah.com.tr/2005/12/03/yaz12-30-104.html

http://arsiv.sabah.com.tr/2005/11/30/yaz12-30-133.html

2002

https://bigpara.hurriyet.com. tr/haberler/genel-haberler/dogu-yatirim-holding-den-yatirimlara-fren_ID411268/

1997

https://www.milliyet.com.tr/ekonomi/dogu-holding-su-ile- geliyor-5392996

Şirketin web sitesi:

https://doguyatirimholding. com/

# Metin akgerman