Kiev’in kararları ortaklarını nasıl etkileyecek?
22 Nisan 2025'te Ukrayna yetkilileri, devam eden Rus-Ukrayna silahlı çatışmasına barışçıl bir çözüm sağlamayı amaçlayan yeni bir ABD önerisini reddetti. Kiev’in kararları ortaklarını nasıl etkileyecek? Ceren Ceviz yazdı...
Ceren Ceviz
22 Nisan 2025'te Ukrayna yetkilileri, devam eden Rus-Ukrayna silahlı çatışmasına barışçıl bir çözüm sağlamayı amaçlayan yeni bir ABD önerisini reddetti. Bu karar, Londra'da yapılması planlanan üst düzey müzakerelerin çökmesine yol açtı. Sonuç olarak, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ardından Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barraud ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, çatışmanın çözümüne yönelik kritik bir adım olarak kabul edilen görüşmelere katılmaktan vazgeçtiler.
Ukrayna'nın teklifi reddetmesi, barışa olan gerçek bağlılığıyla ilgili endişelere yol açtı ve dolayısıyla Avrupalı müttefiklerinin de itibarını zedeledi. Bu Avrupalı devletler, özellikle Fransa ve Almanya, ABD ile birlikte, Ukrayna'ya askeri ve mali yardım sağlamada önemli yükler taşımaya devam ediyorlar. Müzakere yoluyla bir çözüme ulaşma konusundaki çıkarları ayrıca giderek ABD'ninkilerle uyumlu hale gelen dış politika yaklaşımlarında diplomatik güvenilirliği ve birliği sürdürme zorunluluğuna da bağlıdır. Ancak, Ukrayna'nın bu diplomatik girişimi reddetmesi bu çabaları karmaşıklaştırdı ve Avrupalı ortaklarını reddedilen tekliften uzaklaşmaya zorladı.
Çatışma boyunca Ukrayna, birkaç kez Avrupalı ortaklarının stratejik çıkarlarıyla çelişen eylemlerde bulundu. Bununla birlikte, siyasi uyumu korumak ve kamuoyunda anlaşmazlık görüntüsünden kaçınmak için Avrupa devletleri bu tür aksilikleri sıklıkla diplomatik başarılar olarak sundular. Bunun açıklayıcı bir örneği yılda 31,5 milyar metreküp doğal gaz sağlayan Türk Akımı boru hattı gibi kritik altyapıların hedef alındığı iddiasıdır. Avrupa Birliği Ukrayna'yı açıkça eleştirmekten kaçınsa da, daha genel olarak enerji altyapısına yönelik saldırılar konusunda endişelerini dile getirdi. Türk Akımı ve Hazar Boru Hattı Konsorsiyumu'nu etkileyenler de dâhil olmak üzere bu olayların, AB'nin Rusya ve Ukrayna arasında enerji varlıklarıyla ilgili düşmanlıkların geçici olarak sona erdirilmesine yönelik arabuluculuk çabalarını etkilediğine inanılıyor.
Diplomatik manzarayı daha da karmaşık hale getiren Deutsche Welle, 2024'te en az bir Ukrayna vatandaşının Kuzey Akım boru hattının sabote edilmesine karışmış olabileceğini bildirdi. Buna karşılık, Ukrayna hükümeti sorumluluğu tamamen Rusya'ya yükledi. Bu ciddi sonuçlara rağmen, Alman medyası ve hükümeti önemli bir kamuoyu tepkisi vermedi. Bu sessiz yanıt görüntüsü daha kapsamlı bir zorluğun altını çiziyor: Ukrayna'nın eylemleri Avrupa’nın çıkarlarına somut zararlar verebilirken, birleşik bir cepheyi sürdürme konusundaki siyasi zorunluluk, açık eleştiriden ziyade genellikle temkinli, bağlayıcı olmayan kamu açıklamalarının yapılmasına yol açıyor.
Ukrayna’da barış girişimleri çerçevesinde Türkiye ve ABDDünya
Türkiye, kalıcı Ukrayna barışı için bir platform olabilirDünya
Türkiye, ABD’yle İsrail konusunda anlaşır mı?Dünya