Dün gecenin özeti: Önce Siyah sonra Beyaz!
Bundan sonra Beşiktaş maçını izleyecekseniz tansiyon aleti, dil altı hapı ve sinir ilaçlarınızı almayı unutmayın. Zira Beşiktaş sağlığa zararlıdır desek yeridir.
Dün gece Beşiktaş-Benfica maçını izleyen herkes sanırım yukarıda yazdıklarıma katılır. Öyle bir maç oldu ki ne taraftar, ne yedek kulübesi ne de basın tribünü bir an yerine oturabildi. İlk yarı 3-0 mağlup bir şekilde soyunma odasına giden Beşiktaş ikinci yarı kabuk değiştirdi ve benzerine az rastlanan bir başarıya imza attı.
İLK YARI "GÜNEŞ" TUTULMASI
Siyah beyazlı ekibimizin ilk yarıdaki mücadelesini bu başlık anlatır diye düşünüyorum.
Benfica öyle bir sistemle çıktı ki sahaya Beşiştaşlı futbolcular rakip kaleye 35 metreden fazla yaklaşamadı. Portekiz ekibi çok adamla sıkı bir defans yaptı. Benfica alan daralttı, markaj yaptı yeri geldi sert oynadı ama kalesini korumayı başardı. Portekizliler rakip kaleye de etkili ataklarla geldi. Hızlı ve sistemli futbıl Benfica için ilk yarı meyvesini verdi. Daha maçın 9. dakikasında Beşiktaş defansının hatasıyla Benfica golü buldu. 1-0.
Aradan çok geçmedi. Dakikalar 24'ü gösterdiğinde 2'nci gol geldi. Hem de ne gol. Benfica defansının etkili ismi Semedo, mükemmel bir şutla kaleci Fabri'yi avladı ve takımını 2-0 öne geçirdi.
Dakika 30 ve Beşiktaş öyle bir gol yedi ki çıldırmamak mümkün değil. Kornerden gelen topa tam 3 kez Benficalı futbolcular kafa vurdu. 3 top da direkten döndü. Son vuruşu da ayağıyla Fejsa yaptı. Durum 3-0.
Beşiktaş'ın yediği son gol takımın dengesini iyice bozdu. Hem taraftar hem de takım bir anda demoralize oldu.
İlk yarıdaki ilginçlikler sadece yediğimiz gollerle sınırlı değil.
Bir futbolcu maç sırasında kaç kez bölge değiştirir? İkinci yarı oyundan alınan Gökhan Gönül oyunda kaldığı 45 dakika boyunca tam 3 kez alan değiştirdi. Oyuna sağ bek olarak başladı, önce sağ açığa, oradan forvete son olarak da sol açığa kaydı.
Bir başka ilginçlik Beşiktaş'ın yediği gollerin tamamında defans hatası vardı. İlk gol top kaybı, ikinci gol topa vuran adamın rahatlığı ve son gol de Beşiktaş defansının şaşkınlığı yüzünden geldi. Beşiktaş'taki defans sorunu zaten kronik ama bu kadarını da kimse beklemezdi doğrusu.
KARTAL'A TARAFTAR DOPİNGİ
Beşiktaş ilk yarıyı 3-0 geride bitirdi. Soyunma odasına giderken moraller sıfırın altında. Beşiktaş taraftarı ne yaptı peki? Yine "Efendi"liğini gösterdi. Takımını yanına çağırdı ve sahip çıktı. Futbolcular soyunma odasına biraz da olsa moral depolayarak gitti.
BİZ BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ
İkinci yarıya iki değişiklikle çıktı sahaya Şenol Hoca. İlk yarıda bekleneni veremeyen Gökhan Gönül çıktı yerine Cenk Tosun girdi. Oğuzhan ile uyum sağlayamayan Tolgay Arslan da yerini Gökhen İnler'e bıraktı. Bu değişiklik takımda etkisini de hemen gösterdi. İkinci yarında daha dinç bir Beşiktaş sahadaydı. Sanki soyunma odasına 3-0 geride giden o takım bu takım değildi.
İlk yarıda sahanın her milimini babasının tarlası gibi kullanan Benfica ikinci yarı neredeyse top çeviremedi.
Cenk'in soldan ceza sahasına doğru etkili bindirmeleri, Gökhan İnler'in adrese teslim pasları, Quaresma'nın etkili driplingleri taraftarı daha da ateşlendirdi. Taraftarın da baskısıyla ilk gol Cenk Tosun'un ayağından geldi. Ceza sahasında kendini unutturan Cenk, sağdan gelen ortayı şık bir voleyle ağlara gönderdi. Jeneriklik bir gole imza atan Cenk aynı zamanda geri dönüşün de ilk adımı oldu.
İlk gol gelir de Beşiktaş durur mu? Atakları ardı arkası kesilmedi. Yine bir gola arayışı sırasında Benfica defansı topu eliyle karşıladı ve hakem penaltı noktasını gösterdi. Topun başına geçen Quaresma umutları biraz daha arttıran golü kaydetti. Dakika 81 olduğunda durum 3-2'ydi.
Taraftar bastırdı, Beşiktaş bastırdı. Dakika 89. Quaresma soldan bindirme yaptı. Rakibini geçtiğinde şık bir hareketle topu cezasahası içindeki arkaşına attı. Ve Aboubakar önünde kalan topu ağlarla buluşturdu. Durum 3-3.
Uzatma dakikalarında heyecan daha da arttı. Peş peşe gelen ataklarla 4. gol arayışı başladı. Ama olmadı. Maç 3-3 beraberlikle sonuçlandı.
3 PUANDAN DAHA DEĞERLİ
Düşünün soyunma odasına 3-0 geride giden bir takımı. Hem de kendi evinde. Ama yılmak yok, mücadele ve kararlılık varsa başarı mutlaka gelir. Onun için bu maçı sadece 1 puan olarak değerlendirmek yanlış olur. Hatta 3 puanla bile kıyaslanamaz. Beşiktaş ve taraftarı dün akşam "nasıl takım olunur"u tüm dünyaya gösterdi.
HEDEF GRUPTAN ÇIKMAK
Beşiktaş gruptan çıkmak için kaderini kendisi belirleyecek. Eğer kara kartallar Dinamo Kiev'i yenerse bir üst tura adını yazdıracak. Peki temsilcimiz daha iyi bir kura için grubu lider olarak nasıl tamamlar? Eğer Benfica ve Napoli berabere kalırsa Beşiktaş'ta Kiev'i yenerse 1. sıraya yükselecek. Böylece diğer grupların 2. takımlarıyla karşılaşacak. Tabi Beşiktaş'ın deplasmanda karşılaşacağı Kiev'i yenememe ihtimali de var. Bu durumda gözler Portekiz'deki Benfica Napoli maçına çevrilecek. Grubun diğer maçında Benfica'nın kazanması Siyah beyazlılara da berabere kalma opsiyonu sunmuş olacak. İşin özü şu ki Beşiktaş gruptan çıkmak için ilk maçta elinden kaçırdığı Kiev'i yenmesi yeterli...
SESSİZ TEZAHÜRAT
Diyecek yok. Benfica taratarı konuyu anlayamasa da Beşiktaş önemli bir olaya imza attı. Binlerce taraftarın aynı anda yaptığı sessiz tezahürat görülmeye değerdi. Tebrikler.
TEŞEKKÜRLER...
Daha önce yazmıştık basın tribününde televizyon yok diye. Beşiktaş yönetimi bu eksikliği giderdiği için teşekkürler.
Oğuz Polatbilek
ulusalkanal.com.tr
