Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın'dan ABD'ye F-35 çıkışı: ''Türkiye alternatifsiz değil''

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, NTV canlı yayınında Deniz Kilislioğlu'na konuk oldu. Programda Kalın gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

İbrahim Kalın'ın açıklamalarından satır başları;

''TSK İLE VAGNER’İ AYNI KEFEYE KONMASINI BİZ ASLA KABUL ETMİYORUZ''

İbrahim Kalın, Libya'da Türk askeri varlığı ile ilgili tartışmalara değindi:

- Yabancı askerlerinin çıkartılması konusunda Türk askerinin ilişkilendirilmesinden ciddi derecede rahatsızlık duyuyoruz. Libya’nın temel meselesi Türk askerinin oradan çekilmesi değil. Türk askeri Libya’daki çatışmaya bir denge getirdi. Bizim temel kaygımız Libya’nın askeri ve siyasi birliğini sağlamak.

- Deniz Yetki Alanları anlamamız önemli başlık. Bundan rahatsızlık duyuluyor. İdlib’te durumu koruyan Türkiye. Sınır güvenliğimizi Suriye’nin içinde (İdlib’in aşağısında gibi bir ifade) sağlıyoruz. Batılı ülkelerin bunun için Türk askerine teşekkür etmesi gerekir. İdlib’te siyasi sürecin devam etmesi askeri güç dengelerine bağlı.

- Hafter’den ağır silahlar alınsın, Vagner’in çıkartılması için siyasi süreç başlatılsın. Vagner’i kim davet etti, Hafter. Bize baskı yapanlar gidip Vagner’in çıkarılması için baskı yapsınlar. TSK ile Vagner’i aynı kefeye konmasını biz asla kabul etmiyoruz. Biz uluslararası anlaşmalarla oradayız.

- Libyalılar Türk askerinden memnunlar. Libya Başbakanı ile anlaşmanın devam edilmesi için anlaştık. Biz Akdeniz’de hak ve hukukumuzu korumak için Libya dahil diğer ülkelerle çalışmaya devam edeceğiz.

''TÜRKİYE ALTERNATİFSİZ DEĞİL, MÜTTEFİKLERİMİZ BİZİ HEP CEVAPSIZ BIRAKTI''

Kalın, ABD ile ilişkiler ve F-35 meselesi için Türkiye'nin alternatifsiz olmadığını hatırlattı:

- 1.4 milyar doları nasıl telefi ederiz diye düşünüyoruz. F-16 talebimiz var. Teknik görüşmeler devam ederiz. Kongrenin engel çıkarması mümkün. Türkiye alternatifsiz değildir. NATO müttefiklerimiz bizi hep cevapsız bıraktılar. Biz hakkımız olanı talep ediyoruz.

- (F-16 talebi) Sınıf toplamlı bir oyun değil. Biz denge politikası izliyoruz. Çok katmanlı bir dünya/çağdayız. Kartopu etkisinden kelebek etkisi bir çağa geçtik.

''BATI İTTİFAKI TÜRKİYE İÇİN NE YAPTI?''

Kalın, Batı'nın Türkiye konusunda tavrının değişmesi gerektiğini vurguladı:

- ABD’nin PKK/PYD, FETÖ, S- 400 konusunda tavrını değiştirmesi gerekiyor. YPG konusunda anlaşamıyoruz ama İdlib konusunda aynı bakış açısına sahibiz Rusya ile Astana’da platformunda birlikteyiz ama Esad konusunda aynı kanaatte değiliz.

- İçinde bulunduğumuz Batı ittifakı Türkiye için ne yaptı? Güvenlik, mülteciler vs. Bütün bunları görmezden gelip Türkiye’nin ekseni kaydı demek doğru değil. Tek bir blok var, ya içindesin ya dışında günümüz dinamik değerlendirmelerinin içinde bunlar artık yok.

SURİYE HAREKÂTI

Kalın'ın gündeminde olası Suriye harekatı da vardı:

- Biz Suriye sahasında varız. Güvenlik konseptimiz terör tehdidini bulunduğu yerde bitirmek.

- (Harekat alanlarını birleştirmek) Askeri lojistik farklılıklar var.

- Rejim/Rusya/İran, ABD/PYD, Bizim kontrol ettiğimiz yerler. Bu Suriye meselenin çözülmesine katkı sağlayan bir tablo değil. Siyasi süreç, anayasa süreci, BM, Astana Süreci ilerletilecekse bunun içinde rejim üzerinde baskı kurulması gerekiyor.

- Uluslararası toplum Suriye meselesini yeniden idrak etmesi gerekiyor. Sadece terör ve göç meselesi üzerinden bakıyor. Siyasi, insani ve ekonomik yönüyle de ele alınması gerekiyor. Rejimin aklanarak çıkmasını da kabul etmemiz mümkün değil. Hala resmi aktör olarak kabul edilerek çalışması da kabul edilemez bir şey değil. Görüşmeler sadece Suriye rejimini aklamak üzerine ise hiçbir ilerle sağlatmaz.

- (Barış Pınarı Anlaşmaları/Operasyonlara ara verilmesi) Ara verilen bir durum yok. YPG’lilerin varlığı bize yönelik bir tehdide dönüşürse gerekli cevap anında veriliyor. O manada ara verme diye bir şey söz konusu değil. ABD’nin sorumluluk alanlarından YPG tamamen oralardan çıktı. Ortada bir tek Tel Rıfat bölgesinde bir YPG varlığı var Rusya kontrolü olduğu yer. Biz de bunu Ruslara her fırsatta söylüyoruz. YPG’leri Güney, Doğu gönderin diyoruz. Aksi halde bizim içim meşru hedeftir.

''TERÖR KORİDORUNU ENGELLEMEK SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ TEMİNAT ALTINA ALDI''

Kalın, Türkiye'nin gerçekleştirdiği operasyonların önemini hatırlattı, ''terör koridorunu engellemek Suriye’nin toprak bütünlüğünü teminat altına aldı.'' dedi:

- Koridoru Türkiye engelledi. Irak’tan Lazkiye’ye kadar oluşacak koridoru engellemek aynı zamanda Suriye’nin toprak bütünlüğünü teminat altına aldı.

- (Ülkelerin teröre desteği) Rejim 1,5 yıl önce silahları teslim edin bize katılın dedi, PYD bunu reddetti. Orada araçsal bir yaklaşımın öne çıktığını biz hissettik. Bu yanlış bir yaklaşım tarzı dedik. YPG’nin askeri gücü ABD’den aldığı destekten geliyor. DEAŞ ortadan kalktı. YPG’ye silah transferi duruyor, ABD Rusya ve İran’a karşı dengeleyici unsur olarak YPG üzeriden bunu yapıyoruz diyorlar. Bunu en başından tartışmak gerekiyor, bir terör örgütüne başka bir gerekçe ile destek vermek ve ABD yasalarına göre de suç teşkil ediyor. Çünkü PKK bir terör örgütü. Bu argümanında tutarlı bir yeri yok. Bize tutarlılık hatırlatanlar kendi politikalarının da ne kadar tutarlı olup olmadığını hatırlamaları gerekir. İster ABD, Rusya, rejim YPG’nin yapılanması herkes içinde bir sorun olacaktır. Suriye’nin çözümü için uluslararası toplumlun yeniden toplanması gerek.

BELARUS-POLONYA SINIRINDA İNSANLIK DRAMI

Kalın, Belarus-Polonya sınırından Avrupa'ya geçmek isteyen düzensiz göçmen krizinin Türkiye ile ilgili olmadığını vurguladı:

- Türkiye ile ilgili bir kriz değil. THY bir hizmet veriyor. Kontrol ettik, THY insan kaçakçılığına alet ediliyorsa buna bakalım dedik. THY hızlı bir adım attı. Gidiş-dönüş biletler, güvenlik vs… Bu tedbirler 1 yıldır alındı. THY’ye yaptırım uygulanacak ifadeleri kabul edilemez. Biz bu sorunun bir parçası değiliz. Türkiye’yi suçlayıcı ifadeler kimden gelirse gelsin kabul edilemez.

Rusya'nın göz ardı edilecek bir kuvvet olmadığını söyleyen Kalın, Batı ile Rusya arasında iletişim kanallarının açılması gerektiğini savundu:

- (Avrupa - Rusya krizi) Rusya göz ardı edebileceğimiz bir kuvvet değil. Bu gerilim başka yerlerde patlamaya devam eder. Özellikle de Donbass’ta gerilimi hiç istemeyiz. Rusya ile Batı arasında iletişim kanalının açılması gerekiyor.