Kahramanmaraş katliamının 41. yılı

Bugün 19 Aralık... 41 yıl önce bugün, gladyo kanlı senaryolarından birini daha sahneledi. O kanlı gün tarihe Kahramanmaraş katliamı olarak geçti. Gladyonun tezgahında şekillenen olaylar sonucunda resmi rakamlara göre 111 kişi öldü... 176 kişi de yaralandı.

Kahramanmaraş katliamının 41. yılı

12 Mart darbesiyle birlikte ülke içerisindeki dengeler değişmişti. Halk içerisinde kamplaşma yaratılmaya, bununla birlikte sağ-sol, Türk-Kürt olmak üzere farklı kesimler karşı karşıya getirilmeye çalışılıyordu. Kutuplaşmaya Alevi-Sünni ayrımı da eklenmeliydi. 12 Eylül Amerikancı darbesinin koşulları bu şekilde hazırlanıyordu.

Kıbrıs Barış Harekatı'nı yapan Ecevit hükümetinin 1977 seçimlerinde az bir farkla tek başına iktidar olması gladyo için bir fırsattı. CIA ajanı olan Ankara'daki ABD Büyükelçiliği İkinci Katibi Alexander Pack, kanlı olayların başlangıcı olan 19 Aralık 1978'den kısa bir süre önce Kahramanmaraş'a gitti ve orada bir süre kaldı.

Cüneyt Arkın’ın başrollerini oynadığı "Güneş Ne Zaman Doğacak" adlı film, Kahramanmaraş Çiçek Sineması’nda gösteriliyordu. Film, Sovyet’lere giden iki gurbetçi Türk’ün anılarını anlatıyordu ve film oynarken seyirciler arasından “Müslüman Türkiye”, “Komünistler Moskova’ya”, “Katil İktidar” gibi sloganlar atılıyordu.

Film arasında salonda patlayan ses bombasıyla ortalık karıştı. Dışarıda galeyana gelenler slogan atarak yürüyüşe geçti. PTT binası, CHP, TİKP başkanlıkları, TÖB-DER ve DİSK’in camları kırılarak yağmalandı.

20 Aralık günü Alevileri hedef alan "Akın Kıraathanesi bombalaması" gerçekleşti. İki kişi ağır yaralandı. 21 Aralık günü bu olayın gerginliği devam ederken, Türkiye İşçi ve Köylü Partisi üyesi ve devrimci öğretmenlerin örgütü TÖB-DER içerisinde aktif görev alan Mustafa Yüzbaşıoğlu ve Hacı Çolak hedef seçilir. Öğretmenlerin öldürülmesi kentte büyük tepki uyandırdı.

22 Aralık Cuma günü öğretmenlerin cenazelerini almaya gelenler, hastanenin önünde toplandı. Bu kalabalık kitleyi bekleten hastane yönetimi, Cuma namazı çıkışı cenazeleri teslim etti. Cuma namazından çıkanlar cenazeleri “Komünistlerin namazı kılınmaz” diyerek camiye sokmadı. 10 bin kişilik kitleyi dağıtmaya güvenlik güçleri yeterli olmayınca Maraş’ta "solculara" ait dükkan ve işyerleri yağma edildi. Taş ve sopalarla tahribat yapan gruplar askeri birlikler tarafından kovalanarak dağıtıldı. Olaylar sonunda eylemcilerden 3 kişi hayatını kaybetti. Bu kayıplar "sağ kesim"de büyük yankı uyandırdı. "Sağ - sol" ile "alevi - sünni" fay hatları harekete geçirilmeye çalışılıyordu.

Şehir merkezinde yaşanan olaylar çevre köylerde de etkisini gösterdi. Katliamın uygulayıcıları, kentin çevresindeki Sünni köylere giderek oradaki insanları “Maraş’taki solcular, komünistler, Aleviler birleşerek cami yakıyorlar, kadınlara tecavüz ediyorlar” diye kışkırtırlar. Alevilerin daha azınlıkta olduğu mahallelerde, ev aramaları ve baskınları gittikçe arttı. Özellikle Yörükselim Mahallesi’ndeki olaylarda, insanlık adına utanç verici olaylar yaşandı...

Ecevit hükümeti kolluk kuvvetlerin yetersiz kalması üzerine Genelkurmay Başkanı Kenan Evren’e başvurdu. Fakat Evren sıkıyönetim ilan edilene kadar tek bir askerin bile olaylara müdahale etmesine izin vermedi. Katliamların sürmesi ve diğer illere sıçrayan olaylardan ötürü 25 Aralık günü 13 ilde Sıkıyönetim ilan edildi.

Sıkıyönetim ilanıyla birlikte kısa süre sonra ortam yatıştı.. Resmi rakamlara göre 111 kişi öldü... Yerel kaynaklara göre ise 150’den fazla ölü vardı, 176 kişi ise yaralanmıştı.

ulusal.com.tr

# Gladyo # maraş # kahraman maraş