Deniz Yıldırım'dan Ayşenur Arslan'a tepki
Gazeteci Ayşenur Arslan’ın Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmasına neden olarak gösterdiği MİT TIR'ları haberine ilişkin yazısındaki “Aydınlık neden görmezden geliniyor da, Cumhuriyet suçlanıyor” ifadesine Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım’dan tepki geldi. Ayşenur Arslan kendisini tekrar cezaevine göndermeye çalıştığını belirten Yıldırım “Ayşenur Arslan diyor ki Aydınlık’ı da tutuklayın” Bu asla kabul edilebilir bir tutum değil, kendisine hiç yakıştıramadık” dedi.
Siyaset Gündemi programında Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Adnan Türkkan’ın sorularını yanıtlayan Deniz Yıldırım, Can Dündarların tutuklanmasına sonuna kadar karşı olduklarını vurgulayarak “biz Ergenekon’dan alındığımız da, Can Dündar da kumpas mağdurlarının yanında tavır almıştı” dedi.
“Aydınlık görmezden geliniyor”
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül “MİT TIR'arı” haberi nedeniyle tutuklanması üzerine Ayşenur Arslan Aydınlık’ı hedef gösteren bir yazı yazmıştı. Ayşenur Arslan yazısında “daha Can ve Erdem’in Adliye’de sorgulandıkları gün, Medya Mahallesi programında canlı yayında gündeme getirdim meseleyi. Daha o gün sordum. Günün sıcağında kar tanesi gibi eriyip gitti.
Sorum hiç değilse bu köşede kayda geçsin: “Anında” bilgiye ulaşıp yayımlayan Aydınlık neden görmezden geliniyor da, Cumhuriyet casusluk / terör örgütü üyeliği gibi akla ziyan iddialarla suçlanıyor? Sevgili Can ve Erdem, neden Silivri’de yatıyor?” demişti.
“Aydınlık’a yönelik kara propaganda”
Ayşenur Arslan’ın o iddialarına Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım’dan yanıt geldi. Deniz Yıldırım şöyle konuştu: “Köşe yazarlarından ve sosyal medyadan Aydınlık’a yönelik bir kara propagandaya tanık oluyoruz. Hedef gösterme faaliyetine tanık oluyoruz. Ayşenur Arslan Silivri Cezaevi’nde ziyaret ettiğinde, bizlerin tamamen basın özgürlüğü, basın faaliyetimizden dolayı Ergenekon denen Türk milletini ve Türk Ordusunu hedef alan o çuval içerisine konulduğumuzu, hedef alındığımızı kendisi bize söylemişti.
“Ayşenur Arslan bizi tekrar cezaevine göndermeye çalışıyor”
Ocak 2014 tarihi (Aydınlık’ta MİT TIR'ları haberinin yayın tarihi) bizim hala cezaevinde olduğumuz bir dönem. Yani Ayşenur Arslan ne demeye çalışıyor bilmiyorum ama 2009’da tutuklandık, 2014 yılının Mart ayında çıktık. Şimdi Ayşenur Arslan bizi tekrar cezaevine göndermeye çalışıyor. "Aydınlık’ı neden tutuklamıyorsunuz?” demeye getiriyor. Bu kendisine hiçbir şekilde yakıştıramayacağımız bir tutum. MİT TIR'larının durdurulması olayından iki gün sonra yayınlanan Aydınlık’ın haberini, bir habercilik örneği, ödüllendirilmesi gereken bir durum olarak görmüyor. ‘Can Dündarları tutukluyorsunuz da Deniz Yıldırım’ı, Aydınlık’ı neden tutuklamıyorsunuz’ anlamına gelecek imalarla bir kara propaganda hareketi yürüyor.
“Can Dündar belki de benim koğuşumda kalıyor”
Biz meslektaşlarımız Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmasına kesin tavır aldık, alırız.
Biz tutuklandığımızda Can Dündar da tavır almıştı. Ergenekon Davası’nın kamu tanığıydı ve ifadelerinde “benim kastettiğim Gladyo ve Derin Devlet ile burada yargılananlar arasında organik bir bağ yok” dedi. Can Dündar’ın o dönem kumpasa uğramış aydınların, gazetecilerin, siyasi parti liderlerinin, askerlerin yanında tavır aldığını çok net hatırlıyorum. Ve şimdi Can Dündar muhtemelen benim Silivri’de kaldığım koğuşlardan birinde kalıyor.
“Ayşenur Arslan’a yakıştıramadık”
İşte Ayşenur Arslan bu kumpasların devamının gelmesi yönünde bir takım işaretler sunuyor. Diyor ki “Aydınlık’ı da tutuklayın” Bu asla kabul edilebilir bir tutum değil, kendisine hiç yakıştıramadık. Bu çizgide olan herkesi uyarıyoruz: Bizim tutuklanmayan Genel Yayın Yönetmenimiz kalmadı. Bir şekilde kumpaslara dahil edildi, tutuklandı. Biz cezaevlerinden tutuklamalardan çekinecek, yaptığımız haberin arkasında durmayacak bir gazete değiliz, bedeller ödemiş bir gazeteyiz. Hiç kimse bedel ödemezken bedeller ödedik, bugün de o haberimizin arkasındayız. Çünkü iktidarın bu politikasını sonuna kadar eleştirme hakkımız vardır.
Programı sunan Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Adnan Türkkan ise “Ayşenur Arslan umuyoruz ki o kasıtla bu yazıyı yazmamıştır. Ulusal Kanal ekranı bundan önce olduğu gibi yine açıktır” dedi.