Anne karnındayken hava kirliliğine maruz kalan çocukların stres oranı araştırıldı: Sonuçlar endişe veriyor!

Anne karnındayken bebeklerin fazla derecede NO2 ve PM10 moleküllerine maruz kalması, bebekleri stresli yaptığı açıklandı. Yüksek derece NO2 ve PM10 seviyelerine maruz kalmaz strese, iltihaplanmaya ve yaşlanmaya direnen proteinlerin dozunu azaltabilir

Anne karnındayken hava kirliliğine maruz kalan çocukların stres oranı araştırıldı: Sonuçlar endişe veriyor!
Anne karnında bebekler stresli olabilir!

Bilim insanlarının yeni bir çalışması, doğum öncesi hava kirliliğine maruz kalan bebeklerin ve yeni doğan bebeklerin hücreler üzerindeki olumsuz etkisi arasında bir bağlantı kurduklarını açıkladılar. Daha yüksek seviyelerde nitrojen dioksit (NO2) ve partikül maddeye (PM10) maruz kalmanın, stres direnci, iltihaplanma ve yaşlanmada savunma rolü oynayan proteinlerin dozunu azaltabileceği belirtildi.

 DEĞİŞİKLİKLER BEBEK DOĞDUKTAN SONRA TESPİT EDİLEBİLİR

Araştırma, esas olarak trafik emisyonlarından oluşan NO2'nin Beclin-1 proteini düzeylerini artırdığını ortaya çıkardı. Bu protein, strese yanıt olarak hasarlı hücrelerin "kendi kendini yemesi" anlamına gelen otofajiyi başlatmanın merkezinde yer alıyor. Hücre süreçlerindeki değişiklikler bebek doğduktan sonra tespit edilebilir.

Araştırmacılar, Bern Basel Bebek Akciğer Gelişimi (BILD)  kohort çalışmasından elde edilen 449 yenidoğanda NO2 ve PM10'a maruz kalmanın otofajiye bağlı proteinlerle ilişkisini değerlendirdi.

ANNE KARNINDA BEBEK

Araç emisyonları, lastik ve fren aşınması ve duman, NO2 ve PM10 kirleticilerinin kaynaklarından bazılarıdır. NO2'ye maruz kalma, SIRT1 ve IL-8 proteinlerinin aktivitesinde bir azalma ve Beclin-1 proteini seviyelerinde bir artışla bağlantılıydı.

SIRT1, stres direnci, iltihaplanma ve yaşlanmada koruyucu rol oynayan bir proteindir ve IL-8, belirli iltihaplı hücrelerde aktif olan bir proteindir.

Gorlanova'ya göre hamilelik sırasında hava kirliliğine maruz kalan annelerden doğan bebeklerin bu proteinlerinde gözle görülür değişiklikler var.

Çalışma ayrıca, bebekler nispeten düşük kirlilik seviyesine sahip bölgelerde doğmuş olsalar bile, bazı yeni doğanların hava kirliliğine karşı diğerlerine göre daha savunmasız olduğunu gösterdi.

Çalışma, insan hücrelerinin hava kirliliğine nasıl tepki verdiğinde otofajiye bağlı mekanizmaların rol oynayabileceğine dair giderek artan kanıtlara katkıda bulunuyor.

Araştırmayı yöneten Marielle Pijnenburg, şu sözleri söyledi:

- Bundan ve diğer çalışmalardan, hükümetlere ve politika yapıcılara açık ve net bir mesaj göndermemize yetecek kadar kanıtımız var: Hava kirliliği insanların sağlığına zarar verir ve etkileri doğumdan önce görülebilir.

Pijnenburg şu sözleri ekledi:

- Hepimiz hava kirliliğini mümkün olduğu kadar hızlı ve mümkün olduğunca azaltmak için çabalarımızı iki katına çıkarmalıyız. Bu, yalnızca nüfusun sağlığını iyileştirmekle ve hava kirliliğinin neden olduğu hastalıkların tedavisiyle ilgili maliyetleri azaltmakla kalmayacak, aynı zamanda iklim acil durumunun her geçen gün daha da belirgin hale geldiği bir dönemde çevreye de yardımcı olacak. 2019 yılında  476.000 bebek  , hayatlarının ilk ayında hava kirliliğine maruz kalmanın yol açtığı sağlık etkilerinden dolayı hayatını kaybetti. 

anne karnı

Fabienne Decrue& ve arkadaşları tarafından 2021 yılında American Journal of Respiratory and Critical Care Medicine'de yayınlanan bir araştırma, hava kirliliğinin prematüre (gebeliğin 37. haftasından önce doğan bir bebek) ve zamanında doğmuş bebeklerde akciğer fonksiyonu üzerindeki artan etkisini inceledi.

Erken doğmuş bebekler, düşük ila orta dereceli doğum öncesi hava kirliliği maruziyetine bile zamanında doğmuş bebeklere göre önemli ölçüde daha yüksek duyarlılık gösterdi ve bu da doğum sonrası akciğer fonksiyonunda artan bozulmaya yol açtı.

Gut Microbes dergisinde  2022'de yayınlanan bir başka araştırma, trafik, orman yangınları ve endüstriden kaynaklananlar gibi solunan kirletici maddeler ile ilk altı ay boyunca bebek mikrobiyal sağlığındaki değişiklikler arasında bir bağlantı kurdu. 

Güney Asya ve Sahra Altı Afrika'da  ölü doğumların çoğu  hava kirliliğine bağlanıyor. PM2,5 küresel olarak 2019 yılında, özellikle Batı Sahra Altı Afrika ve Güney Asya'da erken doğum yükü açısından büyük bir endişe kaynağı olmaya devam etti. 

Science of the Total Environment  dergisinde 1 Mayıs 2023'te yayınlanan bir araştırmaya göre, 1990 ile 2019 yılları arasında ortamdaki PM2,5 nedeniyle yaşa göre standartlaştırılmış erken doğum yükü küresel olarak arttı.

# BİLİM TEKNOLOJİ # anne karnı # stres # bebek