İBB'ye yönelik casusluk soruşturmasında Merdan Yanardağ’ın savcılık ifadesi ortaya çıktı

İBB'ye yönelik 'casusluk' soruşturmasında şüpheli olan Merdan Yanardağ'ın savcılık ifadesi ortaya çıktı.

Simge Sarıyar Simge Sarıyar
İBB'ye yönelik casusluk soruşturmasında Merdan Yanardağ’ın savcılık ifadesi ortaya çıktı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 'casusluk' iddialı soruşturma devam ediyor. Soruşturma, aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırıldıktan sonra tutuklanan Ekrem İmamoğlu, stratejist Necati Özkan, gazeteci Merdan Yanardağ, teknoloji yatırımcısı Hüseyin Gün ve şüpheli Melih Geçek'in de bulunduğu isimleri kapsıyor. Bu soruşturma kapsamında, şüpheli Yanardağ’ın savcılığa verdiği ifadenin ayrıntıları ortaya çıktı.

"2023 SEÇİMLERİ İLE ALAKALI KONUŞUYORDUK"

Şüpheli Yanardağ, ifadesinde, diğer şüphelilerden Hüseyin Gün’ü Seher A.’nın yanında görmesi vasıtasıyla tanıdığını belirtti. Yanardağ, "Seher Hanım'ın ölümü üzerine baş sağlığı dilemek amacıyla yine Seher Hanım'ın Yeniköy'deki evinde kendisini görmüştüm" dedi. Görüşmelerinin içeriğine değinen Yanardağ, "Bu görüşmelerde kendisi ile siyasi gündeme dair konuşmalar yapıyorduk. Kendisi siyasi konulara herkes gibi ilgiliydi" diye konuştu. Tanıştıkları döneme açıklık getiren şüpheli, "Tanışmış olduğumuz dönem 2022-2023 yılları olduğu için genellikle 2023 seçimleri ile alakalı konuşuyorduk" ifadelerini kullandı.

Yanardağ, Hüseyin Gün ve Seher A. arasındaki ilişkiyi yanlış bildiğini de ekleyerek, "Görüşmelerimizde Hüseyin'in Seher Hanım'ın manevi oğlu olduğunu bilmiyordum, öz oğlu olduğunu biliyordum" dedi. İkilinin aynı evde yaşadığını belirten Yanardağ, "Hüseyin ve Seher Hanım aynı evde yaşamaktaydı. Benim görüşmelerimde Hüseyin, Seher Hanım'a ‘Momy’ şeklinde hitap ederdi. Öz annesi olduğunu düşünmem çok normaldi" şeklinde beyanda bulundu. Seher A.'nın 'Tele 1' kanalına yaptığı yardımları doğrulayan Yanardağ, "Seher Hanım hayatta iken ‘Tele 1’ kanalına kurumsal olarak yardım amacıyla elden maddi yardımda bulunduğu doğrudur. Bu yardımlar da küçük miktardadır. Bu yardımlar muhasebeleştirilip kayıtlara geçer. Anormal bir durum yoktur’’ dedi.

"HÜSEYİN’DEN PARA ALMA KONUSUNDAKİ İDDİALAR İLE İLGİLİ DOĞRU YA DA YANLIŞ ŞEKLİNDE BİR CEVABIM YOKTUR’’

Hüseyin Gün'den "bu güne kadar hiçbir ad altında para almadığını" belirten Yanardağ, Gün'ün aksi yöndeki iddiaları için "Ya ben yanlış hatırlıyorum ya da kendisi yanlış hatırlıyor" yorumunu yaptı. Seher A.'nın yardımlarına tekrar değinerek, "Annesi olarak gördüğü Seher Hanım'ın küçük maddi yardımları olurdu" dedi. Gün'ün ifadesinde bahsettiği faaliyetlerle ilgili "hiçbir bilgim yoktur" diyen Yanardağ, "Necati Özkan isimli şahıs ile alakası nedir bilmiyorum" diye ekledi.

Yanardağ, "Hüseyin Gün'ün benimle ilgili neden bu şekilde beyanda bulunduğunu bilemiyorum" derken, Gün'ün karakteri hakkında "benim tanıdığım kadarıyla iftiracı ve yalancı bir karakterde olmadığını düşünüyorum. Benimle bir husumeti yoktur" değerlendirmesinde bulundu. Aradaki çelişki için "Bu konudaki tek akla yatkın cevap ya onun ya benim yanlış hatırlıyor olabileceğimdir" diyen Yanardağ, para iddiasıyla ilgili şu şaşırtıcı yanıtı verdi: "Yani Hüseyin’den para alma konusundaki iddialarla ilgili doğru ya da yanlış şeklinde bir cevabım yoktur.’’

Dosyadaki WhatsApp yazışmalarıyla ilgili suçlamaları da reddeden Yanardağ, "Her ne kadar kendisi ile olan Whatsaap konuşmalarımız soruşturma dosyasına kendisinden talimat, emir aldığım şeklinde suçlamaya dönüşmüş ise de kendisiyle olan yazışmalarım normal bir izleyici ile aramdaki sıradan bir yazışmadır. Bu şekilde birçok izleyici bana tepkilerini ve önerilerini ifade eder’’ şeklinde konuştu.

"YABANCI İSTİHBARAT SERVİSİ ÇALIŞANLARI İLE ŞİRKET ORTAĞI OLMASINA ÇOK ŞAŞIRDIM’’

İfadesinin devamında, Hüseyin Gün ile ilgili sunulan bilgi ve ifade tutanağı karşısında "şaşkın olduğunu" söyleyen şüpheli Yanardağ, "Bu şahıs benimle olan iletişiminde bu tarz izlenim vermemişti" dedi. Yanardağ, en çok şaşırdığı noktayı ise şöyle vurguladı: "Özellikle yabancı istihbarat servisi çalışanları ile şirket ortağı olmasına çok şaşırdım".

Yanardağ, geriye dönüp baktığında "bu şahsın benimle olan ilişkisinin bu faaliyetleri dışında olduğunu düşünüyorum. Niyetini okuyamam’’ yorumunu yaptı. Kendi duruşunu savunan Yanardağ, şunları kaydetti: "Benim ilk gençlik yıllarımdan beri bütün hayatım ve mesleğim emperyalizm ve siyonizme karşı mücadele ile geçti. Ben sol görüşlü ve yurtsever bir gazeteciyim. Ülkemin aleyhine, halkımızın aleyhine herhangi bir faaliyet içeresinde olmam düşünülemez."

Bu suçlamayı "Bu bana yöneltilebilecek en çirkin suçlama olur, bunu reddiyorum" diyerek kabul etmeyen Yanardağ, "Sosyalist ve yurtsever bir gazeteci olarak sürdürdüğüm meslek yaşamımda lekelemelere dönük olduğu kanaatindeyim. Bu her şeyden önce kendi hayatıma ihanet etmek olur" dedi. İfadesini, "Bugüne kadar doğrudan ya da dolaylı bir biçimde belirtilen ilişkiler içinde kesinlikle olmadım. Sonuç olarak büyük bir haksızlıkla karşı karşıya olduğumu düşünüyorum ve serbest bırakılmamı talep ediyorum’’ sözleriyle tamamladı.

merdan yanardağ casusluk