Avrupa ADD Birliği Başkanı Dr. Mustafa Tosun: Avrupa'da bir Atatürkçülük Rönesans'ı yaşanıyor

Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Birliği (AADDB) 13'üncü Genel Kurultay toplantısında yeni başkanını seçti. Almanya'nın Osnabrück kentinde yapılan seçimde Genel Başkanlığa oy birliğiyle yeniden Dr. Mustafa Tosun seçildi

Avrupa ADD Birliği Başkanı Dr. Mustafa Tosun: Avrupa'da bir Atatürkçülük Rönesans'ı yaşanıyor

AvrupaADD Birliği’nin 13. Genel Kurultay Toplantısı tüm şehitler için yapılan saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasıyla başladı. Kurultay divanı Birliğin Onursal Başkanı Dursun Arı (Divan Başkanı), Abdullah Çoşkun ve Eylem Demirel Boral’dan oluştu. Almanya’nın dört bir yanından gelen delegelerin katılımıyla yapılan kurultayda, geçmiş dönemin raporları sunuldu ve oylandı. Oylamada bir önceki yönetim aklandı. Bir gün boyunca süren kurultayda delegeler söz alarak düşünce ve temennilerini paylaştı.

Konuşmaların ardından yapılan seçimde, Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Birliği yeni yönetimi şu isimlerden oluştu: Mustafa Tosun (Genel Başkan), Mehmet Ali Ölmez (Genel Başkan Yardımcısı), Rahime Kır (Genel Başkan Yardımcısı), Ali Seyfi, Hüseyin Çınar, Umut Horasan, İrfan Akdeniz, Emel Kohmanns Koçak, Kasım Işık.

Yedek Üyeliklere seçilen isimler ise şöyle: Münevver Küçük, Alp Hamuroğlu, Osman Özcan

Denetleme Kurulu üyeliklerine; Uğur Şahinkaya, Hüseyin Ural, Abbas Aslandoğan seçildi. Denetleme Kurulu Yedek Üyeleri ise Ayla Türk, Nilüfer Dann, Adil Özen isimlerinden oluştu.

AVURPA’DA ADD SAYISI ARTIYOR

Oy birliğiyle yeniden genel başkan seçilen Dr. Mustafa Tosun kurultay sonunda delege ve misafirlere seslendi. Konuşmasına Genel Kurula ev sahipliğe yapan Osnabrück ADD yöneticilerine teşekkür ederek başlayan Tosun şunları kaydetti:

“Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Birliğinin bana yeniden başkanlık görevini vermesi, benim için onur ve şereftir. Benden önce 25. yıl hizmet eden değerli başkanlarımız, Kemal Kaptan, Dursun Arı ve Abdullah Çoşkun aramızda. Özellikle Ermeni meselesinde verdikleri mücadele, Türkiye’nin aydınlanma tarihinin altın sayfalarına yazılacak. Ermeni meselesi siyaseten tam oturmuş değil ama hukuken bitmiş durumda. Burada Avrupa ADD Birliğinin çok büyük payı var. Bunu bilmekte her zaman yarar var. Yurtdışındaki ADD’lerin sayısı gün geçtikçe çoğalıyor. Burada yeni bir Atatürkçülük Rönesans’ı yaşıyoruz. Bunu da birliğin gelecekteki genel yönetimine yansıtmak istiyoruz.

AVRUPA ADD BİRLİĞİ’NİN ÜYE SAYISI ARTTI

Son 2 yılda üye sayımızı arttırdık. Almanya dışında da örgütlenerek Avrupa endeksli olarak 5 yeni ADD’yi birliğe katarak üye sayımızı 30’a çıkarttık. Üsküp’teki Makedonya ADD’yi birliğe kattık. En güneydeki Prizren kentinde Kosova ADD’yi birliğe kattık. Makedonya’da bir çatı ADD oluşturarak, Türklerin yoğun olarak yaşadığı Gostivar ADD ve Radovic ADD’yi kurarak onları birliğe kattık. Balkanlarda uyanış ve diriliş söz konusu, kurulan bu ADD’lere her türlü desteği vererek oradaki soydaşlarımıza sahip çıktık. Avrupa’nın her yerinde Türkler yaşıyor. Oralarda da ADD’lere büyük ihtiyaçlar var.

Bazı ülkeler, uyumla, asimilasyonu karıştırıyor. Ama biz “entegre olmak”tan şunu kastediyoruz. Yaşadığımız ülkelerin, ekonomik ve eğitim şartlarına ayak uyduracağız. “Türkçe mücadelemiz önemli, Türkçeyi konuşacağız. Ama yaşadığımız ülkenin dilini de çok iyi konuşacağız. Kültürel yapılarını, tarihini çok iyi bileceğiz ancak bu şekilde başarılı olabiliriz.

ATATÜRK BİRLEŞTİRİYOR

Avrupa’da yaşayan 5 milyon Türk’ün politik ihtiyacını ADD’lerin dışında herhangi bir kurumun sağlayabileceğini düşünmüyorum. Avrupa Federasyon birliğimiz, derneklerin ihtiyaçlarından doğan bir yapılanmadır. Birliğimiz siyasi bir parti derneği değil ama politik çalışmalar yaptığımız için, bu insanların ihtiyaçlarını karşılayabilecek çalışmada, bu çatı altında olması gerekiyor ve olacak da. Daha önce üniversitelere girme şansımız yoktu. Milli bir duruş sergilediğiniz zaman, Ermeni meselesinde, “biz soykırım yapmadık, vatan savunduk” dediğiniz zaman engeller konuyor.

Atatürk’le ilgili buradaki gençlere verilen bilgiler çarptırılıyor. Atatürk hak ettiği yere konulmuyor. Atatürk’ü anlatmayı kendimize misyon edindik, özellikle burada yetişen gençlerimize, Almanca, Fransızca, İngilizce olarak yaşadığı ülkelerde anlatmak.

Özellikle son dönemlerde, Üniversite kürsülerinden Atatürk’le ilgili sunumlar yapıyoruz. Gayemiz özellikle Alman toplumuna Atatürk’ü anlatmak, daha önemlisi burada yaşayan yurtseverlere, Türk Gençliğine Atatürk’ü anlatmak. Bielefeld, Saarbrücken ve Essen Üniversitelerinde sunum yaptık. Gerçekten vatanını seven, Türk insanını seven genç bir kitle var. Avrupa’da Türkiye’nin ve Türklerin sorunlarıyla ilgilenen bir grup, bizim de ulaşmak istediğimiz bu gençlerimizi kazanmak.

Almanya-Türkiye arasındaki dostluk ilişkilerini akılcı bir biçimde anlatmak, Alman dostlarımızla iyi ilişkiler kurarak, Türkiye’nin 150 yıllık bir aydınlanma mücadelesi vererek 4 devrim yapıldığını anlatmak, bunlar Alman Kamuoyunda bilinmeyen şeyler. Atatürk’ün yaptığı devrimlerle, Medeni Kanunun kabulüyle, Türk kadınının, birçok Avrupa ülkesi vatandaşından önce 1930’larda seçme seçilme hakkına sahip olduğunu bilmiyor.”

“ZARARLI CEMİYETLER ALMANYA’DA BOŞ DURMUYOR”

Dr. Tosun’un ardından söz alan, kurultayda Genel Başkan Yardımcısı olarak seçilen Mehmet Ali Ölmez, ADD’lerin çalışmalarına vugu yaptı. “ADD’lerin çalışmalarının başarısı demek, birliğin başarısı demektir” ifadelerini kullanan Ölmez, gerici ve bölücü unsurların zararlı faaliyetlerine dikkat çekti.

Ölmez’in konuşmasından bazı bölümler şöyle,

“Bizi ilgilendiren, çocuklarımızın, torunlarımızın eğitimini, akademik kariyerlerini ve geleceğini ilgilendiren maddelere, tarikatlar ve FETÖcüler hükmediyorlar. Geçtiğimiz hafta Alman İçişleri bakanlığından iki önemli şahsiyetle, danışmanımda birlikte görüşme yaptım. Benimle görüşmek istediklerinin sebebi, IŞİD’e katılan 3 genci bu örgütten nasıl koparıp aldığımı, sen bu işi nasıl başardın diyerek bilgi edinmek için gelmişler. “Sizler FETÖcü ve tarikatçı gurupları neden destekliyorsunuz” diye sordum. Verdikleri yanıt şu oldu; “Aslında biz bunu istemiyoruz ama yukarıdan emir geliyor” dediler. “Kimden” diye sorduğumda da, “CIA emrediyor bize dedi. Amerika emrediyor. Almanya koruyor. Savcılar var, subaylar var.”

BAMF (Federal Göçmenler ve Mülteciler Dairesi) Almanya’nın önemli kuruluşlarından kişiler gelip, danışmanımın yanımda benimle randevu alıp görüşmeler yapıyorlar. Görüşmenin sonunda ayrılırken bana diyor ki, “Sayın Ölmez, sizden bir ricada bulunuyorum. Ben FETÖcü değilim.” Cevabımda aynen şöyle oluyor, “Siz kendinizi ihbar ettiniz bu ifadelerinizle. Siz FETÖcünüz!”

Birçok Bölgelerde Ermeni Anıtı dikmek istiyorlar. Bielefeld- Gütersloh kentinde de anıt dikme girişimleri oldu. Heyet düzeyinde Belediye Başkanıyla yaptığımız görüşmeler sonucu, 154 farklı kökenden gelen insanların yaşadığı kentte böyle bir girişimin, barış ve huzuru bozacağını ifade ederek, doğru stratejik taktiklerle anıtın dikilmesini engelledik. On bin kişiyle yürüyüş yapsanız bu başarıyı sağlayamazsınız. Doğru tespit ve doğru çalışmalar yapılırsa başarısızlık kesinlikle mümkün değil. Tüm derneklerde örgütlenme ile ilgili kayıtsız, şartsız eğitim yapmalıyız. Birlik faaliyetlerinin raporlarını düzenli olarak aşağıya indirmeli, aşağıdaki derneklerde etkinlik ve faaliyet raporlarını yukarıya bildirmeli. Bu verdiğim örneklerden dersler çıkarıp başarı elde edeceğiz” dedi.

FETÖ'NÜN SIZMA GİRİŞİMLERİNE DİKKAT

ADD Birlik Onursal Başkanı Dursun Arı, yaptığı konuşmada Almanya’daki FETÖ yapılanmalarına ve anadil Türkçe konusuna vurgu yaparak şunları söyledi:

“Geçtiğimiz günlerde yaşanan katliamlar, Trump’ın açıklamaları, gelecek dönemde, oyunun medeniyetler çatışması üzerinden eninde sonunda İslam coğrafyasına onunda en tehlikeli ucu olan Türkiye’ye ve o coğrafyanın en ileri vatandaşları olan Türk milletine yöneleceğine inanan biriyim. Almanya FETÖ’nün ana üstlerinden birisi. Türkiye’den ve dünyanın her yerinden buraya gelerek kendilerini kilise görevlisi, akademisyen olarak tanıtıyorlar. Derneklerimizin içine kadar giriyorlar, “Biz Hıristiyan-İslam diyaloğu sağlayacağız” diyerek. Ermeni meselesi ve Anadil konusunda, iş yapma sonuç alma çok yüksek olan birliktelikleri bozanlar yine bunlar oldu. Anadil çok önemli bir mesele. Bizi yurdumuza bağlayan, ulusumuza bağlayan en önemli araç. Olmazsa olmaz."

ulusal.com.tr

# atatürk # avrupa # add # Rönesans