Emekli Büyükelçi Paksüt: "Montrö Türkiye'ye egemenlik vermedi"
EEmekli Büyükelçi ve diplomat Osman Paksüt, Montrö Sözleşmesi'ni hukuki, diplomatik ve siyasî yönleriyle inceledi. "Sözleşme Türkiye'ye egemenlik vermedi" diyen Paksüt, o egemenliğin milli irade ile sağlandığını söyledi. Tartışmaları eleştiren Osman Paksüt, boğazlarda egemenlik ile ilgili daha iyi şartların Rusya ile sağlanabileceğini" ifade etti.
Emekli Büyükelçi ve diplomat Osman Paksüt, Ulusal Kanal'da konuştu. Montrö Sözleşmesi'nin egemenlikle ilişkisini, hukuki, diplomatik ve siyasî yönleriyle inceledi:
- Tarihten beri gelen Türk egemenliği yüzyıllar süren Türk egemenliği o noktada tekrar tesis edildi, ihya edildi.
- Montrö olsun veya olmasın boğazlardaki Türk egemenliği tartışılmaz. Daha iyisinin yapılması için bir kere bu haklarımızı doğru algılamamız boş yere aramızda tartışarak bunları spekülasyon tartışma konusu halinde tutmamamız gerekir. Türk-Rus dostluğunu Atatürk dönemindeki gibi sağlam ve güvene dayalı bir hale getirmemiz lazım.
- Egemenlik kimseye hediye edilmez. Egemenlik silahla güçle milli iradenin kullanımı ile alınır ve korunur.
Sözleşmenin Türkiye’ye yeni bir kara veya deniz alanı üzerinde egemenlik vermediğini ifade eden Paksüt, Boğazlar ve Marmara üzerinde zaten var olan egemenliğin Kurtuluş Savaşıyla teyit edildiğini vurguladı:
- Burada zaten egemenlik var da egemenliğin yine iradi olarak bir nevi de barışın bedeli olarak boğazlarla ilgili bir silahsızlandırma ve serbest geçiş hükümlülüğünün kabulu söz konusu.
Egemenlik tartışmasının yersiz olduğunu söyleyen emekli Büyükelçi , Montrö'nün feshedilme ihtimalini değerlendirdi:
- Egemenliğimiz 1923'ten beri vardır hatta 22'den beri vardır. Ve bunun tartışılması yersizdir, gereksizdir. Bu tartışmalar Türkiye'ye hiçbir şey kazandırmaz. Türkiye'ye karşı olan çevrelerin bu tartışmaları alevlendirerek hakikaten yarın öbür gün Montrö eğer feshedilecek olursa bir takım kafa karıştırıcı Türkiye'nin aleyhine argümanlar üretmelerine zemin hazırlar. Bunları yapmayalım.
Osman Paksüt, daha iyi şartların bölgesel işbirliği ve Rusya ile kurulacak ittifak ile sağlanabileceğini belirtti:
- Öncelikle Rusya ile bu konuda tam bir saygı ve güven ilişkisi içinde olmak, Rusya'ya Akdeniz'den oradan da boğazlar ve Marmara üzerinden Karadeniz'e gelerek tehdit oluşturabilecek askeri yığınaklar mutlaka önlemek.
