Türk Tarihine Bir Yolculuk Kuvayı Milliye Ruhu İle Birleştirmek

Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Birliği (AADDB) ve Duisburg ADD, birlikte “Türk Tarihine Bir Yolculuk - Atatürk Milliyetçiliği, Milliyetçileri, Halkçıları ve Sosyalistleri, Kuvayı Milliye ruhu ile birleştirmek” konulu konferans düzenledi.

Türk Tarihine Bir Yolculuk Kuvayı Milliye Ruhu İle Birleştirmek

Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Birliği (AADDB) ve Duisburg ADD, birlikte “Türk Tarihine Bir Yolculuk - Atatürk Milliyetçiliği, Milliyetçileri, Halkçıları ve Sosyalistleri, Kuvayı Milliye ruhu ile birleştirmek” konulu konferans düzenledi. Konferansa Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, AADDB Başkanı Dr. Mustafa Tosun ve Avrupa Türk Dernekleri Kurucu Başkanı yazar Ahmet Aytaç konuşmacı olarak katıldı.

ATATÜRK’TE BİRLEŞİYORUZ”

ADD Sekreteri Hülya Onay’ın sunumunu yaptığı etkinlikte ilk söz alan Ahmet Aytaç konuşmasında şunları söyledi. “Bizler bedeni burada, kafası Türkiye’de olan Batı Avrupa Türkleri olarak, kendi birliğimizi ve beraberliğimizi sağlamamız gerekiyor. Birliktelik öncelikle Kuvayı Milliye ruhunda diyoruz. Bu insanlar zamanında karşılık beklemeden yüreklerini, canlarını ortaya koyarak bu mücadeleye başladılar. Bizler de onların yolunda giderek Atatürk’te birleşiyoruz.”

ORTAK PAYDAMIZ ATATÜRK VE ANTİ-EMPERYALİZM”

Etkinlikte ikinci konuşmacı Avrupa ADD Birlik Başkanı Dr. Mustafa Tosun oldu. Tosun konuşmasında özetle, “Bizler, aynı Mustafa Kemal gibi, aynı Kuvayı Milliye gibi, Türkiye’nin değişik akımlarını Atatürk’te birleştirmek istiyoruz. Türkçü-Milliyetçi akım, Halkçı akım, sosyalist akım, ortak paydamız birleştiğimiz nokta; Atatürk ve Anti-emperyalist mücadele. Türkiye bizim ana yurdumuz, çok önemli. Türkiye’nin tekrar Atatürk’ün rotasına dönmesi lazım bu mücadeleyi veriyoruz. Bir şeyi unutmamamız lazım. Avrupa’da 5 milyon Türk yaşıyor. Malta’nın nüfusu 500 bin. Avrupa Parlementosu (AP) ‘de 7 Milletvekili var. Hırvatistan’ın nüfusu 4 buçuk milyon, AP’de 12 Milletvekili var. 5 milyon Türk’ün, Avrupa Parlamentosu’nda, Türklüğü savunan, Türk istiklali ve çıkarlarını savunan bir tane milletvekili yok. Öz-eleştirimizi yapıyorum. Bu bizim ayıbımız. Bütün Sivil toplum Kuruluşlarının ayıbı. Bu vesileyle yeni bir akım dediğimiz, özellikle birleşerek Avrupa’daki Türklerin siyasi çıkarlarını savunmak, Kırmızı hatlarımız belli” ifadelerini kullandı.

SOYKIRIM YAPMADIK ! VATAN SAVUNDUK !

1915 olayları, biz Vatan savunduk, soykırım yapmadık. Kıbrıs davamız, Avrupa’daki okullarda Türkçe anadil dersleri mücadelesi, islam fobisi ve ırkçılığa karşı ortak mücadele ve Türkler arasında birlik , dirlik, beraberlik. Bu 5 konuda birleştik bunu çalışmasını yaptık. Özellikle Sayın Halaçoğlu’nun yanımızda olması bizi onurlandırdı diyerek konuşmasını tamamladı.

Tosun’un ardından söz alan eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, “ülkemizin zor günlerden geçtiği bu günlerde sıkça kullanılan bir terim var, “Beka sorunu”. Devletin bütün üreten merkezleri, fabrikaları, bankaları, yabancılara peşkeş çekilip satılmışsa beka sorunu var demektir. Devlet yönetimine liyakatli insanalar getirilmiyorsa beka sorunu var demektir. Ekonomi ters yüz, üretim düşmüş, adaletli bir yönetim ortaya koyamazsanız beka sorunu çıkar

İLLET VE ZİLLET DİYEREK, TOPLUMU KUTUPLAŞTIRIYORSANIZ BEKA SORUNU ÇIKAR !

Bu gibi konular devletleri yıkar, çökertir. Eğer ayrımcı dil kullanıyorsanız, illet ve zillet diyerek toplumu kutuplaştırıyorsanız beka sorunu çıkar.

Atatürk ve onun silah arkadaşlarıyla kurulan Türkiye Cumhuriyetini ayakta tutacaksak, tevhid ve beraberliği sağlamamız lazım. Hangi görüşte olursa olsun, yeterki Vatan sevgisi olsun bölmeye kalkışmasın bayrağına sahip çıksın, insanları kucaklasın. Bunları yaparlarsa karşımıza sorun olarak çıkmayacağını biliriz.

Avrupa’da isimleri ne olursa olsun bu derneklerin bir amacı var. Sonuçta hepsi Türkiye için. Ufak tefek meseleler insanları birbirine düşürüyor. Bunları bir kenara atacağız.Birlik beraberlik içinde güç olacağız. 5 milyon insan, 3 milyon Almanya’da, Avrupa Parlamentosuna, Türk’lerin haklarını savunan, soykırım yalanlarını kabul etmeyen 20 Milletvekili gönderir oraya. Aslında biz birleşeceğiz.

TÜRKLÜĞÜ AYAKLAR ALTINA ALAN KİŞİLERLE BİRLEŞMEYECEĞİZ !

“Mecliste milletvekili iken HDP’den biri çıktı bana, dedi ki; “Biz Mustafa Kemal’in askerleri değiliz.” Ben de kendilerine, “Siz zaten olamazsınız dedim. Bölücüler nasıl Mustafa Kemal’in askerleri olacaklar? Burada, Türklüğü ayakları altına alan kişilerle zaten birleşmeyeceğiz” dedi.

Mesele çok farklı boyutlarda, Thomas Mıgırdıçyan, Ermeni Milli Delagasyon Başkan yardımcısı, 19 yıl Diyarbakır konsolos yardımcılığı yapmış. ABD Başkanına rapor sunmuş. “Diyarbakırda Katliam, Kürtlerin saldırıları” diye. Son 25 sayfalık bölümde aynen şu cümleyle başlıyor. Armenien- Kurdish. Hangi Ermeni cemaatin, hangi Kürt aşiret adını aldığı, hangi köylerde yaşadıkları, tümünün kayıtları var. Niye bu köylerden PKK çıkıyor. Bunlar Kürt değil, Kürt- Türk savaşını körüklemek için yapılıyor bunlar. Biz bunların farkındayız. 2007 yılında söyledim bunları. Ama burada bir mesele var. Bizim milletimiz okumuyor. Okuduklarınıda kendi ideolojisine uymuyor diye ciddiye almıyor.

Belgeli söylüyorum.İsim veriyorum. Amerika’nın, Baltimor- Newyork limanına giren gemilerin bütün yolcu defterlerini inceledim. Kim hangi kamarada? kaç yaşında ? Kimler gitti? Kaç kişi gitti? Hepsinin kaydı var elimizde. Yurtdışında Üniversitede konferans veriyorum. Bayanın biri benim dedem Maraş’tan göç etti onu nasıl buluruz diye sordu. Kendisine Amerikan kayıtlarına bakın Amerikaya kaçmıştır dedim.

Baltimor limanındaki kayıtlarda 218 bin Ermeni girmiş kayıtlarda. 8.bin kişi Kanada’ya girmiş. Fransa’ya giden, Mısır İskenderiyesi’ne giden, Lübnan’da, Suriye’de, Hatay’da kalanlar hariç.

KİM KİMİ KATLETMİŞ ! BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KAYITLARINA BAKIN!

Biz Ermeniler ve diğer milletlerle hep birlikte yaşamışız, İmparatorluklar kurmuşuz. Ermenilere Milleti Sadıka demişiz.Maliye nazırı yapmışık, İngiltere’ye büyükelçi olarak göndermişiz. 1914 öncesi, 33 Ermeni milletvekili var. Papazyan başta olmak üzere o milletvekilleri Ruslar’la işbirliği yapıp Türk’lere karşı 40.bin kişilik ordu kurup 518bin 105 Türk’ü katletmişler.

Kim kimi katletmiş Birleşmiş Milletlet kayıtlarına bakın...

1922 Kasım ayında Amerika ve İngiltere Milletler Cemiyeti adına araştırma yaparak bütün dünyadaki Ermeni nüfusunu çıkartmış. Bütün dünyada 3 milyon 4.bin Ermeni var. Aynen şu cümleyi kullanıyor. Bu nüfusun 817bin 873’ü Türkiye’den göç etmiş Ermenilerdir. 95.bin Ermeni kadın, çocuk müslüman olmuştur.Kemalist Türkiye hakimiyeti altındaki topraklarda yaşamaktadır, yukarıdaki rakama dahil değildir diyor. Ayrıca İstanbul’da 148.bin 998 Ermeni, kendi kimliğiyle yaşıyor. Anadolu’da 131.bin 175 Ermeni, Ermeni kimliğiyle yaşıyor.Toplam olarak 280.bin 173 Ermeni yaşıyor. Ankara’da 13.bin 254 Ermeni yaşıyor.

Şehir , Şehir yaşayan Ermeni nüfusu veriliyor. Bunlar Birleşmiş Milletler belgesi. Yapılacak iş alacaksın bu belgeleri BM’nin önüne koyacaksın. Bunlar senin belgen, senin arşivinden, yanlışsa bunun yalan olduğunu açıkla, doğruysa doğru olduğunu açıkla. O zaman kim öldü?

Gölgelermi?

Kasım 1922 savaşların bittiği dönem. 1 milyon 200 bin Ermeni’nin hayatta olduğunu söylüyorlar. Onlar hazırlamışlar bu belgeleri. Peki kim öldürüldü o zaman?

Sadece 1918’de Fransızlar Adana Bölgesini işgal ettiklerinde, Adana’daki Ermeni nüfus 25.bin iken, 50.bin kişi getirmişler 75.bine çıkmış Ermeni nüfusu. Öldüyse bu adamlar nereden geldiler. Bu kayıtlar Fransız belgelerinden.

Bende bugün burada diyorum ki; Biz bir Milletiz. Farklı derneklerde bile olsak, aynı hedefe doğru yürüyoruz. Geçmişte sağ-sol kavgasıyla 5.bin gencimiz öldü. Bir takım oyunlar sebebiyle. Artık bu oyunlara düşmememiz gerekiyor. Biz illet ve zillet peşinde değiliz. Dolayısıyla biz Türk Milletiyiz ve birbirimizi kucaklarız. Ülkemizde yaşayan Türk olmayan insanıda kucaklarız. Yeter ki terorist olmasın, bu millete ve vatana ihanet etmesin. Kim olursa kucaklarız. Biz kucağımızı açıyoruz.Eğer aynı şekilde mukabele görüyorsak mesele yok. Çünkü niyetimizde samimiyiz.Bunu başardığımızda bütün derneklerimiz bu kafada bir araya geldiği takdirde temsilcilerimizde Avrupa Parlamento’sunda çoğalır.

AVRUPA’DA YAŞAYAN GENÇLERİMİZ, TÜRKİYENİN KURTULUŞUNDA ROL ALACAKLARDIR.

Haloçoğlu, Avrupa’da yaşayan Türk derneklerinin ortak paydalarda birleşmesi gerektiğine de vurgu yaptı. Haloçoğlu konuşmasını, “Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu nasıl bir milli mücadeleyle, Balkanlardan gelen kişilerce, milli mücadele kazanılmışsa, komutanlıklarını onlar yapmışsa, bugün de burada Avrupa’da yaşayan 4-5 yabancı dil bilen iyi yetişmiş gençlerimiz, yarın Türkiye’nin kurtuluşunda rol alacaklardır” sözleriyle bitirdi.

MEHMET ÖZAYDIN/DUİSBURG

ulusal.com.tr

add