Ulusal Kanal programcısı Tuncay Mollaveisoğlu'na 1 yıl 3 ay hapis cezası
Ulusal Kanal Anında Gazete programcısı ve Yeniçağ gazetesi yazarı Tuncay Mollaveisoğlu'na 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Tuncay Mollaveisoğlu'nun 20 Temmuz günü Yeniçağ gazetesinde yazdığı köşe yazısından dolayı, savcının beraat istemesine rağmen 1 yıl 3 hapis cezasına çarptırıldı. Karar sonrası konuşan Mollaveisoğlu “Akıllara zarar bir durum” dedi.
Mollaveisoğlu, 20 Temmuz 2016 tarihinde yazdığı köşe yazısından dolayı hakkında açılan davanın ilk duruşmasında 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Mollaveisoğlu’nun cezasının ertelemediği gibi para cezasına da çevirmedi.
Köşe yazısından dava açılmıştı
15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konakladığı otelde bulunan Mollaveisoğlu, 20 Temmuz’da yazdığı yazısında yaşanan olayları değerlendirmişti. Yazının ardından Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakkında “terör örgütü propagandası” yapmak suçlamasıyla dava açıldı.
Savcı: Suç unsuru bulunmuyor
Mahkemenin ilk duruşmasına katılan davanın savcısı, Mollaveisoğlu’nun yazısının “analiz ve değerlendirme içerdiğini, suç unsuru oluşmadığını” belirterek beraatini istedi.
İlk duruşmada hapis cezası
Mahkemenin ön kararında "Mollaveisoğlu'nun gazetedeki yazısında FETÖ'nün şiddet içeren eylemlerini meşru gösterdiği ve bu şekilde 'terör örgütünün propagandasını yapmak' suçunu işlediği sabit olduğundan" ifadelerini kullandı.
Mollaveisoğlu: Hayatım FETÖ ile mücadeleyle geçti
Mollaveisoğlu kararın ardından yaptığı açıklamada "Bu mahkumiyetten sonra her türlü gazetecilik faaliyeti suç oluşturur. Hayatımı karşı devrimciler ve FETÖ ile mücadeleye adamış bir gazeteciyim. Programlarım ve yazılarım ortada. Bu yazıdan övgü çıkarmak akıllara zarar bir durum. Dileyen arşivde yazımı bulabilir" dedi.
Ülgen: Hakimler korkuyor
Tuncay Mollaveisoğlu’nun avukatı Celal Ülgen karar sonrası yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Bu mahkemeler bağımsız mahkemeler değil. Bu mahkeme kendilerinden çok korkuyorlar. Recep Tayyip Erdoğan'ın kızdıracak bir karar verdikleri takdirde hayatlarının mahvolacak diye ürküyorlar. Polis sirenlerinden çok korkuyorlar. Sirenleri duydukları zaman eyvah sıra bana mı geldi diye korkup kalp krizinden gidiyorlar. Onun için böyle kararlar çıkıyor.”
ulusalkanal.com.tr
