FETÖ ile mücadelede devlet meselesi: ''Kırmızı Kitap''a girmeli

Fethullahçı Terör Örgütü’nün askeri mahrem yapılanması ile mücadeleyi yürüten makamlar, FETÖ’nün “Kırmızı Kitap” olarak bilinen "Milli Güvenlik Siyaset Belgesi"ne yazılmasını istedi. FETÖ’ye karşı milli siyasetlerin belirlenmesi ile belirsizliklerin ve kaygıların ortadan kalkacağı düşünülüyor. Bir diğer önemli talep ise adli, idari, istihbari bütün çalışmaların tek çatı altında koordine edilmesi.

FETÖ ile mücadelede devlet meselesi: ''Kırmızı Kitap''a girmeli

Haber: Ufuk Akkaya

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti, gecikmeksizin Fethullahçı Terör Örgütü ile mücadelede milli siyasetleri belirlemeli.” Bu talep Türk Ordusuna sızan mahrem Fethullahçı unsurlarına karşı mücadele yürüten makamlardan geldi. Makamlar, FETÖ ile mücadelenin ideolojik esaslarının belirlenerek Kırmızı Kitap olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne yazılmasını istedi.

Taleplerin arkasında devlet kurumlarının FETÖ’ye karşı ayrı ayrı mücadele etmesi ve mevcut terörle mücadele yöntemlerinin yetersizliği yatıyor. Çünkü FETÖ bilinen terör örgütlerinden çok farklı uluslararası bir istihbarat şebekesi.

Adli makamlar “15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ’nün beli kırıldı” tespiti yapıyor. Ancak ankesör/kontörlü sabit hat soruşturmalarıyla örgütün Silahlı Kuvvetler içindeki kriptoların yalnızca 3’te 1’inin deşifre edildiğini düşünüyor.

15 Temmuz darbe girişimine 8 bin 651 askeri personel katılırken ardından yürütülen soruşturmalar sonucunda 21 bin 494 asker ihraç edildi. 3 bin 173 asker için ise idari süreç devam ediyor.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 13 Ekim 2020 tarihli raporunda da mahrem yapınmada yer alan askerlerin darbe girişimine katılanlardan daha fazla olduğuna dikkat çekiliyor. Raporda; ankesör soruşturmalarıyla deşifre edilen FETÖ hücresinin; “devletin anayasal düzeni ve bekası açısından halen en büyük tehlikeyi içerdiği” belirtiliyor.

FETÖ’nün askeri mahrem yapılanmasını deşifre eden makamlar atılması gereken adımları 5 madde ile özetliyor:

1- FETÖ ile mücadele bir milli güvenlik politikasına dönüştürmedi.

2- Milli Güvenlik Kurulu’nda FETÖ ile mücadelenin ideolojik esasları belirlenerek, kırmızı kitaba (MGSB) yazılmalı.

3- Adli, idari, istihbari bütün çalışmalar tek çatı altında koordine edilmeli.

4- Cumhurbaşkanlığı, Adalet Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere bütün bakanlıklar ile MİT Başkanlığı, Kara/Hava/Deniz Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndaki FETÖ ile ilgili her türlü belge ve bilgiler birleştirilmeli, FETÖ ile mücadele merkezileştirilmeli.

5- Sosyal medya yolu ile yürütülen psikolojik savaşlara karşı hızlı, etkili ve caydırıcı müdahalelerin önü açılmalı.

Mücadelenin “hükümet sorunu değil devlet meselesi” olduğunu kaydeden kaynaklar, Milli Güvenlik Siyaseti’nin belirlenmesiyle belirsizlik ve kaygıların ortadan kalkacağını vurguluyor.

# fetö # adalet bakanlığı # Emniyet Genel Müdürlüğü # cumhurbaşkanlığı # sahil güvenlik komutanlığı # içişleri bakanlığı # Milli Savunma Bakanlığı # Jandarma Genel Komutanlığı # Fethullahçı Terör Örgütü # askeri mahrem yapılanması # kırmızı kitap # fetö ile mücadele