İrticai faaliyetleri nedeniyle emekli edildi, Cumhurbaşkanı danışmanı oldu

Masum Gök/ Aydınlık

Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı olmasına rağmen Suriye ve Libya'da ılımlı muhalif olarak gösterilen terörist gruplara gayri nizami harp eğitimi vermek için kurulan SADAT'ın Yönetim Kurulu Başkanı Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığı'na atandı. SADAT yönetiminde bulunan askerlerin birçoğu TSK'dan irticai faaliyetlerden dolayı ilişiği kesilen veya emekli edilen askerlerden oluşuyor. Aydınlık'ın ulaştığı bilgilere göre Tanrıverdi de TSK'dan irticai faaliyetlerden dolayı 1996 yılında emekli edildi.

TSK'NIN YAPILANDIRILMASI

Adnan Tanrıverdi, kendisi gibi emekli edilen ve ordudan atılan askerlerle ilk önce 2000 yılında Adaleti Savunanlar Derneği'ni (ASDER) kurdu. Bu dernek bünyesinde çıkan yayınlarda TSK'nin yeniden yapılandırılmasına yönelik öneriler en çok işlenen konulardan biriydi. 15 Temmuz'dan sonra çıkarılan ve TSK'nın emir-komuta sistemini altüst eden kararname ile Tanrıverdi'nin birçok defa yazdığı önerilerin paralellik göstermesi dikkat çekti. Adnan Tanrıverdi'nin Cumhurbaşkanı Başdanışmanı yapılmasının TSK'nın yeniden yapılandırılması ile ilgilisinin olup olmadığı yanıt bekleyen soruların başında geliyor. Tanrıverdi, askeri liselerin kapatılması, Genelkurmay'ın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması gibi çeşitli önerileri Kanun Hükmünde Kararname çıkmadan önce dile getirmişti.

2012 YILINDA SADAT

Tanrıverdi ve aynı dernek çatısı altında biraraya geldiği grup, Suriye'de batı destekli iç karışıklığın başlamasıyla 2012 yılında SADAT Uluslararası Savunma Danışmanlık Şirketi'ni kurdu. Gayri nizami harp eğitimi veren şirketin varlığını ilk kez Aydınlık ortaya çıkardı. Aydınlık 3 Eylül 2012 tarihili haberinde SADAT’ın çeşitli yerlerde açtığı eğitim kamplarında bugüne kadar yaklaşık 2800 kişinin gayri nizami savaş eğitimini tamamladığını yazmıştı. Adnan Tanrıverdi ve çalışma arkadaşları,Tayyip Erdoğan başta olmak üzere o dönem birçok hükümet yetkilisi ile bir araya gelip hatıra fotoğraflarını kendi internet sitelerinden yayınladı. Suriye'deki terörist gruplara gayri nizami eğitim veren SADAT birçok defa Meclis gündemine de geldi. Muhalefet partilerinin verdiği soru önergelerine hükümet tarafından yanıt verilmedi.

'KIŞLAYA DİNİ SOKAN BİR ADAM'

Genelkurmay Eski İstihbarat Başkanı emekli Korg. İsmail Hakkı Pekin bu gelişmenin tehlikeli bir durum olduğunu kaydetti. Aydınlık'a konuşan Pekin şunları söyledi:

"Bu adam TSK'daki görev yaptığı süre boyunca dini kendi amaçlarına alet eden uygulamalar içinde olmuştur. İstanbul Maltepe'deki Tugay Komutanlığı sırasında kışlanın içine dini sokmuş, kendine orada bir grup yaratamaya çalışmış, kışla içinde toplu sihir namazları kıldığına yönelik gelen bilgiler doğrultusunda kızak bir göreve çekilerek emekli edilmiştir. Bu şahıs Cumhurbaşkanı Başdanışmanı yapılması TSK'dan 200 yılın rövanşı alınıyor izlenimi veriyor. AKP böyle yaparak bu ülkeye yazık ediyor. TSK'yı bunun gibi rasyonel düşünmeyen adamlarla şekillendirmeye çalışmak 3-4 yıl sonra Türkiye'yi daha büyük felaketlere götürür."

'TANRIVERDİLERLE SORUNLAR ÇÖZLELEMEZ'

Emekli Tümg. Ahmet Yavuz, Tanrıverdi'nin Atatürk düşmanı olduğunu kaydererek şöyle konuştu:

"Bu durum tam bir rezalet. Adnan Tanrıverdi TSK'ya düşmanlıktan başka bir şey yapamaz. Atatürk düşmanı, cumhuriyet düşmanı bir adamla yoluna devam edenler bu ülkeyi bu felaketten kurtaramaz. Erdoğan'da Tanrıverdi'yi danışman yaparak yoluna Türkiye'yi' bu hale getiren dinci felsefe ile gitme kararı vermiştir. Süleyman Demirel'in bir sözü var 'Dünün güneşi ile bugünkü çamur kurumaz.' O yüzden Adnan Tanrıverdi gibi adamlarla bugünün sorunları çözülemez."

'REJİM TEHLİKEYE GİRER'

Vatan Partisi USMER İstanbul Başkanı Emekli Tüma. Soner Polat, Tanrıverdi'nin Başdanışman yapılmasındaki tehlikeye işaret ederek şunları söyledi:

"Son derece tehlikeli bir durum. AKP bir taraftan Rusya,İran ve Suriye ile işbirliği yolları ararken başka bir taraftan ise emperyalizm ile içiçe geçmiş bir kişiyi başdanışman yapıyor. Bu kişi Ergenekon ve Balyoz gibi kumpas davalarında ada rol aldı.Bu kişinin TSK'yı yapılandıracak ne bilgisi ne de birikimi var. TSK'nın dini bir yapıya sokulması rejim ve TSK'nın direnci açısından çok tehlikeli."

ulusalkanal.com.tr