CHP'nin Batı'ya bağımlı vizyonu: İşte o isimlerin kirli sicili
CHP yeni ekonomik programını sundu. CHP'nin Ekonomi Vizyon Belgesinden Batı'ya bağımlılık öne çıktı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ekonomiyi yönetecek dediği isimlerin ortak özelliği Batı'ya bağımlılık ve IMF'cilik programının savunucuları olması.
CHP'nin vizyon belgesinden tasarruf, üretim, istihdam yerine Batı'ya bağımlılık ve IMF'cilik çıktı. Partinin ekonomik vizyon toplantısı ABD ve Avrupa Birliği’ne mesaj verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ekonomiyi yönetecek dediği isimler, IMF programının savunuculuğunda birleşti. ABD ve İngiltere ziyaretleri sırasında bizzat görüştüğü 70 kişilik bir kadroyla siyaset üstü birlik kurduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, bu isimleri de tek tek açıkladı.
Kılıçdaroğlu'nun ekonomiyi yönetecek dediği isimler arasında Jeremy Rifkin, Faik Öztrak, Hacer Foggo, Hakan Kara, Refet Gürkaynak, Ufuk Akçiğit, Daron Acemoğlu, Selin Sayek Böke yer alıyor.
CHP'den istifa eden Aslı Baykal, Kılıçdaroğlu'nun Jeremy Rifkin'i Başdanışmanı yapmasını değerlendirdi. Hürriyet Gazetesi'ne konuşan Baykal, "Seçime giden bir partinin sunumunda, bir Amerikalıyı sömürge komiseri gibi hem de ilk konuşmacı olarak sunmak, CHP'de aklın tatilde olduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı.
ABD'li Rifkin, Türkiye’de de uygulamak istediği “Yeşil Dönüşüm” programıyla, Almanya başbakanı Merkel'in danışmanı olduğu dönemde Almanya’yı enerji krizine götüren yolun taşlarını döşedi.
Almanya’nın yanı sıra Portekiz ve Slovenya Başbakanlarına da ekonomi danışmanlığı yaptı. Ancak her iki ülke de, atılan adımlarla ekonomik krizlere sürüklendi. Bu krizlerden Rifkin sorumlu tutuldu.
Ayrıca Rifkin’in bir sunumdan 20 bin dolar aldığı basına yansıdı. ABD’li ekonomist İstanbul’a gelmiş olsa uçak, otel gibi masraflarını da CHP’den alacaktı.
Politikada ve ekonomide batıcı çizgi izleyen CHP'li Selin Sayek Böke'nin ise siyasi geçmişi kabarık. Böke, 2001 ila 2003 yılları arasında IMF’nin Washington ofisinde ekonomist olarak görev yapmıştı.
Türkiye'nin Avrasya yöneliminin de karşısında duran Böke, Şanghay İşbirliği Örgütü tartışmalarının yaşandığı bir dönemde Türkiye'nin yönünün NATO ve Batı ittifakı olması gerektiğini savunmuştu.
Böke, 2018’de Mehmetçiğin Suriye’de Zeytin Dalı Harekatı’nı yürüttüğü süreçte bir televizyon programına katılarak PKK’nın Suriye’deki kolu olan SDG için terör örgütü diyememişti.
Son olarak vizyon toplantısından konuşan Böke, PKK’ya karşı operasyonların durdurulması için bildiri yayınlayan “Barış Akademisyenleri”nin üniversitedeki görevlerine geri döneceği sözü de verdi.
Ve Hacer Foggo... CHP liderinin ABD gezisinde yer almıştı. Foggo, ABD ve Avrupa devletlerinin desteklediği vakıflardan aldığı fonlarla yürüttüğü çalışmalarla gündeme gelmişti. Foggo'nun derneğinin, Amerikan Turkish Philanthropy Funds Vakfı tarafından fonlandığı ortaya çıkmıştı.
Foggo’nun derneğinin sitesinde “kurumsal bağış ve bireysel bağışlarla destekleyen paydaşlarımız” başlığının altında, Sorosçuların da yönetiminde bulunduğu, Amerikan istihbaratının yan örgütlerinden Ulusal Demokrasi Enstitüsü’nün de olduğu görülmüştü. Foggo'nun sosyal medya hesabında 2015 yılına ait paylaşımında TSK'ya 'çocuk katili' iftirası atmıştı.
Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretinde görüştüğü isimlerden olan Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Kemal Derviş’in de eğitim gördüğü okullardan olan, küresel merkez aklın kadrolarının yetiştirildiği Londra Ekonomi Okulu’nda yüksek lisans ve doktora çalışmalarını tamamladı.
Acemoğlu, Dar Koridor adlı kitabının 487.sayfasında Latin alfabesi, kıyafet devrimi, dini kurumların yapılandırılması gibi bir çok Cumhuriyet Devrimini eleştiriyor, Atatürk dönemine tek parti diyor.
Acemoğlu, daha önce de ekonomik krize savrulan Ermenistan hükümetinde görev yapmıştı. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın Acemoğlu'ndan yardım aldıktan sonra ülkenin daha da kötüye gittiği tespiti yapıldı.
ABD derin devletinin yayın organı olarak lanse edilen Foreign Affairs dergisinde 2014’te yazdığı “The Failed Autocrat” başlıklı makalesinde Erdoğan’ı Batı'nın diliyle "otokrat" olarak eleştirdi. Başka bir söylevinde açılım politikalarına son verilmesinin Türkiye ekonomisi için felaket olacağını kaydetti.
Refet Gürkaynak da IMF’ci ve açılımcı görüşleriyle biliniyor. Gürkaynak, IMF’yi Türkiye ekonomisi için bir zorunluluk olarak niteliyor.
Gürkaynak sosyal medya hesabında HDP’ye destek paylaşımları da bulunuyor. 2015’ten “HDP Türkiye'nin partisi mi diye tartışılırken Türkiye HDP'nin ülkesi olduğunu gösteriyor. O barış bu ülkeye gelecek.” diye paylaşımı mevcut.
