Fatih Kaymakamlığı'ndan ekümenlik açıklaması

Yasalara aykırı olarak "Ekümenik" sıfatı kullanan Fener Kilisesi Papazı I. Bartholomeos'un Trabzon ziyareti tartışma yarattı. Bartholomeos'a havalimanında “Ekümenik Patrik Bartholomeos” yazan Trabzonspor forması hediye edildi. Formada "ekümenik" yazması tepki çekti. Fatih Kaymakamlığı, "Fener Rum Patrikhanesi'nin 'ekümeniklik' iddiasının hukuki gerçeklerle bağdaşmadığını açıkladı.

Türkiye karşıtı açıklama ve eylemleri ile tanınan Fener Kilisesi Papazı Bartholomeos Trabzon ziyaretinde "Ekümenik" kışkırtması yaptı.

Ayin için Trabzon'a giden Bartholomeos'a havalimanında iş insanı Efkan Başkan tarafından “Ekümenik Patrik Bartholomeos” yazan Trabzonspor forması hediye edildi. Fener Kilisesi Papazı da formayla fotoğraf verdi.

Lozan’a aykırı olmasına rağmen "tüm alem anlamlarında kullanılan" ‘ekümenik’ ifadesini kullanmaya çalışan Fener Rum Patriği Bartholomeos’a tepkiler geldi.

Formayı hediye eden Efkan Başkan isimli vatandaşın da karşılıksız çek, uyuşturucu madde ticareti, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, basit yaralama ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kaydı olduğu belirtildi.

Trabzonspor'u da ziyaret eden Bartholomeos, bordo mavili formayı giyen Yunan oyuncu Bakasetas ve Siopis ile de fotoğraf çektirdi.

Fatih Kaymakamlığı'nın açıklamasında  Türk ve Rum Ahalinin Mübadelesine Dair Mukavelename hatırlatılarak ekümenlik kavramının olmadığını belirtti. Fatih Kaymakamlığı'nın açıklaması şu şekilde: 

- Fener Rum Patrikhanesi Patriği Dimitri Bartholomeos’un ve Patrikhanenin zaman zaman “ekümenik” kavramını kullanması nedeniyle bu açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
- 30 Ocak 1923’te Yunanistan ile Türkiye arasında imzalanan “Türk ve Rum Ahalinin Mübadelesine Dair Mukavelename”de Patrikhanenin durumu ve statüsü ile ilgili bir hükme yer verilmemiş; bu mukavele ile Türkiye’de yaşayan Rumlarla Yunanistan’da yaşayan Müslüman Türkler yer değiştirmişler, İstanbul ve Bozcaada ile Gökçeada’daki Rumlarla Batı Trakya’daki Müslüman Türkler mübadele dışında bırakılmışlardır.
- Aynı şekilde, azınlıklar konusunda Türkiye’nin temel hukuki dayanağını oluşturan 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’nda da Patrikhâne ile ilgili bir hükme yer verilmemiş, Patrikhanenin İstanbul’da kalması karşılığında mübadele dışı tutulan Rum cemaatinin dini bir kurumu olarak kalacağına, siyasi bir faaliyetinin bulunmayacağına ilişkin katılımcı ülke delegasyonlarının sözlerinin senet olarak kabul edildiği belirtilerek, Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi ile ruhanî meclisinin yetki alanı İstanbul başpiskoposluğu ile Bozcada ve Gökçeada bölgesi Rum cemaatinin dini ihtiyaçlarını karşılamakla sınırlı tutulmuştur.
- Lozan Antlaşmasının azınlıkların korunması başlıklı 38-44. maddelerinde gayri müslim Türk vatandaşlarının statüsü belirlenmektedir. Buna göre: azınlık statüsüne alınan vatandaşlarımızın dini serbestiyet içerisinde kendi dilleriyle ibadet ve eğitim yapmaları, ayrıca ibadethaneleri ile mezarlıklarını korumaları hususunda gerekli kolaylığın gösterileceği taahhüt edilmiş, Antlaşmanın 45. maddesinde ise Türkiye’nin azınlıklara tanıdığı bu hakları Yunanistan’ın da Batı Trakya’daki Türk azınlığına tanıyacağı taahhüdü yer almıştır.
- Hülasa; Lozan Antlaşmasının müzakereleri sırasında durumu uzun süren tartışmalar sonunda belirginleşen Patrikhane Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu ile yeni bir statüye dönüştürülmüş bulunmaktadır. Bu durum çerçevesinde Patrikhane, Türkiye’deki Rum azınlığın bir kilisesi olarak sadece dini yetkileri haiz bir kilise niteliğinde Antlaşmanın “Azınlıkların Korunması” başlıklı çerçevesinde mütalaa edilmesi gereken dini bir kurumdur. Yunanistan’ın uygulamasının tersine, Türkiye’de din görevlilerini kendilerinin seçme özgürlüğü bulunmakla birlikte Patrikhane’nin siyasi-yönetsel açıdan “ekümenik” vasfı bulunmamaktadır.
- Nitekim Rum olmayan diğer Ortodoks kiliselerinin işlerine dönük müdahalesinin yargıya taşınması sonucunda Yargıtay 4. Dairesinin E:2005/10694, K.2007/5603 sayılı kararında: “Egemen bir devletin kendi topraklarında yaşayan azınlıklara kendi vatandaşlarından farklı bir hukuk uygulayarak çoğunluğa dahi tanımadığı bir takım ayrıcalıkları onlara tanımak suretiyle özel bir statü vermesi, Anayasanın 10. maddesinde gösterilen eşitlik ilkesine açıkça aykırılık oluşturacağından kabul edilemez. Bu nedenle Patrikhanenin ekümenik olduğu iddiasının, yasal bir dayanağı bulunmamaktadır. İstanbul Valiliğinin 6 Aralık 1923 tarih ve 1092 sayılı yazılarından da anlaşılacağı üzere Patrikhanede dini ve ruhani seçimlere katılacak ve seçilecek kişilerin Türk Vatandaşı olmaları ve seçim sırasında Türkiye'de görevli bulunmaları gerekmektedir. Bu husus da, Patrikhanenin ekümenik sıfatının bulunmadığının açık bir göstergesidir.” şeklinde vurgulanmıştır.
- Sonuç olarak; Lozan anlaşması tutanakları ile Yargı kararlarında Fatih Kaymakamlığına bağlı dinî bir kuruluş olarak kabul edilen Fener Rum Patrikhanesinin “ekümeniklik” iddiası hukuki gerçeklerle bağdaşmamaktadır.


Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Yardımcısı Selçuk Erenerol da ekümenik iddiasına tepki gösterdi:

- Lozan mütarekeleri uyarınca bir azınlık kilisesi olarak bırakılan Fener Rum Kilisesi’nin ekümeniklik iddia etmesi yasalarımıza aykırıdır. Fener Rum Kilisesi’nin temsilcisi patrik değil başpapazdır. Gökçeada doğumlu başpapaz Bartholomeos yine yalan ünvanların ardına Pontus özlemini saklamış. Hukuka aykırı olan bu tablolar unutulmayacak; adalet en sonunda bu hıyanet yuvası için tecelli edecektir.
# istanbul # türkiye # yunanistan # türk # batı # ekümenlik # Fatih Kaymakamlığı # Ekümenik Patrik # ekümenik ne demek