Bilim insanlarından çarpıcı keşif: Hobbitler neden bu kadar küçüktü?
Endonezya’da 2004 yılında bulunan ve “Hobbitler” olarak adlandırılan Homo floresiensis’in küçük beden yapısının ardındaki sır çözüldü.
Yaklaşık 700 bin ila 60 bin yıl önce yaşayan Homo floresiensis, yalnızca 1 metre boyunda ve şempanzelerle kıyaslanabilecek kadar küçük beyin hacmine sahipti. Bu sıra dışı özellikler, insan evrimindeki yerleşik teorileri altüst etmişti.
Western Washington Üniversitesi’nden antropologların yürüttüğü yeni araştırma, Homo floresiensis’in neden bu kadar küçük kaldığına dair önemli bulgular sundu.
DİŞ VE BEYİN ÖLÇÜLERİ KRİTİK VERİLER SUNUYOR
Bilim insanları, insan soy ağacındaki 15 farklı türün diş ve beyin ölçülerini karşılaştırdı. The Conversation'da özetlenen bulgulara göre, çalışma, üçüncü azı dişlerinin (yirmilik diş) küçülmesi ile beyin büyüklüğünün artışı arasında güçlü bir ilişki olduğunu ortaya koydu. Bu yöntem, fosil kayıtlarında çoğunlukla yalnızca dişlerin bulunması nedeniyle geçmiş beyin hacimlerini tahmin etmede kritik rol oynuyor. Ancak Homo floresiensis bu kurala uymuyor. The Conversation’da özetlenen bulgulara göre, diş yapısı Homo cinsiyle uyumlu olmasına rağmen beyin hacmi beklenenden çok daha küçük. Araştırmacılar, bu durumun gebelik döneminden ziyade doğum sonrası çocuklukta büyüme hızının yavaşlamasından kaynaklandığını belirtiyor.
Bilim insanlarına göre Homo floresiensis’in küçülmesinin nedeni ada yaşamına özgü koşullar. “Ada cüceliği” olarak bilinen bu evrimsel süreç, sınırlı besin kaynakları ve yırtıcı hayvanların azlığı nedeniyle birçok türde küçük boyutun avantajlı hale gelmesine yol açıyor. Flores Adası’nda yaşayan cüce filler (Stegodon sondaarii) de aynı şekilde evrimleşmişti. Bu da Homo floresiensis’in küçülmesinin ada koşullarının bir sonucu olduğunu destekliyor.
Homo floresiensis, küçük bedenine rağmen dikkat çekici becerilere sahipti. Araştırmalara göre alet yapıyor, cüce filleri avlıyor ve muhtemelen ateşi kullanıyordu. Bu durum, küçük beyin hacminin bilişsel yeteneklerde ciddi bir eksiklik yaratmadığını ortaya koyuyor.
Araştırmacılar, bu bulguların insan evriminde yalnızca beyin büyüklüğüne odaklanmanın yanıltıcı olabileceğini vurguluyor. İnsan türünü ayırt eden özellikleri anlamak için gebelikten çocukluk dönemine kadar büyüme ve gelişim süreçlerinin incelenmesinin kritik olduğu belirtiliyor.
Sınırda savaş çanları! Kamboçya Facebook’tan duyurdu: Tayland ateşkesi bozduDünya
Dart tahtasında zafer: Ayşegül Karagöz dartta dünya şampiyonu olduSpor