Bahçeli’den İsrail uyarısı: “Nihai hedef Türkiye, çevreleme politikası gözümüzden kaçmıyor”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İsrail’in Türkiye’ye karşı hasmane tutumunu sert sözlerle eleştirdi. Bahçeli, “İsrail’in Suriye’de, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta ve Mescidi Aksa’da karşımıza çıkması tesadüf değildir. Nihai hedef Türkiye’dir ve bu çevreleme politikası gözümüzden kaçmamaktadır” dedi.
TRT Haber’e konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İsrail’in Ortadoğu’daki politikalarını değerlendirdi. Bahçeli, Türkiye’nin güvenliğini doğrudan ilgilendiren gelişmelere dikkat çekti.
“Bir devlet politikası olarak başlatılan ve kamuoyunda geniş karşılık bulan ‘Terörsüz Türkiye’ ve istikrarlı bölge hamlesi, İsrail’in Türkiye hasımlığını açığa çıkarmıştır. İsrail’in Suriye’de, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Mescidi Aksa’da kısacası her yerde karşımıza çıkması tesadüf değildir. İsrail’in nihai hedefi Türkiye’dir ve etrafımızı çevreleme politikası gözümüzden kaçmamaktadır” ifadelerini kullandı.
“FİLİSTİN’İN GÜVENLİĞİ, TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİDİR”
Bahçeli, Filistin meselesinin Türkiye için yalnızca insani değil, aynı zamanda milli güvenlik meselesi olduğunun altını çizdi. “Filistin’in güvenliği, Türkiye’nin güvenliğinden geçmektedir. Filistin’de yaşanan her saldırı, Türkiye’yi de doğrudan ilgilendirmektedir. Bu nedenle sessiz kalmamız düşünülemez” dedi.
Gazze’de aylardır süren saldırılar uluslararası kamuoyunda yankı uyandırmaya devam ediyor. Yapılan açıklamalarda, İsrail’in saldırılarının soykırım boyutuna ulaştığı ve uluslararası hukuk normlarının hiçe sayıldığı vurgulandı. “Gazze başta olmak üzere Filistin’de İsrail’in hunharca işlediği soykırım devam etmektedir. Türkiye en başından beri, mazlum Filistin halkına destek olmuş ve 1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan iki devletli çözümü savunmuştur.” denildi.
“İSRAİL’İN NİHAİ HEDEFİ TÜRKİYE”
Açıklamalarda İsrail’in bölgedeki politikalarının Türkiye’ye doğrudan tehdit oluşturduğuna dikkat çekildi: “İsrail; Suriye’de, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta ve Mescidi Aksa’da Türkiye’nin karşısına çıkmaktadır. Türkiye’nin hasmı olan her yapı İsrail tarafından istismar edilmektedir. İsrail’in nihai hedefi Türkiye’dir ve etrafımızı çevreleme politikası gözümüzden kaçmamaktadır.”
GAZZE’DE TARİHİN EN AĞIR KATLİAMLARINDAN BİRİ
7 Ekim 2023’ten bu yana devam eden İsrail saldırıları Gazze’yi harabeye çevirdi. “7 Ekim 2023 tarihinden buyana dünyanın ve beşeriyetin nadiren şahit olduğu en ağır katliamlardan biri ve hatta soykırıma varan kanlı tablo Gazze’yi perişan etmiştir. İsrail'in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten beri düzenlediği haksız, hukuksuz ve insanlık dışı saldırılar sonucunda, 22 Eylül 2025 itibariyle hayatını kaybedenlerin sayısı en az 65 bin 344, yaralananların sayısı ise 166 bin 795 kişi olmuştur.”
Gazze’deki yıkım sadece binalarla sınırlı kalmadı, siviller hedef alındı. “Gazze’de taş üstünde taş bırakılmamış, bebek, çocuk, kadın ve sivil halk demeden katledilmiştir. Dünyanın gözü önünde tarifi ve tahammülü olmayan insanlık suçları işlenmiştir. Uluslararası hukuk alenen çiğnenmiş, Birleşmiş Milletler kararları yok sayılmıştır.”
DOHA’DAKİ ATEŞKES GÖRÜŞMESİ BOMBALANDI
9 Eylül 2025’te barış görüşmeleri sırasında büyük bir skandal yaşandı. “9 Eylül 2025 tarihinde Katar’ın başkenti Doha’da Hamas ile Katar ve Mısır’ın da aralarında olduğu ateşkese dair görüşmeleri sırasında heyet üyelerinin görüşme yaptığı bina İsrail tarafından bombalanmıştır. İsrail’in ateşkes veya barış istemediği, kaos ve çatışma ortamını tırmandırmak istediği, barış için aracılık eden sözümona ABD’nin müttefiki ülkeleri dahi hedefe koyabildiği ve tüm Filistinlilere yönelik bir soykırım niyetinde olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu gelişmeler üzerine İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), 15 Eylül 2025 tarihinde Katar’ın başkenti Doha’da olağanüstü toplanmıştır. Bu toplantıda İsrail şiddetle kınanmış ve İsrail’e yönelik 25 maddelik ortak bir bildiri yayımlanmıştır.”
ORTAK SAVUNMA GÜCÜ ÖNERİSİ
Gazze’de süren insanlık dramı karşısında Türkiye’den tarihi bir öneri geldi. “Gazze’deki insanlığa karşı suçların, işlenen soykırımın ve haksızlığın sona erdirilebilmesi için, her şeyden önce, ABD başta olmak üzere İsrail’i açıktan ya da örtülü olarak destekleyen ülkelerin ikili oynamaktan, her açıklamasında İsrail’e karşı bir manevra alanı bırakma arzusundan vazgeçmelidir. 21. yüzyılın ayıbı, insanlığın utancı bebek, kadın, yaşlı her türlü insani ve ahlaki hasletleri yok eden yaklaşımlar derhal son bulmalıdır. Türkiye’nin İsrail’e karşı ortak savunma gücü önerisini başta İslam ülkeleri olmak üzere ciddiyetle herkes değerlendirmeli, desteklemelidir.”
KUDÜS PAKTI ÇAĞRISI
Türkiye’nin önerisi NATO modeline benzer bir savunma mekanizması kurulması yönünde oldu. “Batı’nın Rusya karşısında ayakta tutmaya çalıştığı NATO yapısına benzer bir güvenlik ve savunma örgütüne İslam dünyasının ihtiyaç duyduğu, İsrail’in saldırılarıyla açıkça görülmüştür. Bu ihtiyaca cevaben, Partimizin önerdiği ‘Kudüs Paktı’ derhal hayata geçirilmeli, İslam ülkelerinin güvenliği hiçbir ülkenin insafına ve inisiyatifine bırakılmamalı, bu gibi durumlarda İslam ülkelerinin ortak güvenlik mekanizması işleterek işbirliği ve eşgüdüm halinde İslam’a ve mukaddesatımıza uzanan elleri bertaraf edebilmesi acilen temin edilmelidir.”
Filistin’in tanınması için yapılan oylamada büyük çoğunluk “evet” dedi, ancak İsrail yine kararları yok saydı. “Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 12 Eylül 2025 tarihinde Filistin sorununun iki devletli çözümü maksadıyla yapılan oylamada 148 devlet Filistin lehine oy kullanırken ABD’nin de içinde olduğu 10 devlet red, 12 devlet ise çekimser oy kullanmıştır. Ancak geçmiş BM kararlarını tanımadığı gibi İsrail, kendisine yönelik açık bir ihtar anlamına gelen bu kararı da tanımamaktadır. Filistin’in güvenliği Türkiye’nin güvenliğidir. Filistin devletinin tanınması, küresel barış ve huzurun anahtarıdır. Türk milletinin sabrı artık taşmıştır. İslam ülkeleri veya Birleşmiş Milletler İsrail’in saldırılarını engelleyemiyorsa, o zaman tarihin sesine kulak verilmeli, Filistin’in ve medeniyetler şehri Kudüs’ün ruhunu ve dokusunu bilen Türk milleti yeni bir nöbet için devreye girmelidir.”
“Artık, askerî seçenek de dahil olmak üzere, İsrail’e karşı sert bir ültimatom vermenin zamanı gelmiştir. Netanyahu ve kabinesinin acilen ateşkes ilan etmesi, askerlerini derhal Filistin topraklarından çekmesi ve yaşattığı yıkımı tazmin etmesi acil beklentimizdir. Açlık sorunu acilen giderilmeli, insani yardımın yolu sınırsız olarak ve derhal açılmalıdır. Aksi halde, İsrail’in ‘insanî müdahale’ kapsamında meşru bir hedef haline geleceği bilinmelidir. Türkiye’nin de bu durumda insanlık namına hareket edeceği ve gözünü budaktan sakınmayacağı ilan edilmelidir.”
Tüm dünya liderlerine güçlü bir uyarı yapılması gerektiği vurgulandı. “Bu yönde güçlü bir mesaj, BM Genel Kurulunda tüm dünya liderlerinin huzurunda duyurulmalı, İsrail’e son ikaz yapılmalıdır. Ve bu ikaz İslam ülkelerinin tamamı yanında Batı medeniyetinin temsilcisi olma iddiasındaki ülkelerce de yapılmalıdır.”
8. dönem toplu sözleşmesi diş hekimlerini vurdu: Teşvik ödemesi hakkı kaldırıldıYurt
Athletic Bilbao – Girona maçı saat kaçta, hangi kanalda? San Mamés’te kritik randevu!Spor