Bahçeli’nin danışmanı Yıldıray Çiçek’ten Yeni Şafak’a eleştiri: “Terörsüz Türkiye sürecine ters düşüyorlar”

MHP Lideri Bahçeli'nin danışmanı Yıldıray Çiçek, Yeni Şafak'ın "Terörsüz Türkiye" sürecine ters düşen bir yayın çizgisi izlediğini ve Cumhur İttifakı'ndan rahatsızlık duyduklarının deşifre olduğunu söyledi.

Simge Sarıyar Simge Sarıyar
Bahçeli’nin danışmanı Yıldıray Çiçek’ten Yeni Şafak’a eleştiri: “Terörsüz Türkiye sürecine ters düşüyorlar”

İktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak Gazetesi'nin, MHP ve hükümet politikalarıyla çelişen yayınları, "çizgisindeki algı" tartışmalarını yeniden alevlendirdi. MHP Lideri Bahçeli'nin danışmanı Yıldıray Çiçek, konu ile ilgili bir köşe yazısı kaleme aldı.

'Yeni Şafak Gazetesi, öteden beri mevcut iktidara, hükümete ve onun siyasal çizgisine yakın bir yayın politikasıyla tanınmaktadır. Bu konumunu da uzun yıllardır farklı alanlarda etkin biçimde kullanmış ve bu sayede kendine güçlenme alanları da açmıştır. Ancak kimi dönemlerde, kendi çizgisiyle çelişen yayın politikalarıyla da dikkat çekmekte; bu yönüyle kamuoyunda tartışmalara neden olmaktadır.

Geçtiğimiz günlerde gazetemiz Türkgün, Tolga Polat imzalı bir yazıda Yeni Şafak’ın çelişkili ve sipariş manşetlerine odaklandı. Yeni Şafak, yalnızca MHP’nin öncülük ettiği politikalara karşı bu tutumu sergilemekle kalmıyor; zaman zaman hükümetin politikalarını da olduğundan farklı biçimde yansıtmaya çalışıyor. Ekonomi, yargı ve başka konularında hükümeti nasıl tartışma konusu yaptırdığı arşivlerdedir.

Yeni Şafak, MHP konusundaki takıntılı ve saplantılı tutumunu uzun süredir sürdürmektedir. MHP hangi adımı atarsa atsın, hangi noktada durursa dursun, gazetede olaylara tersinden bakmak ve kamuoyunu bu yönde yönlendirmek bir yayın politikası haline gelmiştir.

FETÖ’nün MHP’ye yönelik kaset operasyonu düzenlediği yıllarda, “MHP Genel Merkezi’nin karşısına siyah camlı arabamla geçip binayı izledim” diyen ve sanki bir dinleme merkezindeymiş gibi MHP Genel Merkezi içindeki kişilerin arasında geçen sözde konuşmaları Yeni Şafak’taki köşesinde yayımlayan Abdülkadir Selvi gibileri bünyesinde yetiştirme örneğinde olduğu, bu gazetenin MHP’ye karşı derin bir rahatsızlığı ve bir karın ağrısı olduğu görülmektedir. Ancak bu rahatsızlığının motivasyon kaynağı nedir bilmiyoruz.

İran, Irak, Suriye, Gazze ve Kıbrıs’taki bölgesel gelişmeler ışığında şekillenen “Terörsüz Türkiye” projesi, bugün bir devlet ve hükümet politikası haline gelmiştir. Oysa geçmişteki çözüm süreci döneminde en radikal manşetleri atan Yeni Şafak, şimdi MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin,
“Manasız kuşkulardan, maksatlı kurcalamalardan ve mesnetsiz kuruntulardan uzak durulmalıdır. Ortada yeni bir çözüm veya açılım süreci yoktur. Olan ve olması gereken; milli beka ve gelecek adına muhataplarının aktif, önşartsız, hesapsız, hilesiz, güven veren ve samimi bir şekilde devreye girmesidir.”
şeklindeki net açıklamasına rağmen, “Terörsüz Türkiye” süreci kapsamında atılan stratejik adımları farklı göstermeye çalışıyorsa, burada elbette bir art niyetin, sipariş içerikli yönlendirmenin hatta gizli bir ajandanın varlığından söz etmek mümkündür.

Yeni Şafak’ın desteklediği geçmişteki “çözüm süreci” konseptinde, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Türkiye’yi hedef alan bir tehlike bulunmaktaydı. Buna karşılık, Cumhur ittifakı iradesindeki “Terörsüz Türkiye” sürecinde ise ABD ve İsrail’in bölgesel oyunlarının bozulması temel ilke ve hedef olarak benimsenmiştir.

Yeni Şafak, o dönemlerde “Öcalan bu süreçte büyük bir sorumluluk bilinciyle hareket ediyor. Çözüm sürecinin ilerleyen aşamalarında Öcalan’ın konumunu Türkiye artık tartışmalı hale getirmelidir.” manşetlerini atarken ve Abdülkadir Selvi’ye bu yönde köşe yazıları yazdırırken; terör örgütü PKK’nın kurucusu olan Abdullah Öcalan’ın, PKK tarihinde ilk defa “PKK’nın anlam yoksunluğu ve aşırı tekrarı, ömrünü tamamlamasına ve feshini gerekli kılmasına yol açmıştır. Ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültürel çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine yanıt verememektedir. Bu koşullarda silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihî sorumluluğunu üstleniyorum. Devlet ve toplumla bütünleşme adına kongrenizi toplayın, karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.” açıklamasını yaptığı bu süreçte ise aynı gazete farklı bir tutum sergilemekte ve “Terörsüz Türkiye” sürecinde tamamen ters düşen bir yayın çizgisi izlemektedir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Komisyon çatısı altında sürece dair tüm konuların tartışılmasını, kimsenin dışarıda bırakılmadan ilgili bütün tarafların dinlenmesini ve aykırı da olsa farklı fikirlerin dile getirilmesini kıymetli buluyoruz.” dediği gün, “Komisyon İmralı’ya gitmesin” manşetini atabiliyorlar. Oysa “Terörsüz Türkiye” sürecini yöneten; terör örgütü PKK’ya tarihinde en ağır darbeyi hem sınırlarımız içinde hem de ötesinde vurma iradesi göstermiş olan Cumhur İttifakı’nın liderleri Sayın Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli’dir. Bu nedenle, onlar ne yaptıklarını çok biliyorlar; ne yapacaklarını da adım adım hesap ediyorlar. Onların iradesinin olduğu yerde Türk milletinin varlığına, geleceğine hiçbir yanlış olmayacağını sağduyu sahibi herkes bilmektedir.

O yüzden Yeni Şafak gazetesinin bu çizgiyi takip etmesi gerekirken, ters algı oluşturma çabası çok net bir şekilde radara girmiştir. Bu ters algılarını da MHP’nin siyasi eylem ve söylemleri üzerinde yoğunlaştırdığı da dikkatlerden kaçmamaktadır.

Burada tartışmaya açılan “basın özgürlüğü” değil, tutarsız yayın politikasıdır. İktidara ve hükümete yakın görüntü verirken, süreçleri Türkiye’nin milli bekası boyutunda okuyamamaktır.

Aynı konular Türkiye’ye tehlikeler yaratma durumu varken destekleyip, söz konusu Türkiye’yi bölgesel tehlikelerden korumak olunca Yeni Şafak’taki yaşanan bu değişim ve dönüşüm dikkat çekmektedir.

Bu noktada elbette belirleyici olan MHP ile ilgili duydukları karın ağrısıdır.

Yeni Şafak grubunun televizyon kanalı olan TVNET’in, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli hakkında buram buram sipariş kokan ve MHP üzerinde algı oluşturmak amacıyla bir yıl önce hazırladığı videoyu da, bu “karın ağrısı” ölçüsünde onların bir üretimi olarak unutmadık. O video, MHP üzerinde hesap yapanlarla ve MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli ne zaman bir sağlık problemi yaşasa MHP bünyesinde harekete geçen “nefes sayan çetenin” ortak istişare ürünüydü. Trollerin bile hazırlamaya cesaret edemeyeceği o videoyu TVNET hazırlamıştı. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin sağlığı ve yaşı üzerinden yaptıkları çirkin ve kirli algı tepki görünce, özür dilemek zorunda kaldılar. Ancak ne olursa olsun, MHP üzerinde bir propaganda operasyonuna imza atanlar olarak bir kez daha tarihe geçmiş oldular.

Yeni Şafak çok net bir şekilde radara düşmüştür.
İktidara ve hükümete yakın görünmelerine rağmen, Cumhur İttifakı birlikteliğinden ve MHP’nin varlığından rahatsız oldukları açık biçimde deşifre olmuştur.

Yayın çizgileri, propaganda yöntemleri ve sunumları elimizdeki delillerdir.'

yeni şafak mhp