CHP kurultay davası ertelendi: Yeni tarih 15 Eylül

CHP’nin 38. Olağan ve 21. Olağanüstü kurultaylarının iptali istemiyle açılan davada, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP’nin avukatının talebi üzerine 8 Eylül 2025’te görülmesi planlanan duruşmayı 15 Eylül 2025’e erteledi.

Simge Sarıyar Simge Sarıyar
CHP kurultay davası ertelendi: Yeni tarih 15 Eylül

CHP’nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerindeki 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025’teki 21. Olağanüstü Kurultayı’nın iptaline ilişkin davada yeni gelişme yaşandı.

Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP’nin avukatının talebi üzerine, daha önce 8 Eylül 2025 olarak belirlenen duruşma tarihini 15 Eylül 2025 olarak erteledi.

İLK DURUŞMADA NELER YAŞANMIŞTI?

Davanın ilk duruşması 30 Haziran 2025’te Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmüştü.

Duruşmaya, CHP’nin avukatları Çağlar Çağlayan ve Mehmet Can Keysan ile kurultay delegelerinin avukatı Onur Yusuf Üregen katılmıştı.

Hakim, 4-5 Kasım 2023 tarihinde geçerli olan parti tüzüğünün dava dosyasına gönderildiğini belirterek, feri müdahillik talebinde bulunanların isimlerini okudu ve gelen evraklara ilişkin taraf avukatlarına söz verdi.

CNN Türk’ün haberine göre, kurultayın divan başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tarafsız davranmadığını savunan Avukat Onur Yusuf Üregen, “Genel başkanlık seçimini kazanması için çok sayıda failin dahil olduğu birçok suç işlendiğini öne süren Üregen, 12 kişi hakkında dava açıldığını, 9'u milletvekili 100'ü aşkın şüpheli hakkında da soruşturmanın devam ettiğini” söylemişti. 

“DELEGEYE RÜŞVET VE BASKI UYGULANDI”

Üregen, kurultay sürecine ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Birçok delegeye ve yakınlarına Özgür Özel'i destekleyen belediye başkanlarının yönettiği belediyelerde kurultay öncesi ve sonrasında hukuka ve kamu yararına aykırı olarak iş verilmiştir. Özel'i destekleyen belediye başkanlarının yönettiği belediyelerde kurultay öncesi ve sonrasında hukuka ve kamu yararına aykırı olarak naylon ihaleler verilmiştir. Özel'i desteklememeleri durumunda Özel'i destekleyen belediye başkanlarının yönettiği belediyelerde çalışanların kendileri ve yakınlarının işten çıkarılacağı yönünde baskı yapılmıştır. Kurultayın Özel tarafından kazanılması durumunda, Özel'i desteklemeyenlerin de kendileri ve yakınlarının işten çıkarılacağı yönünde baskı yapıldığı delilleriyle ortaya konmuştur. Kurultay, divan başkanının hukuka aykırı uygulamalarıyla da sakatlanmıştır.

Bu kapsamda, tüzüğün emrettiği iki seçimarasındaki asgari 3 saatlik süre ihlal edilerek sağlıklı bir delege iradesi oluşması engellenmiştir. Genel başkan adaylarından Kemal Kılıçdaroğlu'na adaylıktan çekilmesi yönünde ayrıntılarını açıkladığımız biçimde organize baskı yapılmış ve çekildiği yönünde yalan bilgi yayılarak delege ve kurultay iradesi sakatlanmıştır. Divan başkanı tarafından oy sayım döküm işlemlerine müdahale edilerek ilk seçimde adaylardan Kılıçdaroğlu lehine verilen 18 oy hukuksuz şekilde iptal edilmiş ve Özel'in kazanacağı algısı oluşturularak delege iradesi manipüle edilmiştir."

“KURULTAY ANAYASAL HÜKÜMLERE AYKIRI”

CHP 38. Olağan Kurultayı’nın “organize şekilde suç işlenerek, anayasal emredici hükümler, kamu düzeni ve demokrasinin asgari gerekleri ihlal edilerek sakatlandığını” belirten avukat Onur Yusuf Üregen, kurultayın mutlak butlanla batıl olduğunu öne sürdü.

Üregen şu ifadeleri kullandı:

“Olağanüstü Kurultay kararı yetkisiz genel başkan tarafından alınmıştır. 38. Olağan Kurultay bakımından bir butlan kararı verilmesi durumunda bu kurultay çağrısı yetkisiz genel başkan tarafından yapıldığından yok hükmünde sayılmalıdır. 6 Nisan 2025 tarihli CHP 21. Olağanüstü Kurultayı’nın yok hükmünde olduğuna karar verilerek kamu düzeninin korunması açısından dava sonuna kadar tedbiren mevcut CHP yönetiminin görevden el çektirilmesine, önceki genel başkan ve karar organlarının göreve çağırılmasına ve davamızın talebimiz gibi kabulüne karar verilmesini talep ederiz.”

“MAHKEME GÖREVSİZLİK KARARI VERMELİDİR”

Davalı CHP avukatı Çağlar Çağlayan ise, mahkemenin yetkili olmadığını savundu ve dosyaya gelen müdahillik taleplerinin kabul edilmesini istedi.

Çağlayan, şu açıklamalarda bulundu:

“Müdahillik talebinin yargılamayı uzatır bir yönü yoktur. Davacılar vekili divan başkanının tarafsız davranmadığı beyanında bulunmuştur ancak kurultayda divan 9 kişiden oluşur ve kararlar oy çokluğu ile alınır. Divan başkanının kurultayda görevli olmadığı, görevi seçim kurulu hakimine devrettiği ve işlemlerin seçim kurulu hakiminin yürüttüğü ana ilişkin yapılanlar, divan başkanının usulsüz seçim gerçekleştirdiği anlamına gelmez.”

“YARGI MÜDAHALESİ DÜZENİ BOZAR”

Çağlayan ayrıca, ceza yargılamasındaki sürecin beklenmesi gerektiğini ve siyasi parti kongrelerine ilişkin kararların yargı yetkisi dışında olduğunu vurguladı: “Adliye mahkemelerinin siyasi parti kongre seçimlerindeki işlem ve sonuçlara ilişkin inceleme yapma görevi bulunmamaktadır. Seçimini yargı denetiminde yapan siyasi parti kongre seçimleri sonuçlarına mahkeme huzurunda itiraz edilmesi, özel kanun olan Siyasi Partiler Kanunu’nun 21. maddesine açıkça aykırıdır. Bu yönüyle mahkeme görevsizlik kararı vermelidir.”

Kurultay sürecinde bir sonuç çıktığını ve partinin buna göre yönetildiğini hatırlatan Çağlayan, davacılardan birinin bu yönetimin kararıyla belediye başkan adayı olduğunu belirtti. “Davacıların sonradan ‘ben kurultay gününe ilişkin bazı şeyleri biliyorum’ demesi dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz.” ifadelerini kullandı. 

“DAVA AÇMA SÜRESİ GEÇTİ, REDDEDİLMELİ”

Davalı avukatı Çağlar Çağlayan, kurultaya ilişkin dava açma süresinin geçtiğini savunarak, zaman aşımı nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini belirtti. Çağlayan, seçilen kişilerin mahkeme kararıyla görevden el çektirilmesinin kanunun ruhuna aykırı olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

“Siyasi partilerin kongrelerinde seçilenler tarafından yönetilmesi gerektiğini, bu kişilerin mahkeme yoluyla el çektirilerek partiyi başkasının yönetimine bırakmanın kanunun ruhuna aykırı olduğunu” söyledi.

Davalı avukatlardan Mehmet Can Keysan da söz alarak, davanın reddedilmesi ve müdahillik taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etti. Feri müdahil olarak davaya katılanların avukatları da CHP vekillerinin beyanlarına aynen katıldıklarını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istedi.

“BU SİYASİ DEĞİL, HUKUKİ BİR DAVADIR”

Davacı avukatı Onur Yusuf Üregen ise mahkemede yaptığı açıklamada dikkat çeken bir ifade kullandı: “Bizim kayyum atanması talebimiz yoktur. Bu dava için ceza yargılamasının sonucunun beklenmesine gerek yoktur. Delege iradesinin kümülatif şekilde sakatlandığı ortadadır. Ortada bir şaibe meselesi var, bu şaibenin mahkeme huzurunda değerlendirilerek ortaya çıkması. Bu siyasi bir dava değil, hukuki bir davadır.”

Beyanların ardından mahkeme ara kararını açıkladı.

Müdahillik taleplerinin kabulüne karar veren mahkeme, ayrıca ceza yargılamasına konu davadaki görevsizlik kararına yapılan itirazın sonucunun beklenmesine hükmetti.

Duruşma daha önce 8 Eylül’e ertelenmişti, ardından CHP’nin avukatının talebiyle 15 Eylül 2025 tarihine alındı.

CHP kurultayı