PKK sonrası yeni dönem: Beş aşamalı yol haritası netleşti
PKK'nın silah bırakma ve fesih kararının ardından yeni sürecin yol haritası netleşti. Güvenlik kaynakları, “terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusundaki planın beş aşamalı bir yapıda yürütüldüğünü belirtti.
Sürecin ilk adımı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "iç cepheyi güçlendirme" çağrısıyla başladı. Bu çağrı, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla birlikte siyasi zeminde sonlandı.
İkinci aşamada, Abdullah Öcalan’ın çağrısının hazırlanması ve DEM Parti’nin çeşitli siyasi partilerle yürüttüğü temaslar öne çıktı. Bu süreçte Öcalan, PKK’ya "devlet ve toplumla bütünleşme" çağrısı yaptı. Ardından 12 Mayıs’ta örgüt, fesih kararını kamuoyuna duyurdu.
12 Mayıs itibarıyla üçüncü aşama başladı: silah bırakma süreci. Bu aşamanın koordinasyonu Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından yürütülecek. Süreç, PKK’nın Irak, İran, Suriye ve Türkiye sahasındaki varlığına yönelik farklı mekanizmalarla ele alınacak. Özellikle Irak’taki Kandil, Metina ve Zap bölgelerinin boşaltılması için Irak hükümetiyle yakın iş birliği sürdürülüyor.
Bu aşamada en kritik başlıklardan biri, PKK'nın Suriye uzantısı YPG'nin durumu. Güvenlik kaynakları, YPG/SDG’nin Şam hükümetiyle anlaşarak silah bırakmasının hedeflendiğini ancak bu sürecin oldukça sancılı geçeceğini değerlendiriyor. İsrail'in sürece dair rahatsızlık duyduğu ve olası provokasyonlara karşı hazırlıkların yapıldığı da belirtiliyor.
Milli Savunma ve istihbarat yetkilileri, sürecin başarıya ulaşabilmesi için sahadaki her gelişmenin dikkatle takip edildiğini vurguluyor. Halen Türkiye sınırları içindeki PKK’lı sayısının 50 ila 100 arasında olduğu ifade edilirken, bu kişilerin silahlarının toplanması için de hazırlıkların sürdüğü öğrenildi.
Irak’taki PKK’lıların, Türkiye’de suç kaydı bulunmayanlarının dönüşüne ilişkin yasal bir engelin bulunmadığı belirtiliyor. Örgütün üst düzey yöneticilerinin ise Süleymaniye gibi şehirlerde kalması ya da Avrupa’ya geçmesi olasılıklar arasında değerlendiriliyor.
Sürecin selametle ilerleyebilmesi için Abdullah Öcalan’ın müdahalesinin kritik olduğu ifade ediliyor. Bu kapsamda İmralı’daki infaz koşullarında yasal haklara uygun bazı iyileştirmelerin gündeme alınabileceği belirtiliyor. Böylece Öcalan’ın dış dünyayla daha fazla iletişim kurmasının önü açılabilecek.
Dördüncü aşama, demokratikleşme ve yasal reform süreci olacak. Bu süreçte Meclis aktif rol üstlenecek ve geniş toplumsal uzlaşı hedeflenerek çeşitli yasal düzenlemeler hayata geçirilecek.
Beşinci ve son aşama ise toplumsal bütünleşme olarak tanımlanıyor. Bu dönemde Türkiye’nin sosyolojik ve psikolojik yapısıyla uyum sağlanması hedefleniyor. Güvenlik kaynakları, bu sürecin uzun soluklu, provokasyonlara açık ve hassas bir dönem olacağını vurguluyor.
Yetkililer, her olumlu adımın bir sonraki evrenin daha sağlıklı geçmesini sağlayacağını ve sürecin adım adım takip edileceğini belirtiyor.
Kaynak: Ulusal Kanal Haber Merkezi