Türkiye'de 6 milyon konut risk altında! "Güçlendirme veya dönüşüm şart"

Balıkesir’de meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından uzmanlar, Türkiye genelinde riskli olduğu belirtilen 6 milyon konutun acilen güçlendirilmesi veya dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı.

Simge Sarıyar Simge Sarıyar
Türkiye'de 6 milyon konut risk altında! "Güçlendirme veya dönüşüm şart"

Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde yaşanan 6,1 büyüklüğündeki deprem, Türkiye ve özellikle İstanbul’daki riskli konut stokunu yeniden tartışmaya açtı. Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında farkındalık artsa da, 23 Nisan’da İstanbul Silivri merkezli 6,2 büyüklüğündeki deprem sonrası başlatılan girişimlere rağmen riskli yapı stoku hala milyonlarla ifade ediliyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın kampanyaları ve düzenlemeleriyle kentsel dönüşümde artış yaşansa da, son 22 yılda 3,5 milyon konut dönüştürülmesine rağmen yaklaşık 6 milyon riskli konut hala yenilenmeyi bekliyor.

“DAYANIKSIZ BİNALAR YENİLENMELİ, MEVCUT BİNALAR GÜÇLENDİRİLMELİ”

Şehircilik ve Kentsel Dönüşüm Derneği Genel Başkanı Hüseyin Kılınçarslan, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu ve çok sayıda fay hattı üzerinde yer aldığını belirterek, kentsel dönüşüm ve güçlendirmenin kritik bir ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Kılınçarslan, “Kentsel dönüşüm yalnızca yapıların güçlendirilmesi veya yenilenmesi değil, aynı zamanda yaşam kalitesinin artırılması, çevresel sürdürülebilirliğin devamı, sanayinin depreme dirençli hale getirilmesi ve afetlere dirençli bir şehir yaratılması anlamına gelir.” dedi.

Son yıllarda farkındalık artsa da istenilen seviyeye ulaşılamadığını belirten Kılınçarslan, “Deprem her seferinde ülkemizin yapı kalitesinin yeterli olmadığını ve kontrol mekanizmalarının istenilen şekilde çalışmadığını gözler önüne seriyor. 1999’daki Marmara Depremine ve 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlere rağmen konut stokumuzu hala depreme karşı dirençli hale getiremedik. Eski ve dayanıksız binaların yerine depreme dayanıklı yapılar inşa edilmeli, mevcut binalar güçlendirilmeli ve yapı denetim sistemleri sıkılaştırılmalı. Kamu, özel sektör ve sivil toplumun işbirliği şart. Planlı, bilimsel verilerle ve katılımcı bir anlayışla hareket edilmeli.” ifadelerini kullandı.

MARMARA BÖLGESİ İÇİN 5 ACİL ÇÖZÜM ÖNERİSİ2

Kılınçarslan, riskli konut stokunun yüksek olduğu Marmara Bölgesi için acil çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı:

1. Marmara’daki tüm riskli yapılar bağımsız denetimle tespit edilmeli, dijital veri tabanı oluşturulmalı.
2. Ruhsat, finansman ve proje onayları tek merkezden hızlı şekilde yürütülmeli.
3. Yıkım yerine güçlendirme projelerine devlet destekli kredi ve vergi avantajı sağlanmalı.
4. Dönüşüm sonrası binalarda enerji verimliliği, güvenlik, geri dönüşüm ve afet yönetimi planları zorunlu olmalı.
5. Afet öncesi ve sonrası yaşam becerileri topluma yaygın şekilde öğretilmeli.

“VATANDAŞLAR GEÇ KALMAMALI, BÜROKRATİK SÜREÇLER HIZLANDIRILMALI”

Gayrimenkul ve İnşaat Platformu Başkanı Mustafa Ekiz, kentsel dönüşüm ve güçlendirme sürecinde vatandaşların bilinçlendirilmesinin ve teşvik edilmesinin önemine dikkat çekti.

Ekiz, “Kentsel dönüşüm ve güçlendirme için vatandaşların bilinçlendirilmesi ve teşvik edilmesi çok önemli. Kentsel dönüşüm ve güçlendirmede bürokratik süreçler hızlandırılmalı.” dedi.

Mevcut yasal düzenlemelerin sadeleştirilmesi, onay süreçlerinin kısaltılması ve tek merkezden koordinasyon sağlanmasının projelerin hızlanmasına katkı sağlayacağını vurgulayan Ekiz, yerel yönetimler, merkezi hükümet, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Riskli yapılarda oturan vatandaşlara uyarıda bulunan Ekiz, “Bu işin şakası yok. Ülkemizin bekası için kentsel dönüşüm ve güçlendirme milli seferberlik olarak görülmeli.” ifadelerini kullandı.

“BİR AN ÖNCE BİNAMIZIN DEPREM PERFORMANS ANALİZLERİNİ YAPTIRMALIYIZ”

Bina güçlendirme uzmanı Sinan Türkkan, Türkiye genelinde yaklaşık 6 milyon riskli konut bulunduğunu, bunların 5 milyonunun güçlendirme ile kurtarılabileceğini söyledi.

Türkkan, “Büyük bir yıkımın önüne ancak güçlendirme ve dönüşümle geçilebilir. Tamamen bilimsel metotlara dayalı güçlendirmen, kentsel dönüşüme göre daha kısa süreli ve daha düşük maliyetli olmasıyla öne çıkıyor.” dedi.

Vatandaşların çoğu zaman imar artışı beklediğini ancak bunun her yerde mümkün olmadığını vurgulayan Türkkan, “Bu nedenle riskli yapıların depreme karşı güçlendirilmesi bazı hak sahipleri için daha cazip gelecektir. Güçlendirme bir tadilat veya onarım değil riskli yapıyı deprem yönetmeliğine uygun güvenlik seviyesine çıkarma çalışmasıdır. Bir an önce binamızın deprem performans analizlerini yaptırmalıyız. Bundan kaçınmak arabanızın frenlerinin çalışıp çalışmadığını bilmeden otobana çıkmak gibidir. Yapmamız gereken önce binamızın durumunu anlamak, sonra da dönüştürecek miyiz yoksa güçlendirecek miyiz ona karar vermek.” diye konuştu.

Türkkan, güçlendirme sürecindeki bürokratik engellerin kaldırılması gerektiğini belirterek, güçlendirme inşaatından alınan KDV oranının düşürülmesi ve belediyelerde bu konuyla ilgilenen ekiplerin uzmanlardan oluşması gerektiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: Anadolu Ajansı

deprem