Okan Bayülgen’den olay sözler: “Kaç restoranda bu yüzden kavga ettim, kaçından kovuldum!”

Kocaeli Kitap Fuarı’nda konuşan ünlü sanatçı Okan Bayülgen, Türkçenin korunması gerektiğini vurgularken, dildeki yozlaşmayı mutfak kültüründeki bozulmayla kıyasladı. “Mercimek çorbasına un koyan insanlardan hayır gelmez. Kaç restoranda bu yüzden kavga ettim, kaçından kovuldum." dedi.

Simge Sarıyar Simge Sarıyar
Okan Bayülgen’den olay sözler: “Kaç restoranda bu yüzden kavga ettim, kaçından kovuldum!”

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 15’incisi düzenlenen Kocaeli Kitap Fuarı, “Anadolu Mayası” temasıyla söyleşi ve imza günlerine ev sahipliği yapıyor. Bu kapsamda gerçekleştirilen “Türkçemiz Evimiz” başlıklı özel söyleşiye sanatçı Okan Bayülgen konuk oldu.

Moderatörlüğünü Orhan Karaağaç’ın yaptığı etkinlikte Bayülgen, dilin bir kültür taşıyıcısı olarak önemine vurgu yaparak, “Dil benim her şeyim, bir de evim.” ifadesini kullandı.

“YAPAY ZEKA ZİHNİ TEMBELLEŞTİRME RİSKİ TAŞIYOR”

Modern çağın dijital karmaşasına değinen Okan Bayülgen, okumanın zihinsel canlılığı koruyan en güçlü eylem olduğunu söyledi. Konuşmasında teknolojiye dikkat çekerek, “Yapay zeka, bilgiye ulaşmayı kolaylaştırabilir ama zihnimizi tembelleştirme riski var. Kitapla düşünmek, yapay zekanın sunduğuna teslim olmamak demektir.” dedi.

Bayülgen, sosyal medyanın bireyleri sürekli tahrik eden bir mecra haline geldiğini belirterek, “Sosyal medya bizi provoke ederek tahrik ediyor, bazen siyaset bile dijital bir gösteri halini alıyor. Zihin boş kalıyor.” sözleriyle dijital çağın insan üzerindeki etkisini anlattı.

“KİTAP SAYFALARI GÖZÜN ARKASINDA BİR SİNEMA GİBİ AKAR”

Okumanın insanda yarattığı içsel imgeleri sinematik bir deneyimle karşılaştıran Bayülgen, “Kitap sarmaya başladığında, harfleri gördüğün anları yitirirsin. Sayfalar gözün arkasında bir sinema gibi geçmeye başlar.” ifadelerini kullandı. Bayülgen’in bu benzetmesi, izleyiciler tarafından uzun süre alkışlandı. Sanatçı, konuşmasında sık sık Türkçenin duygu dünyasıyla kurduğu bağı vurguladı.

Okan Bayülgen, dilin korunmasını gündelik yaşamla ilişkilendirerek dikkat çekici bir benzetmede bulundu: “Mercimek çorbasına un koyan insanlardan hayır gelmez. Kaç restoranda bu yüzden kavga ettim, kaçından kovuldum. Tıpkı dilimiz gibi, değerlerimizi de koruyamadık.”

Sanatçı, konuşmasının sonunda kitap fuarlarının toplumsal önemine değinerek, “Kitap fuarları yalnızca kitapla değil, medeniyetle, kimlikle, dilimizle bir diriliş alanıdır. Türkçemiz evimizdir. O evin kapısını birlikte muhafaza edelim. Tek çare kitap okumak.” dedi.

Söyleşi sonunda Okan Bayülgen ve Orhan Karaağaç’a, fuar yönetimi tarafından plaket takdim edildi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı

kocaeli okan bayülgen