Altın fiyatlarını neden artıyor? Uzmanlar uyarıyor, rezervler azalıyor
Son bir yılda altının ons fiyatı yüzde 44 artarak 2.300 dolardan 3.300 dolara yükseldi. Küresel belirsizlikler, finansal çalkantılar ve para birimlerine olan güvenin azalması, altını yeniden en cazip yatırım araçlarından biri haline getirdi.

Yatırımcılar ve merkez bankaları, ekonomik risklerden korunmak için altına yönelirken, bu yoğun talep fiyatları tarihi seviyelere taşıdı. Ancak uzmanlar, yükselişin sadece talep artışıyla değil, arz daralmasıyla da doğrudan ilişkili olduğunu vurguluyor.
El Economista’nın aktardığına göre, ABD Jeolojik Araştırma Kurumu (USGS) verileri dünyadaki toplam altın rezervlerinin büyük bölümünün çoktan çıkarıldığını ortaya koyuyor. Bugüne kadar yaklaşık 200 bin ton altın yeryüzüne çıkarılırken, yer altındaki kanıtlanmış rezervler yalnızca 50 bin ton seviyesinde. Bu da dünya altın rezervlerinin yaklaşık %80’inin tükenmiş olduğu anlamına geliyor.
Talep artışına rağmen yeni altın yataklarının keşfi giderek zorlaşıyor. Mevcut yatakların çoğu daha derinlerde ve ulaşılması güç noktalarda yer alıyor. Bu da madencilik maliyetlerini artırıyor ve üretimi daha zahmetli hale getiriyor. Örneğin Çin’in Hunan eyaletinde keşfedilen büyük bir altın damarı, 2 kilometre derinlikte bulunuyor. Bu kadar derinde madencilik yapmak hem yüksek maliyet hem de teknolojik zorluklar anlamına geliyor.
S&P Global’in analizlerine göre, dünya altın üretimi 2026 yılında zirveye ulaşacak. Bu tarihten sonra üretimde düşüş bekleniyor. Uzmanlar, üretimin azalmasıyla birlikte altının değerinin daha da artacağını, özellikle ekonomik belirsizliklerin sürdüğü bir ortamda yatırımcı ilgisinin katlanarak büyüyebileceğini ifade ediyor.
Tüm bu gelişmeler, altın piyasasında arz-talep dengesini bozmaya devam ediyor. Arzın düşmesi ve talebin hızla artması, fiyatların önümüzdeki dönemde daha da yükselebileceğine işaret ediyor. Küresel ölçekte yaşanan bu durum, sadece yatırımcıları değil, merkez bankalarını da yeni stratejiler geliştirmeye zorluyor.