Denizcilik tarihine geçen kaza: İş insanı Halit Yukay dosyasında 'literatürde yok' dedirten rapor

Yalova'dan Bozcaada rotasına doğru seyir halindeyken teknesinin parçalanması sonucu hayatını kaybeden iş insanı Halit Yukay'ın ölümüne dair hazırlanan iddianame, kazanın oluş şekli ve sonrasında yaşanan ihmaller zinciriyle kan donduran detayları gün yüzüne çıkardı.

Simge Sarıyar Simge Sarıyar
Denizcilik tarihine geçen kaza: İş insanı Halit Yukay dosyasında 'literatürde yok' dedirten rapor

Balıkesir'in Marmara Adası açıklarında meydana gelen ve iş dünyasını yasa boğan olayın hukuki sürecinde önemli bir aşama kaydedildi.

Erdek Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma neticesinde hazırlanan ve mahkeme heyetince kabul edilen iddianamede, çarpışmaya karıştığı öne sürülen "Arel 7" isimli kuru yük gemisinin kaptanı ve mürettebatı için ceza istendi. Tutuksuz yargılanan 61 yaşındaki gemi kaptanı C.T. hakkında "taksirle ölüme neden olmak" suçlamasıyla 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Savcılık makamı ayrıca, gemide görevli kaptan haricindeki 8 personel ve gemi şirketi yetkilisi hakkında da "yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası isteyerek bu kişilerin dosyasının ayrılmasına karar verdi.

ENKAZI GÖRÜNTÜLEDİLER ANCAK İHBAR ETMEDİLER

Dava dosyasına giren olay yeri inceleme tutanakları, kazanın ardından yaşanan insanlık dramını gözler önüne serdi. Tutanaklara göre, Marmara Adası'nın güneyinden rotasında ilerleyen Arel 7 gemisinin personeli, saat 17.10 civarında denizde yaklaşık 7 knot hızla seyreden bir batık fark etti. Deniz trafiği iz kayıtları incelendiğinde, geminin yaklaşık 1 mil mesafe katettikten sonra geri dönüş manevrası yaptığı belirlendi. Raporda yer alan en çarpıcı detay ise gemi personelinin çektiği video kayıtları oldu. Personelin, tekne parçalarının dağılmadığını, can yeleklerini ve batığı net bir şekilde gördüklerini beyan etmelerine rağmen durumu yetkili mercilere bildirmedikleri ortaya çıktı.

İddianamede, gemi kaptanının durumu şirket yetkilisi A.G.'ye aktardığı, ancak yetkilinin "rutin seyre devam edin" talimatı verdiği bilgisi yer aldı. Batan teknenin ihbar edilmemesi nedeniyle arama kurtarma faaliyetlerinin çok geç başlatıldığı vurgulandı. Kaptan C.T. ise ifadesinde olay günü iskele ve sancak tarafında ne olduğunu anlayamadığı parçalar gördüğünü, kontrol için manevra yaptığını, can simidi ve yeleği görmesine rağmen canlı belirtisi görmediği için yoluna devam ettiğini ve herhangi bir çarpışma hissetmediğini savundu.

SON SESİ KIVANÇ TATLITUĞ DUYDU

Soruşturma dosyasında, ünlü oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ'un da ifadesine başvuruldu. Olay günü saat 17.09'da Yukay ile telefonda görüştüğünü belirten Tatlıtuğ, görüşmenin 37. saniyesinde Yukay'ın kendisine konum sorduğunu aktardı. Tatlıtuğ'un iddianameye yansıyan beyanında şu ifadeler yer aldı: "O da bana 'Marmara adasına yaklaştım, akşama da Bozcaada'da olacağım hava kararmadan önce. Her şey kontrol altında merak etme.' dedi. Lokasyon konuşmasından hemen sonra sağanak bir rüzgarın içine girmiş gibi bir ses duydum, akabinde Marmara Adası bölgesinde telefonun belli başlı yerlerde çekmediğine şahit olmuştum. Bundan 4 hafta önce kendi teknemle Yalova'dan aynı rota üzerinden Halit Yukay ile birlikte gittik. Ondan dolayı telefonun daha sonra çekeceğini ve o zaman görüşme yapabileceğimizi düşünerek telaş etmedim. Sonrasında ara ara aramalar ve mesajlar göndermeme rağmen herhangi bir irtibat sağlayamadım. Yakınlarıyla görüştük, telaş etmeye gerek olmadığını düşündük. İyi bir denizci olduğu için hava kötü olursa Çeşme'de konaklayabileceği bilgisine ulaştım."

LİTERATÜRDE EŞİ BENZERİ OLMAYAN KAZA

Bilirkişi raporu, kazanın teknik detaylarını ve tarafların kusur oranlarını netleştirdi. Gemi gövdesindeki sürtünme izleri, boya kalıntıları ve enkazın yapısal durumu incelendiğinde, Graywolf isimli teknenin batmasına Arel-7 gemisiyle yaşanan çarpışmanın neden olduğu kesinleşti.

Raporda, kazanın oluş şeklinin denizcilik tarihinde çok nadir görülen bir vaka olduğu şu sözlerle ifade edildi: "Tarafımızca incelenen önceki deniz kararlarına göre, benzer türde olaylara genellikle manevra kısıtının bulunduğu dar su yollarında rastlanıldığı, buna karşın açık denizde görüşün iyi olduğu aydınlık saatlerde ve herhangi bir manevra kısıtının bulunmadığı bir bölgede, ticari gemi rotası üzerindeki bir gemiye bir sürat teknesinin tam seyir hızıyla baş tarafından ve doğrudan çarpması şeklinde bir kazaya denizcilik literatüründe neredeyse hiç rastlanılmadığı anlaşılmıştır"

ASLİ KUSURLU HALİT YUKAY, KAPTAN TALİ KUSURLU

Raporun sonuç bölümünde kusur dağılımı yapıldı. Halit Yukay'ın yüksek hızla seyrettiği, radar reflektörünün bulunmadığı, teknenin gri rengi nedeniyle düşük görünürlüğe sahip olduğu ve kaza anında alt kamarada telefonla konuştuğu için gerekli gözcülük vazifesini yapmadığı belirtildi. Bu nedenlerle Yukay'ın kazanın oluşumunda "asli kusurlu" olduğu kanaatine varıldı. Gemi kaptanı C.T. ise düdük ve diğer uyarıcıları kullanarak kazayı önleyebilecekken gerekli gözlem faaliyetlerini aksattığı gerekçesiyle "tali kusurlu" bulundu.

NE OLMUŞTU?

4 Ağustos'ta "Graywolf" teknesiyle denize açılan Halit Yukay'dan haber alınamaması üzerine başlatılan aramalarda, tekne Kapıdağ Yarımadası açıklarında parçalanmış halde bulunmuştu. İçinde kimseye rastlanmayan enkazın ardından Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış, gemi kaptanı C.T. önce gözaltına alınıp serbest bırakılmış, itiraz üzerine tutuklanmış ve bir süre sonra tahliye edilmişti. Taramalı sonar ve ROV cihazlarıyla yapılan derin aramalar sonucu Yukay'ın cansız bedeni 23 Ağustos'ta 68 metre derinlikte tespit edilmiş, 3 Eylül'de çıkarılarak kimlik tespiti yapılmıştı. Cenaze, 6 Eylül'de İstanbul'da toprağa verilmişti. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

Kaynak: Anadolu Ajansı