ABD emperyalizminin deprem umudu: "Kemalist Devleti yıkıp sivilleşme fırsatı"

ABD emperyalizmi, Türkiye’de iktidarı değiştirmek için umudunu depreme bağladı. Türkiye karşıtı kitaplar yazan Soner Çağaptay, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yayın organı Foreign Affairs’te depremlerin, Türkiye’de Kemalist Devletin tamamen yıkılarak sivilleşme fırsatı doğurduğunu yazdı.

Seçim tarihinin dillendirilmesiyle birlikte ABD ve Batı, Türkiye karşıtı yayınlarına hız verdi. Depremi fırsat bilen Atlantik merkezlerinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan üzerinden iktidara ve Türkiye’ye savurduğu tehditler arttı.

Türkiye'de iktidar değişikliği için düğmeye basan yayınlara, ABD adına faaliyet yürüten kıdemli Türkiye uzmanı Soner Çağaptay’ın yazısı da eklendi. Batıdan fonlanarak Türkiye karşıtı kitaplar yazan Soner Çağaptay, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yayın organı Foreign Affairs’te, “Türkiye’nin ve Erdoğan’ın Felaketi; Deprem İktidarının Sonunu Nasıl Getirebilir?” başlıklı bir makale kaleme aldı.

ABD emperyalizminin deprem umudu: "Kemalist Devleti yıkıp sivilleşme fırsatı" - Resim : 1
Batıdan fonlanarak Türkiye karşıtı kitaplar yazan Soner Çağaptay, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yayın organı Foreign Affairs’te, “Türkiye’nin ve Erdoğan’ın Felaketi; Deprem İktidarının Sonunu Nasıl Getirebilir?” başlıklı bir makale kaleme aldı

"ERDOĞAN KARİYERİNİN EN ÖNEMLİ SINAVIYLA KARŞI KARŞIYA"

ABD’nin Türkiye Araştırmaları Programı’nın direktörü olarak görev yapan Çağaptay, yazısında 17 Ağustos 1999 Gölcük depremine atıfta bulundu; Erdoğan’nın kariyerinin en önemli sınavıyla karşı karşıya olduğunu ifade etti:

- 17 Ağustos depremi ve ardından gelen ekonomik kriz halkta derin bir memnuniyetsizliği körükledi. Bu deprem de yaklaşık 25 yıl önceki depremle aynı etkiyi yaratarak kireçlenmiş bir siyasi düzeni yerle bir edebilir. 1999 depremi Erdoğan’ın iktidara gelmesine yardımcı olmuştu, 2023 depremi onun iktidarını sona erdirebilir.

 “ERDOĞAN YAKLAŞAN GİRDABA DAYANAMAYACAK”

Soner Çağaptay, Türkiye'de Osmanlı’dan bu yana kortucu nitelikte bir “devlet baba” yönetim geleneği olduğunu savundu. Erdoğan'ın da bu geleneğin baskın bir figürü olduğunu belirtti. Futbol maçlarındaki hükümet karşıtı sloganlara atıfta bulanan Çağaptay, “Erdoğan’ın siyasi kişiliğinin, yaklaşan girdaba dayanamayacağını” ileri sürdü:

- Tıpkı 1999 depreminin Kemalist devleti sarsması gibi, Şubat depremi de Erdoğan’ın ve onun uzun süredir geliştirdiği güç ve etkinlik itibarının altını oyuyor. Birçok vatandaş Erdoğan’ın görevlerinde başarısız olduğu ve bu nedenle artık korkulmaya değer olmadığı sonucuna varacaktır. Başka bir deyişle, Türkler onu devlet babanın mükemmel lideri olarak görmekten ziyade kağıttan bir kaplan olarak görmeye başlayabilir. (…) Erdoğan, şefkatli ve etkili reis imajını yeniden tesis edemediği sürece, Türkiye’de korkulan ve saygı duyulan bir lider olarak Erdoğan dönemi sona ermiştir.

Soner Çağaptay, kaos kışkırtıcılığı yapmayı da ihmal etmedi. Erdoğan’ın kendisine yönelen tepkileri engellemek için otoriter tedbirlere başvuracağını ve toplumda korku aşılamaya çalışacağını öne sürdü. Deprem bölgesine yönelik Olağanüstü Hal uygulamasını örnek gösterdi.

Çağaptay ayrıca, şarkıcı Haluk Levent’in başkanlığını yaptığı AHBAP Derneği üzerinden sivil toplumculuğa övgüler dizdi. en Çağaptay, 'hararetli bir hesaplaşmanın yaklaştığını' söyledi. “Türkiye geleneksel paternalist yukarıdan aşağıya yönetim modeline ilişkin tarihi bir dönüm noktası yaşıyor olabilir.” ifadelerini kullandı.

Ortadoğu Enstitüsü Türkiye Araştırmaları Kurucu Direktörü unvanını kullanan Gönül Tol’un imzasıyla yayınlanan makale “Türkiye'nin Zayıf Diktatörü (Güçlü Adamı)” başlığını taşıyor.
Ortadoğu Enstitüsü Türkiye Araştırmaları Kurucu Direktörü unvanını kullanan Gönül Tol’un imzasıyla yayınlanan makale “Türkiye'nin Zayıf Diktatörü (Güçlü Adamı)” başlığını taşıyor.

Soner Çağaptay’la aynı gün Türkiye’yi tehdit eden başka bir makale de Foreign Policy’de yayınlandı. Ortadoğu Enstitüsü Türkiye Araştırmaları Kurucu Direktörü unvanını kullanan Gönül Tol’un imzasıyla yayınlanan makale “Türkiye'nin Zayıf Diktatörü” başlığını taşıyor.

"ERDOĞAN BEDEL ÖDEYEBİLİR"

Kurgusunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın depreme verdiği tepkinin yavaş ve koordinasyonsuz olduğu üzerine kuran Tol, makalesinde şu ifadelere yer verdi:

- On binlerce kurban öldü çünkü Erdoğan ve yakın çevresindekiler kimsenin, özellikle de ordunun, kendi yarattığı kurumu gölgede bırakmasını istemiyordu. Erdoğan sonunda tüm bunların bedelini ödeyebilir… Deprem, Türkiye'nin mevcut ekonomik, sosyal ve siyasi sorunlarını daha da derinleştirerek ülkeyi ve Erdoğan'ın beklentilerini daha da kötü bir duruma soktu.




Kaynak: Ulusal Kanal Haber Merkezi

# deprem # tayyip erdoğan # Foreign Affairs