Çıkış Yolu - 22 Haziran 2023

Malatya esnafı Çıkış Yolu programına katıldı. Malatya esnafından Adil Tay, yaşadıkları sıkıntıyı aktardı. Tay, yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı:

- 6 Şubat depreminde merkezdeki iş yerimiz ilk depremde yıkıldı. Enkaz altında kaldı. Tamamen yok oldu. Bu süreçte enkaz kaldırma çalışmaları yapılırken valiliğe müracaat ettik ve bizim işi devam ettirmemiz gerekiyor. Yanımızda çalışan insanlar var. Bize bir yer tahsis edilmedi. Çünkü iş yeri bulmak çok büyük sıkıntı. Halen de öyle şu anda. Hem ev hem iş yeri bulmak çok büyük bir yöntem. Vali Beyimizin aracılığıyla Muhittin Şahin Vali Beyimizin aracılığıyla sanayi sitesi yönetiminin belirlemiş olduğu bir asıl bir durumda olan bir yer vardı. O yerin Vali Bey'in kendi söylemleriyle söylüyorum. “Ben şu anda size iş makinesi gönderemem. Çünkü makineler hepsi enkazda çalışıyor. Biz iş makinesini temin ederseniz biz size yakıt göndeririz” dediler. Ve iş kamyonları gönderdiler hafriyat kamyonları. Belediyenin aracılığıyla birlikte. Biz buraların hafriyatlarını kaldırdık kendi imkânlarımızla. İş yerlerimizi geçici olarak burada yapmaya başladık. Tabii bu süreçte de biz taahhütname verdik. Yani kendi iş yerlerimiz, kalıcı iş yerlerimiz teslim edildikten sonra burayı kayıtsız şartsız terk edeceğiz diye taahhütname verdik biz buna. Ondan sonra seçim Ertesi günü sabah saat 7 buçukta Yeşilyurt Belediyesi'nin yıkım ekibi ellerinde yıkım kararı olmadan gecekondu kararıyla oranın yıkımına karar vermişler. Bize herhangi bir tebligat yapılmadı.

Perinçek, Malatya esnafının sorunlarının takipçisi olacaklarını ve gerekli yerlerle görüşeceklerini belirtti. Perinçek, "Şimdi bir deprem yıkıyor. Arkasından bir de Yeşilyurt Belediyesi esnafımızın yerini yıkıyor. Valilik yer vermiş. Valiliğin verdiği yeri belediye yıkıyor. Yani burada kamu yönetiminde de bir anlaşmazlık ve garip bir tutum var. Ben bu konuyla bizzat ilgileneceğim. Yarın Malatya Belediye Başkanımızı da arayacağım.  Sayın Yeşilyurt Belediye Başkanımızı da Sayın Malatya Belediye Başkanımızı da arayacağım. Malatya Belediye İlgili gözükmüyor ama o çok halkçı bir insandır.  Değerli bir hemşerimizdir. Onunla da konuşacağım. Yeşilyurt Belediye Başkanımızla da görüşeceğim ve Adil Beyleri ve oradaki esnafı bilgilendireceğim" ifadelerini kullandı.

EŞCİNSELLİK VE LGBT

Perinçek, eşcinselliğin doğal, biyolojik bir süreç değil, ideolojik bir olay olduğunu belirtti. Perinçek, tarihten örnekler verdi. Perinçek, "LGBT İnsanlığa karşı çok yoğun ve insanlığı çürütmeye yönelik bir ideolojik müdahale. Yani insanın cinsiyetine yabancılaşmasını yol açan ve insanı hem kendi cinsiyetiyle yabancılaştıran hem de karşı cinse karşı yabancılaştıran" ifadelerini kullandı.

Perinçek, X ve Y kromozomuyla iki cinsiyet olabildiğini belirtti. Perinçek, aşk masallarının hep kadın ve erkek arasında olduğunu vurgulayarak, "Eşcinsellik, masalı olmayan uydurma bir olay" ifadelerini kullandı. Perinçek şunları ifade etti:

- Biyolojik temelli eşcinsellik pek yok. Yüzde sıfır buçuk, yüzde birin altında. Yani biyolojik bir nedenli değil. Nedir? İdeolojik nedenli. Zaten tarih de bunu ispatlıyor. Yani eski Yunan'da eski Roma'da oradan İran'a ve Ortadoğu'ya sıçrıyor. Hangi toplumlarda oluyor? Aşırı sınıf tahakkümü, aşırı sınıfsal zulüm, aşırı sınıfsal çelişki, köleci toplumlar. Köleciliğin de her dönemi değil, çürüme döneminde. Yani eski Roma'da köleciliğin çürüme döneminde bu eşcinsellik olayı çıkıyor. Ondan evvel eski Yunan'da köleliğin çürüme döneminde. Mesela Perikles Yunan uygarlığının yükselişte olduğu, o genç döneminde şey yok, eşcinsellik yok ama işte milattan önce 200, 300, oralara geldiğimiz zaman bu tamamen yukarıdan aşağı. Bir kere ilk önce Tanrıları eşcinsel yani Yunanlıların ve Romalıların tanrıları işte Zeus, ondan sonra Apollon bildiğimiz bütün Tanrılar eşcinsel en başta da en büyük tanrıları Zeus, eşcinsel.

Perinçek, sözlerine "Uydurma bir cinsiyet. Çünkü üçüncü bir cinsiyet doğada yok. Yani cinsiyeti belirleyen X ve Y kromozomları var. XX Kadının yumurtasını X  kromozomlu sperm döllediği zaman ondan sonra kadın cinsiyeti oluyor. Kadın doğuyor. Ondan sonra iyi olduğu zaman erkek doğuyor. Dolayısıyla doğada üçüncü bir cinsiyet yok. Üniseks dedikleri tek bir cinsiyet de yok." ifadeleriyle devam etti.

Perinçek, LGBT etkinliği düzenleyen Barolara da tepki gösterdi. Perinçek, Baro yönetimlerinin eşcinsellik propagandasında ısrarcı olurlarsa Baroların başında kalamayacaklarını vurguladı. Perinçek şunları belirtti:

- Batı'nın ideolojik hegemonyasının esiri olan barolarda var ve bir de fonlama da yani para alıyorlar. Bu utançtır Türk avukatlığı için, Türk barosu için. Utanç yani ben de bir hukukçuyum ve çok ayıplıyorum ve o baro başkanlarının ve çocuklarına bırakacakları bir isim de olmaz. Burada ısrar ederlerse ve kimsenin yüzüne bakamazlar bu toplumda. Onu da ifade edeyim. Yemleniyorlar, açık söyleyeyim. Yemleniyorlar ve orada o baroların başında onlar kalmayacak. Hani Türk avukatı, Türk toplumu bu tür baroları ve bu tür baro yönetimlerini hiçbir şekilde kabul etmez, etmeyecektir. Onlar bu tavırlarını düzeltmezlerse oralardan devrilecekler. Buradan bütün toplum onların devrilmesini istiyor.

Perinçek, sistemin Kapitalist dönemin ideolojisini, değerlerini terk ettiğini belirtti. Perinçek, eşcinselliğin bir tercih özgürlüğü olmadığını, bir dayatmaya teslim olduğunu vurguladı. Perinçek, "bu toplumun içinden çıkan bir şey değil. Yukarıdan aşağıya dayatılan bir olay" ifadelerini kullandı. 

Perinçek, duvarın dibinde sokakta çocuğa tecavüz edilen bir sistem kurulduğunu, sonra da o çocuğun cinsel tercihi olduğunu söylediklerini belirtti. 

"Dünyada gerçek solcular LGBT'ye karşı mücadele ediyor" diyen Perinçek, sözde solcuların ABD'nin Avrupa'nın sözcülüğüne soyunduğunu belirtti. Çürüyen devletlerin eşcinselliği pompalarken, halkçı devletlerin, Çin, KDCH, Küba, Rusya gibi devletlerin LGBT dayatmasına karşı mücadele ettiklerini vurguladı. Perinçek şu ifadeleri kullandı:

- Bakın bugün solcu olan ne Çin komünist partisi? Solcu. Şiddetle mücadele ediyor. Vietnam komünist partisi solcu. Ondan sonra Rus geleneği olan Rusya karşı mücadele ediyor. Değil mi? Yani dünyanın gerçek solu işte Vatan Partisi gerçek solcular buna karşı mücadele ediyor. Ama devşirilmiş ondan sonra dönekleşmiş sistem tarafından ele geçirilmiş. Bu şuradan belli. Nasıl solcu oluyor? Amerikan Devleti'nin propagandasına alet oluyor. Nasıl solcu oluyor? Avrupa emperyalistlerin propagandasına alet oluyor. Böyle bir solculuk var mı? Yani enternasyonal uluslararası açıdan baktığımızda. Buradan baktığımız zaman da bugün dünyadaki bölünmede emperyalist, kapitalist devletler onların en çürüyenleri ve en tepesinde Amerika Birleşik Devletleri bu LGBT'yi dayatıyor.

Perinçek, emperyalist devletlerin insan cinsiyetine müdahale eden bir programı uyguladıklarını belirtti. Perinçek şöyle konuştu:

- Emperyalist devletler doğrudan doğruya insanın cinsiyetine müdahale eden bir programı uyguluyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı Milli Demeyelim de eğitim bakanlıkları, kültür bakanlıkları uygulamalarına bakıyoruz Amerika'da, Avrupa'da bu uygulama doğrudan doğruya daha çocuk yaştan itibaren bir şey var, dayatma var ve işte hatta anaokullarından başlayarak şöyle bir efsane var. Çocuklar kendi cinsiyetini seçer. Ya peki kuşlar kendi cinsleri, cinsiyetlerini nasıl seçiyor? Aslanlar, kediler, çakallar, kurtlar, ayılar. Bunlar nasıl cinsiyetini seçiyor? Böyle bir cinsiyet seçme var. Ya doğadan olan bir şey. Biraz evvel de konuştuk yumurtadan ya tavuk çıkıyor ya horoz çıkıyor. Doğada bunlar var. Ve dünya edebiyatına baktığımız zaman da işte bütün büyük aşklar, büyük, bütün büyük sevdalar, sevgiler. İşte Romeo Juliet’ler bizim kendi masallarımızdaki Kerem ile Aslılar, Tahir ile Zühreler. 

Perinçek, Prof. Dr. Tülin Oygür önderliğinde LGBT propagandasının yasaklanması yönünde bir kanun teklifi hazırlandığını belirtti.

Perinçek, LGBT dayatmasına karşı, "sapkınlık" demenin dayatmanın üstünü örttüğünü vurguladı. Perinçek, LGBT'nin sadece aileyi hedef almadığını, bütün insanlığı tehdit ettiğini söyledi.

RAND CORPORATİON RAPORUNDA EŞCİNSELLİK

Perinçek, Rand Corporation raporunda, çocuğun cinsiyetinin değiştirilmesi konusunun olduğunu belirtti. Perinçek, 19. ve 20. yy başlarında Marks ve Engels arasındaki mektuplaşmalarda eşcinselliğin tehlikelerini vurguladıklarını aktardı. Perinçek, Eşcinsellik ve Yabancılaşma kitabında, eşcinselliğin de bir çeşit yabancılaşma olduğu tezi olduğunu aktardı.

EŞCİNSELLİK VE YABANCILAŞMA KİTABI

Perinçek, Eşcinsellik ve Yabancılaşma kitabının temel tezini de aktardı. Perinçek, kitapta daha önce dillendirilmemiş olan yeni bir tez olduğunu vurguladı. Eşcinselliğin bir tür yabancılaşma olduğu tezinin bu kitapta ilk defa kaleme alındığını belirtti.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI

Perinçek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından istemediği bir şeye razı olduğunun anlaşıldığını aktardı. Perinçek, beş altı ay sıcak para çekmek için bunu yapacaklarını ama bunun yürütülemez olduğunu aktardı.

Perinçek, iç tasarrufun olduğunu, bu iç tasarrufun yurt dışındaki bankalara yatırılan 500 milyar dolar olduğunu aktardı. Perinçek, otoritesi güçlü, halkçı bir devletin o paraları Türkiye'ye getireceğini ve bir daha Türkiye emekçisinin alın teriyle üretilen paraların yurt dışına götürülemeyeceğini söyledi.

Perinçek, 500 milyar doların neden yurt dışında olduğunu da açıkladı. Perinçek, o paraların sahiplerinin sanayici geleneği olmadığını, faizden para kazanmanın onlara daha cazip geldiğini söyledi. Perinçek, bu paraların bir kısmının da kara para olduğu için yatırıma dönüştürülemediğini aktardı.

Perinçek, banka kârlarına da değindi. Perinçek, bankaların kârlarının bir kısmının kurumlar vergisiyle sermayeye dönüştürülebileceğini belirtti. 

MEHMET ŞİMŞEK'İN AÇIKLAMALARI

Perinçek, Mehmet Şimşek ekonomisinin sürdürülemez olduğunu, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı tehditlere cevap veremeyeceğini aktardı. Perinçek, AK Parti'nin yedi sekiz ay içerisinde bir çıkmazla karşılaşacağını vurguladı. Perinçek şunları söyledi:

- Sayın Mehmet Şimşek'in bu sözleri hiç hayata uymuyor gerçekçi değil ve tekrar bunlar 1916, 1917 öncesi rasyonel diyorlar onlar emperyalist kapitalist sistemin rasyonellerine dönmeyi hedefliyorlar. Orada ekmek yok. Bakın orada bir başarı yok AK Parti için. Bir çıkmaz var. O çıkmazı da size söyleyeyim. Yedi sekiz ayı geçmez. Yedi sekiz ay içerisinde AK Parti Mehmet Şimşek çıkmazıyla yüz yüze gelecektir. Siz bu ekonomik modelle Türkiye'yi beş yüz milyar dolar borca batırdınız. Bu ekonomik modelle millet soğan alırken bile düşünmeye başladı. Peynir alamıyor, et alamıyor. Bu ekonomik modelin başarısı. Kiralarını ödeyemiyor.  

Perinçek, AK Parti'nin ekonomi kurmaylarının bu sistemin çöktüğünü belirttiğini aktararak, Mehmet Şimşek'in ekonomi modeliyle insanların peynir alamaz hâle geldiğini söyledi. Perinçek, AK Parti'nin Kemal Dervişçi olduğunu, bu ekonomi programıyla AK Parti'nin CHP'den ayırt edilemeyeceğini söyledi.

Perinçek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mehmet Şimşek ile Altılı Masa'nın ekonomi programını Türkiye'nin başına getirdiğini vurguladı.

Perinçek, AK Parti içinde iki ekonomi programının çarpıştığını belirtti. Perinçek, Mehmet Şimşek'in tefecilerin programını savunduğunu, Cevdet Yılmaz'ın iç tasarruf söyleminin de diğer programı savunduğunu belirtti. 

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN'IN LONDRA'DA YAPTIĞI AÇIKLAMALAR

Perinçek, Hakan Fidan'ın katıldığı bir etkinlikte Ukrayna ile ilgili yaptığı açıklamaları eleştirdi. Perinçek, bunun Hakan Fidan olayı değil iktidar olayı olduğunu belirtti. Perinçek, hükümetin Mehmet Şimşek'in getirdiği programı benimsemiş durumda olduğunu aktardı. Perinçek şunları ifade etti:

- Yani Rusya, Ukrayna Savaşı'nda bu ifadeler tamamen Ukrayna'nın yerine, Amerika'nın yanında ve Rusya'nın karşısında. Ukrayna'da demeyelim. Ukrayna'nın da yanında değil, Amerika'nın yanında. Bu açıklamalar tamamen Amerikan cephesinden yapılan açıklamalar. Bu bir çıkmaz. Türkiye'nin Amerika'yla beraber çözebileceği hiçbir sorun yok. Ne ekonomik sorunlarını çözebilir... Ama burada artık Hakan Fidan olayı değil, doğrudan doğruya bir kabine olayı var. Yani iktidar. Şu anda Mehmet Şimşek'in programı benimsemiş durumda. Faiz oranı biraz onu doğrulamıyor ama esas olarak yani dışarıdan Batı'dan para bularak bu kısa dönemi bu varsayı atlatalım çizgisi uyguluyor ve Hakan Fidan'a da o talimat verilmiş. Gittiği yerde bu söyledikleri Türkiye'yle Rusya arasında yakınlaşmaya torpil atıyor yani sonuç itibariyle. 

Perinçek, Hakan Fidan'ın "Tatar Türklerinin kadim vatanı Kırım" ifadelerine de tepki gösterdi. Perinçek, Kırım'daki tarafların ABD ve Rusya olduğunu, Tatar Türkleri diyerek Kırım'ı ABD'ye vermenin milliyetçilik olmadığını belirtti.

ASTANA TOPLANTISI

Perinçek, Suriye'nin kuzeyinin kilit konumda olduğunu belirtti. Perinçek, bütün düğümlerin Suriye'nin kuzeyinde çözüleceğini vurguladı.

Perinçek, AK Parti'nin Suriye'nin kuzeyinde doğru bir çizgide olduğunu ancak Ukrayna'da yanlış bir çizgide ilerlediğini belirtti.

Perinçek, Suriye'deki Türkiye-Rusya işbirliğinin devam ettirilmesinin hükümetin de ayakta kalmasının şartı olduğunu vurguladı. Perinçek şöyle konuştu:

- Sanki iki ayrı devlet var gibi. Astana'da da Türkiye'yle Rusya arasında çok uyumlu bir şey var. Biz de Vatan Partisi olarak Suriye'nin kuzeyinin anahtar olduğu kanısındayız ve bunu Rus Devleti'ne de anlatıyoruz, İran Devleti'ne de anlatıyoruz. Ondan sonra Türk Devleti'ne de zaten buradan anlatmış oluyoruz. Suriye’nin kuzeyinde anlaşmak çok daha kolay. Çünkü orada Türk askeri var, Rus askeri var, İran askeri var. Suriye'nin kendisi var zaten. Dolayısıyla bütün askerler var. Yani bizim cephenin askerleri ve orada bir beraberlik ortak bir cephe ve silahlı kuvvetlere dayanan terör örgütlerini bitirecek bir ortak çalışma için her türlü zemin var. Ama Ukrayna'da bir tek Rusya var. Dolayısıyla bu Astana sürecinin başarıyla ilerlemesi sonucunda Suriye'nin kuzeyinde Türkiye, Rusya, Suriye ve İran birleştiği zaman bu Ukrayna cephesinde de sonuçlar doğuracak.

Perinçek, Türkiye'de hükümetin ayakta kalmasının şartının da Suriye meselesinin çözülmesi olduğunu belirtti. Perinçek şunları söyledi:

- uriye'de Rusya'nın Türkiye'ye gel beraber bu konuları çözelim. Bir ikram yani İran'ın da Suriye'nin de Rusya'nın da böyle bir noktada olması Türkiye için çok tarihi bir fırsat. Suriye'yi hallettiği zaman Türkiye PKK'yı halletmiş oluyor. İki Türkiye’deki mülteci sorunu orada da bir ferahlama, rahatlama oluyor. Bu tabii bu hükümetin ayakta kalması için çok akıllıca uygulamalı. Ama bunları yapamadığı zaman teröre karşı mücadelede kesin sonuç alınmamış oluyor. Mülteci sorunu Türkiye'de devam ediyor. Ekonomik boyutu da var. Orada da Kemal Derviş çizgisi dolayısıyla batmış olan ekonomik rota çizgi devam ettirilmiş oluyor. Orada bir AK Parti için bir gelecek yok.

GLADYO'NUN BELGELERİ

Perinçek, Aydınlık Gazetesi'nin yayınladığı Gladyo belgelerini değerlendirdi. Perinçek, 15-16 Temmuz'da Türkiye'nin Gladyo ile tanıştığını aktardı. 

Perinçek, Vatan Partisi'nin tarihi boyunca Gladyo ile mücadele ettiğini belirtti. Perinçek, "Bir kontrgerilla yayınını 1978’de başladığı zaman bana rahmetli Doğan Koloğlu geldi. O zaman Akşam Gazetesi’nin başındaydı. Geldi. Dedi ki Doğu dedi sizden dedi on iki kişilik mi ne? İmha edilecek adam listesi benim elime geldi dedi. Sizleri ortadan kaldırma kararı vermişler dedi. İşte ben varım Ferit var, Doğan Yurdakul rahmetli var. O listede. Ondan sonra Armağan abla bayan olarak Armağan abla da vardı. Ondan sonra Doğan Yurdakul, Nuri Çolakoğlu. Böyle bir liste vardı. Yani Gladyo’yla öyle bir göğüs göğüse geldiğimiz bir 15, 20 yıl yaşadık. Hatta 2016’da tam göğüs göğüse geldik. Vatan Partisi’nin Tarihi Gladyo'yla mücadele tarihidir." ifadelerini kullandı.

Perinçek, Gladyo'nun Türk ordusuna tam sızamadığını bu yüzden Ergenekon-Balyoz tertiplerini yaptığını belirtti.